Gülden Çoktan – Bugün onların günü. Hollandalı sokak hayvanı vakıflarının teşebbüsüyle 2010’da ilan edilen 4 Nisan Sokak Hayvanları Günü’nde dünya genelinde sokaklarda yaşayan milyonlarca hayvanın yaşadıkları problemlere dikkat çekiliyor. Dünyada 600 milyon sokak hayvanı olduğu kestirim ediliyor.
Türkiye’deki sokak hayvanlarına dair varsayımlar ise 10 milyon civarında. Hayvan barınaklarındaki kurallar, sokak hayvanlarına nasıl takviye olunabileceği ve sahiplenilecek can dostlar için bugün Milliyet “Ailem olur musun” projesini hayata geçiriyor. Sokaklarda sıcak bir yuva bekleyen can dostların öykülerini paylaşacağız ve onları yeni aileleriyle buluşturacağız.
Yapıştırıcıyla tüyleri…
Milyonlarca hayvan sokaklarda hayatta kalma savaşı veriyor, aç susuz kalmalarının yanı sıra şiddete uğruyorlar. Ceren Çetinkaya’nın 2.5 aylıkken sahiplendiği Karmela onlardan yalnızca biri. Demirören Medya Dijital Pazarlama Müdürü Çetinkaya, birinci köpeği Karabiber’i Parvovirüsü niçiniyle kaybetti.
Karmela’yla birinci sefer bir kömürlükte, tüyleri yapıştırıcı ile çekilerek azap görmüş bir vaziyette buldu. Çetinkaya, o günlere geri dönerek Karmela ile tanışmalarını anlattı:
“Karmela’yla birinci tanıştığımızda 2.5 aylıktı. Çok berbat durumdaydı. Tüyleri yapışken bir şeyle çekilerek azaba maruz kalmıştı. Bedeninin sağ ve sol tarafındaki deriler dökülmüştü. Bütün bedenini kaplayan epeyce ileri düzey de bir mantar hastalığı vardı. Daima kaşındığı ortasında derisinde enfeksiyon oluşmuştu. Veterinere götürdüğümüzde de ‘uzun yaşamaz, bir iki haftalık bir ömrü var üzere duruyor’ dendi. Güç da olsa süreci bir ay üzere kısa bir müddetde birlikte atlattık. Artık 4.5 aylık. Son derece sağlıklı ve insanlara karşı hayli sevecen bir hale dönüştü.
Evlat sahibi olmak üzere…
Birden fazla kişi apartman dairesinde yaşadığı için hayvan sahiplenmeye tereddüt ediyor. Büyük köpeklerin apartman dairelerinde bakılamayacağına dair bir kanı var. Bu niçinle de küçük köpekler tercih ediliyor. Hakikat bir eğitim ve tertipli bir mama programı ile büyük bir köpekle de apartmanda yaşamak mümkün. Onların alandan epey bizim sevgimize muhtaçlığı var. Hayvan sahibi olmanın evlat sahibi olmaktan fazlaca farkı yok aslında. Ağır iş temposu olduğunu düşünen beşerler bundan hayli fazla kaçarlar. Nizamlı bir mama rutinini oluşturup, gün içerisinde yarım saat ya da bir saat ayırdığınızda onlar bundan daha sonra derece şad oluyor. Önemli olan burada ona bir yuva veriyor olmanız. Dışarı da soğukta üşümemesi, yazın su bulmak üzere kederlerini ortadan kaldırıyor olmanız değerli.
Sahiplenilmeli
Özel bir ırk diye bir şey yok. Bütün köpekler köpek bütün kediler kedi. Renginin biraz farklı olması, göz rengi onu sevmeniz için artı bir paha değil. Bu şekil düşkünlükler külliyen süreksiz bir hevesle hayvan sahibi olmak isteyip aslında hayvanıyla bir statüye sahip olduğunu düşünen beşerler için geçerli. Nasıl ki bir insanı sevdiğinizde onun kaşının gözünün bir ehemmiyeti yoksa bir hayvan sahibi olduğunuzda da özel ırka sahip olmalıyım üzere bir güdü de olmamalı. Bilhassa yardıma muhtaç, tedavi edilmeyi bekleyen, azaba uğramış hayli fazla köpek var. Sahiplenirken de bu üslup maddi yükümlülükleri karşılayabiliyorlarsa şayet bu hayvanları tercih etsinler.”
