- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 2,935
AK Parti’nin bir seçimi daha kazanabilmek ismine sonuçlarını görmezden gelerek ısrarla uyguladığı ‘yüksek kur, düşük faiz’ modeli ekonomiyi uçuruma sürüklüyor. Yaşanan kur atakları ticarette vadeli satışları kilitlerken, kimi bölümlerde tedarikçilerin ‘TL ödemeleri kabul etmediği’ dahi görülmeye başlandı.
İNANÇ GEREKİYOR
Uzmanlar, Merkez Bankası (TCMB) Lideri Şahap Kavcıoğlu’nun “Gerekirse faizi artırır, gerekirse faizi indiririz” demesinin para piyasalarında yaşanan yangını söndürebileceğini belirtiyor.
Hammadde tedarikinde yaşanan kahırlar da gerçek dalı zora soktu. Tüm zincirdeki bu maliyet artışları vatandaşa artırım yağmuru olarak dönüyor. Türkiye’nin ekonomik zorlukları derinleşirken, düşük faizli krediler lakin bu kredilerden faydalanacak kısımlara servet transferi manasına geliyor ve halkın refahına katkı sağlayamıyor.
Piyasaların bir daha hukuka, adalete inanç duymaya başlaması TCMB’nin bağımsızlığına inanması, inanç tazelemesi krizden çıkış için reçete olabilir. ötürüsıyla Türkiye’nin kurtuluşu da tek bir kelama bakıyor.
Ekonomistlere bakılırsa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın para siyasetlerine taraf vermekten vazgeçmesi ve TCMB’nin bağımsız olduğunu göstermesi son bir yıldır döviz kurlarının art geriye rekor kırmasının önüne geçebilir. TCMB Lideri Şahap Kavcıoğlu’nun para piyasalarını uçuruma sürükleyen ‘düşük faiz, yüksek kur’ siyasetini terk ettiklerini açıklaması bu yangını söndürür.
GEREKSİNİM VE TİCARİ KREDİLERE YANSIMIYOR
Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin tesiri TL mevduat faizlerini % 15’in altına düşürürken, kredi faizlerine yansıması kâfi olmadı. MB’ye göre, kredi faizleri gereksinimde ortalama %23, taşıtta ise %21 seviyesinde. Kamu bankalarının konut kredi faizleri ortalamada %17 ile siyaset faizine yaklaştı. Ticari kredi faizlerinde de ekonomiyi canlandıracak hareket sağlanamıyor. Ortalama yüzde 18 olan ticari kredi faizi birtakım bankalarda yüzde 20’lerin üzerine çıkıyor.
TOPLUMSAL PATLAMAYA YOL AÇABİLİR
İktidarın yeni modelden dönmeyeceğini lakin ülkeyi uçuruma sürüklediğini görüp biraz törpüleyebileceğini önbakılırsan Ekonomist Dr. Murat Kubilay, “Enflasyon sarmalına girme riski bulunduğu için bu siyasetlerin sürdürülemezliği hakkında bir kanıya iktidar da varmaya başlamış olabilir” dedi.
Kubilay, şöyleki devam etti: “Eğer Cumhurbaşkanı sessizleşirse ve faiz indirim sürecinin en azından önümüzdeki 6 ay için tamamlandığı belirtilirse ve gerektiğinde döviz satışı ile kurun 14 lira üzerine çıkmasına müsaade edilmeyeceği gösterilirse; bu biçimde bu sistem biraz daha uygulanabilir hale gelir. Aksi biçimde toplumsal patlama dahil reaksiyon oluşabilir.”
SÜREÇ BİLAKİS ÇEVRİLMELİ
Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent, “Merkez Bankası liderinin faiz indirimlerinin bitmiş olduğine dair bir imada bulunması kesinlikle döviz kurlarında sakinleşme sağlayacaktır. Fakat yatırımcılar 16 Aralık’taki faiz sonucunı görmeden ikna olmaz. Döviz kurlarının mevcut seviyesinde kalmasının yaratacağı olumsuz tesirler önümüzdeki aylara, hatta
senelera yayılacağı için, süreci aksine çevirecek kararların gecikmeden alınması gerekiyor” dedi.
TCMB’NİN SİYASETLERİ HAKKINDA NE DÜSÜNÜYORLAR?
Ekonomist Güldem Atabay Kavcıoğlu’nun net ya da karmaşık açıklamalarının gelinen kademede hiç bir kıymetinin kalmadığını belirterek, “Keza Merkez Bankası Lideri para siyasetinin yöneticisi değil. İktidar değişmeden, başkanlık sistemi değişmeden kimsenin inandırıcılığı yok. Dönülmez akşamın ufkundayız” dedi.
“DEher neyseL SİYASETLERDEN HEMEN VAZGEÇİLMELİ”
Yükselen piyasa faizlerinin faiz indirim sonucunın yanlış olduğunu açıkça gösterdiğini belirten Prof. Dr. Cem Başlevent, “Mevcut siyaset ile geçen her gün, tarlalarda gübresiz ekim, kısma gönderilen süt inekleri, yabancıların eline geçen ulusal varlıklar manasına geldiği için deher neysel siyasetlerden vazgeçilmeli” diye konuştu.
“BU SİYASET AKP’YE SEÇİM KAZANDIRMAZ”
Merkez Bankası Lideri’nin süreci bilakis çevirecek bildiriler verse dahi artık kimsenin inancı kalmadığını lakin Ortodoks para siyasetlerini uygulayacak bir ismin başkanlığa gelmesi halinde işlerin bilakis döndürülebileceğini kaydeden Prof. Dr. Şenol Babuşcu, “Bu siyasetler AKP’ye seçim de kazandırmaz” dedi.