314 kedi köpek yeni yuvalarında
Ümraniye Belediyesi Hekimbaşı Sahipsiz Hayvan Bakımevi, 2000 yılında hizmete açıldı. Yedi dönümlük alan üzerinde faaliyet gösteren merkezde 7’si veteriner doktor olmak üzere toplam 37 işçi misyon yapıyor. Milliyet’e kapılarını açan merkez, 160 köpek, 200 kedi kapasiteli. Şu an bakım merkezinde 127 köpek ve 91 kedi konuk ediliyor. Geçen yıl 137 kedi ve 177 köpek olmak üzere toplam 314 hayvanı yuvaya kavuşturduklarını söyleyen Ümraniye Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Muhammet Nuri Coşkun, Hayvanları Müdafaa Kanuna bakılırsa öncelikli bakılırsavlerinin sahipsiz kedi ve köpeklerin kısırlaştırılması, hastaysa yahut yaralıysa tedavisinin yapılıp sıhhatine kavuşturulması ve ardından sahiplendirilmesi olduğunu söylüyor. Geçen yıl 28 bin 734 sahipsiz sokak hayvanının muayene ve tedavi sürecinin yapıldığını anlatan Çoşkun “Bunun 20 bin 36’sı kedi. 1653 kedi ve köpeğe kısırlaştırma operasyonu yapıldı. Kısırlaştırma operasyonu yapılanların 650’si kedi. Geri kalanı köpek. Kısırlaştırma sürecinde önceliğimiz köpek. 2088 kediye esirgeyici aşı uyguladık. Hekimlikte kollayıcı aşılar kıymetli. Hayvanların hastalanmasını önleyerek tedaviye gereksinim duyulmamasını sağlamayı amaçlıyoruz” dedi.
‘Mutlu Kediler’ projesi
Sokak hayvanlarının çoğalmasının önüne geçmek için hayvansever gönüllülerle “Mutlu Kediler” ismiyle kısırlaştırma projesi yürüttüklerini anlatan Nuri Coşkun, şu ayrıntıları verdi:
“Hayvansever dostlarımız mahallerinde bulunan kedileri yakalıyorlar. Yakalanan hayvanları, gruplarımız çoklukla muhtarlıklardan teslim alıp merkezimize getiriyor. Burada kedilerin kısırlaştırma süreçlerini yapıp bir daha aldığımız yerde hayvansever dostlarımıza teslim ediyoruz. Sokakta yaşayan sahipsiz hayvanlarda göz enfeksiyonu sorunuyla son periyotlarda fazlaca sık bir biçimde müsabakaya başladık. Göz muayenesine farklı bir ehemmiyet veriyoruz. 16 kedi ve iki köpek göz operasyonuyla sıhhatlerine kavuştu.”
Hekimbaşı Sahipsiz Hayvan Bakımevi’nde 7’si veteriner, 37 kişi can dostlara hizmet veriyor
‘Hayvanların lisanı olmak istiyoruz’
“Ailem Olur Musun” projesine fazlaca inandıklarını kaydeden Ceren Çetinkaya, projeyle ilgili de şunları dedi: “Hayvanlar, sesini duymadığımız, fizyolojik olarak konuşamayan canlılar. Bakışlarla birbirinizi anlamanız gereken o suskunluğu çözmeniz gereken bir lisan var. Biz bu proje ile hayvanların lisanı olma istikametinde bir hareket ortasındayız. Onları sahipleriyle buluşturmak, daha kolay ulaşabilir olmalarını sağlayabilmek için mümkün mertebe barınakta dayanağa gereksinimi olan, bir konuta gereksinimi olan bütün hayvanların sesi olmaya çalışıyoruz. Hayvan sahibi olmak isteyen, yürekten bu işe bağlı olan bütün beşerlerle da bir ortaya gelme niyeti içerisindeyiz. var ise sahiplenmek istediği hayvanlar, biz onlarla bu süreci yönetmekten de büyük keyif alırız.”
Can dostlarımız yuva arıyor
Ümraniye Hekimbaşı Sahipsiz Hayvan Bakımevin de Köpük, Duman, Karabaş ve Tarçın yeni sahiplerini bekliyor.
Köpük: 3 yaşında. Maddi niçinlerden dolayı sahibi tarafınca sokağa bırakıldı. Bulunduğundan gözünde enfeksiyon vardı, tedaviyle güzelleşti. 10 Şubat’tan beri bakımevinde kalıyor.
Duman: Alman kurdu melezi. 2 yaşında. Sahibi tarafınca sokağa bırakıldı. 23 Mart’tan bu yana bakımevinde kalıyor. Yeni yuvasını ve sahibini bekliyor.
Karabaş: 5 yaşında Kangal Melezi. Sahibi bakamayacağını belirterek köpeği takımlara teslim etti. Artık yeni sahibini bekliyor.
YARIN: Sahiplenen bireylere 10 seans eğitim
Türkiye’deki sokak hayvanlarına dair varsayımlar ise 10 milyon civarında. Hayvan barınaklarındaki kurallar, sokak hayvanlarına nasıl takviye olunabileceği ve sahiplenilecek can dostlar için bugün Milliyet “Ailem olur musun” projesini hayata geçiriyor. Sokaklarda sıcak bir yuva bekleyen can dostların öykülerini paylaşacağız ve onları yeni aileleriyle buluşturacağız.
Yapıştırıcıyla tüyleri…
Milyonlarca hayvan sokaklarda hayatta kalma savaşı veriyor, aç susuz kalmalarının yanı sıra şiddete uğruyorlar. Ceren Çetinkaya’nın 2.5 aylıkken sahiplendiği Karmela onlardan yalnızca biri. Demirören Medya Dijital Pazarlama Müdürü Çetinkaya, birinci köpeği Karabiber’i Parvovirüsü niçiniyle kaybetti.
Karmela’yla birinci sefer bir kömürlükte, tüyleri yapıştırıcı ile çekilerek azap görmüş bir vaziyette buldu. Çetinkaya, o günlere geri dönerek Karmela ile tanışmalarını anlattı:
“Karmela’yla birinci tanıştığımızda 2.5 aylıktı. Çok berbat durumdaydı. Tüyleri yapışken bir şeyle çekilerek azaba maruz kalmıştı. Bedeninin sağ ve sol tarafındaki deriler dökülmüştü. Bütün bedenini kaplayan epeyce ileri düzey de bir mantar hastalığı vardı. Daima kaşındığı ortasında derisinde enfeksiyon oluşmuştu. Veterinere götürdüğümüzde de ‘uzun yaşamaz, bir iki haftalık bir ömrü var üzere duruyor’ dendi. Güç da olsa süreci bir ay üzere kısa bir müddetde birlikte atlattık. Artık 4.5 aylık. Son derece sağlıklı ve insanlara karşı hayli sevecen bir hale dönüştü.
Evlat sahibi olmak üzere…
Birden fazla kişi apartman dairesinde yaşadığı için hayvan sahiplenmeye tereddüt ediyor. Büyük köpeklerin apartman dairelerinde bakılamayacağına dair bir kanı var. Bu niçinle de küçük köpekler tercih ediliyor. Hakikat bir eğitim ve tertipli bir mama programı ile büyük bir köpekle de apartmanda yaşamak mümkün. Onların alandan epey bizim sevgimize muhtaçlığı var. Hayvan sahibi olmanın evlat sahibi olmaktan fazlaca farkı yok aslında. Ağır iş temposu olduğunu düşünen beşerler bundan hayli fazla kaçarlar. Nizamlı bir mama rutinini oluşturup, gün içerisinde yarım saat ya da bir saat ayırdığınızda onlar bundan daha sonra derece şad oluyor. Önemli olan burada ona bir yuva veriyor olmanız. Dışarı da soğukta üşümemesi, yazın su bulmak üzere kederlerini ortadan kaldırıyor olmanız değerli.
Sahiplenilmeli
Özel bir ırk diye bir şey yok. Bütün köpekler köpek bütün kediler kedi. Renginin biraz farklı olması, göz rengi onu sevmeniz için artı bir paha değil. Bu şekil düşkünlükler külliyen süreksiz bir hevesle hayvan sahibi olmak isteyip aslında hayvanıyla bir statüye sahip olduğunu düşünen beşerler için geçerli. Nasıl ki bir insanı sevdiğinizde onun kaşının gözünün bir ehemmiyeti yoksa bir hayvan sahibi olduğunuzda da özel ırka sahip olmalıyım üzere bir güdü de olmamalı. Bilhassa yardıma muhtaç, tedavi edilmeyi bekleyen, azaba uğramış hayli fazla köpek var. Sahiplenirken de bu üslup maddi yükümlülükleri karşılayabiliyorlarsa şayet bu hayvanları tercih etsinler.”
314 kedi köpek yeni yuvalarında
Ümraniye Belediyesi Hekimbaşı Sahipsiz Hayvan Bakımevi, 2000 yılında hizmete açıldı. Yedi dönümlük alan üzerinde faaliyet gösteren merkezde 7’si veteriner doktor olmak üzere toplam 37 işçi misyon yapıyor. Milliyet’e kapılarını açan merkez, 160 köpek, 200 kedi kapasiteli. Şu an bakım merkezinde 127 köpek ve 91 kedi konuk ediliyor. Geçen yıl 137 kedi ve 177 köpek olmak üzere toplam 314 hayvanı yuvaya kavuşturduklarını söyleyen Ümraniye Belediyesi Veteriner İşleri Müdürü Muhammet Nuri Coşkun, Hayvanları Müdafaa Kanuna bakılırsa öncelikli bakılırsavlerinin sahipsiz kedi ve köpeklerin kısırlaştırılması, hastaysa yahut yaralıysa tedavisinin yapılıp sıhhatine kavuşturulması ve ardından sahiplendirilmesi olduğunu söylüyor. Geçen yıl 28 bin 734 sahipsiz sokak hayvanının muayene ve tedavi sürecinin yapıldığını anlatan Çoşkun “Bunun 20 bin 36’sı kedi. 1653 kedi ve köpeğe kısırlaştırma operasyonu yapıldı. Kısırlaştırma operasyonu yapılanların 650’si kedi. Geri kalanı köpek. Kısırlaştırma sürecinde önceliğimiz köpek. 2088 kediye esirgeyici aşı uyguladık. Hekimlikte kollayıcı aşılar kıymetli. Hayvanların hastalanmasını önleyerek tedaviye gereksinim duyulmamasını sağlamayı amaçlıyoruz” dedi.
‘Mutlu Kediler’ projesi
Sokak hayvanlarının çoğalmasının önüne geçmek için hayvansever gönüllülerle “Mutlu Kediler” ismiyle kısırlaştırma projesi yürüttüklerini anlatan Nuri Coşkun, şu ayrıntıları verdi:
“Hayvansever dostlarımız mahallerinde bulunan kedileri yakalıyorlar. Yakalanan hayvanları, gruplarımız çoklukla muhtarlıklardan teslim alıp merkezimize getiriyor. Burada kedilerin kısırlaştırma süreçlerini yapıp bir daha aldığımız yerde hayvansever dostlarımıza teslim ediyoruz. Sokakta yaşayan sahipsiz hayvanlarda göz enfeksiyonu sorunuyla son periyotlarda fazlaca sık bir biçimde müsabakaya başladık. Göz muayenesine farklı bir ehemmiyet veriyoruz. 16 kedi ve iki köpek göz operasyonuyla sıhhatlerine kavuştu.”
Hekimbaşı Sahipsiz Hayvan Bakımevi’nde 7’si veteriner, 37 kişi can dostlara hizmet veriyor
‘Hayvanların lisanı olmak istiyoruz’
“Ailem Olur Musun” projesine fazlaca inandıklarını kaydeden Ceren Çetinkaya, projeyle ilgili de şunları dedi: “Hayvanlar, sesini duymadığımız, fizyolojik olarak konuşamayan canlılar. Bakışlarla birbirinizi anlamanız gereken o suskunluğu çözmeniz gereken bir lisan var. Biz bu proje ile hayvanların lisanı olma istikametinde bir hareket ortasındayız. Onları sahipleriyle buluşturmak, daha kolay ulaşabilir olmalarını sağlayabilmek için mümkün mertebe barınakta dayanağa gereksinimi olan, bir konuta gereksinimi olan bütün hayvanların sesi olmaya çalışıyoruz. Hayvan sahibi olmak isteyen, yürekten bu işe bağlı olan bütün beşerlerle da bir ortaya gelme niyeti içerisindeyiz. var ise sahiplenmek istediği hayvanlar, biz onlarla bu süreci yönetmekten de büyük keyif alırız.”
Can dostlarımız yuva arıyor
Ümraniye Hekimbaşı Sahipsiz Hayvan Bakımevin de Köpük, Duman, Karabaş ve Tarçın yeni sahiplerini bekliyor.
Köpük: 3 yaşında. Maddi niçinlerden dolayı sahibi tarafınca sokağa bırakıldı. Bulunduğundan gözünde enfeksiyon vardı, tedaviyle güzelleşti. 10 Şubat’tan beri bakımevinde kalıyor.
Duman: Alman kurdu melezi. 2 yaşında. Sahibi tarafınca sokağa bırakıldı. 23 Mart’tan bu yana bakımevinde kalıyor. Yeni yuvasını ve sahibini bekliyor.
Karabaş: 5 yaşında Kangal Melezi. Sahibi bakamayacağını belirterek köpeği takımlara teslim etti. Artık yeni sahibini bekliyor.
YARIN: Sahiplenen bireylere 10 seans eğitim