“İHRACATA YARARI YOK SIKINTILARI BÜYÜTÜYOR”
Kur artışının ihracata katkısının birinci başta gözüktüğünü lakin yararının olmadığını söyleyen Hırdavat Endüstrici ve İş Adamları Derneği (HISİAD) Lideri Çetin Tecdelioğlu, stabil kur istediklerini belirtti. Endüstriciler olarak finansman kahrı yaşadıklarını vurgulayan Tecdelioğlu, bankaların yüksek faizli kredi verdiğini kaydetti.
Sözcü
İNANÇ GEREKİYOR
Uzmanlar, Merkez Bankası (TCMB) Lideri Şahap Kavcıoğlu’nun “Gerekirse faizi artırır, gerekirse faizi indiririz” demesinin para piyasalarında yaşanan yangını söndürebileceğini belirtiyor.
Hammadde tedarikinde yaşanan kahırlar da gerçek dalı zora soktu. Tüm zincirdeki bu maliyet artışları vatandaşa artırım yağmuru olarak dönüyor. Türkiye’nin ekonomik zorlukları derinleşirken, düşük faizli krediler lakin bu kredilerden faydalanacak kısımlara servet transferi manasına geliyor ve halkın refahına katkı sağlayamıyor.
Piyasaların bir daha hukuka, adalete inanç duymaya başlaması TCMB’nin bağımsızlığına inanması, inanç tazelemesi krizden çıkış için reçete olabilir. ötürüsıyla Türkiye’nin kurtuluşu da tek bir kelama bakıyor.
Ekonomistlere bakılırsa Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın para siyasetlerine taraf vermekten vazgeçmesi ve TCMB’nin bağımsız olduğunu göstermesi son bir yıldır döviz kurlarının art geriye rekor kırmasının önüne geçebilir. TCMB Lideri Şahap Kavcıoğlu’nun para piyasalarını uçuruma sürükleyen ‘düşük faiz, yüksek kur’ siyasetini terk ettiklerini açıklaması bu yangını söndürür.
GEREKSİNİM VE TİCARİ KREDİLERE YANSIMIYOR
Merkez Bankası’nın faiz indirimlerinin tesiri TL mevduat faizlerini % 15’in altına düşürürken, kredi faizlerine yansıması kâfi olmadı. MB’ye göre, kredi faizleri gereksinimde ortalama %23, taşıtta ise %21 seviyesinde. Kamu bankalarının konut kredi faizleri ortalamada %17 ile siyaset faizine yaklaştı. Ticari kredi faizlerinde de ekonomiyi canlandıracak hareket sağlanamıyor. Ortalama yüzde 18 olan ticari kredi faizi birtakım bankalarda yüzde 20’lerin üzerine çıkıyor.
TOPLUMSAL PATLAMAYA YOL AÇABİLİR
İktidarın yeni modelden dönmeyeceğini lakin ülkeyi uçuruma sürüklediğini görüp biraz törpüleyebileceğini önbakılırsan Ekonomist Dr. Murat Kubilay, “Enflasyon sarmalına girme riski bulunduğu için bu siyasetlerin sürdürülemezliği hakkında bir kanıya iktidar da varmaya başlamış olabilir” dedi.
Kubilay, şöyleki devam etti: “Eğer Cumhurbaşkanı sessizleşirse ve faiz indirim sürecinin en azından önümüzdeki 6 ay için tamamlandığı belirtilirse ve gerektiğinde döviz satışı ile kurun 14 lira üzerine çıkmasına müsaade edilmeyeceği gösterilirse; bu biçimde bu sistem biraz daha uygulanabilir hale gelir. Aksi biçimde toplumsal patlama dahil reaksiyon oluşabilir.”
SÜREÇ BİLAKİS ÇEVRİLMELİ
Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Başlevent, “Merkez Bankası liderinin faiz indirimlerinin bitmiş olduğine dair bir imada bulunması kesinlikle döviz kurlarında sakinleşme sağlayacaktır. Fakat yatırımcılar 16 Aralık’taki faiz sonucunı görmeden ikna olmaz. Döviz kurlarının mevcut seviyesinde kalmasının yaratacağı olumsuz tesirler önümüzdeki aylara, hatta
senelera yayılacağı için, süreci aksine çevirecek kararların gecikmeden alınması gerekiyor” dedi.
TCMB’NİN SİYASETLERİ HAKKINDA NE DÜSÜNÜYORLAR?
Ekonomist Güldem Atabay Kavcıoğlu’nun net ya da karmaşık açıklamalarının gelinen kademede hiç bir kıymetinin kalmadığını belirterek, “Keza Merkez Bankası Lideri para siyasetinin yöneticisi değil. İktidar değişmeden, başkanlık sistemi değişmeden kimsenin inandırıcılığı yok. Dönülmez akşamın ufkundayız” dedi.
“DEher neyseL SİYASETLERDEN HEMEN VAZGEÇİLMELİ”
Yükselen piyasa faizlerinin faiz indirim sonucunın yanlış olduğunu açıkça gösterdiğini belirten Prof. Dr. Cem Başlevent, “Mevcut siyaset ile geçen her gün, tarlalarda gübresiz ekim, kısma gönderilen süt inekleri, yabancıların eline geçen ulusal varlıklar manasına geldiği için deher neysel siyasetlerden vazgeçilmeli” diye konuştu.
“BU SİYASET AKP’YE SEÇİM KAZANDIRMAZ”
Merkez Bankası Lideri’nin süreci bilakis çevirecek bildiriler verse dahi artık kimsenin inancı kalmadığını lakin Ortodoks para siyasetlerini uygulayacak bir ismin başkanlığa gelmesi halinde işlerin bilakis döndürülebileceğini kaydeden Prof. Dr. Şenol Babuşcu, “Bu siyasetler AKP’ye seçim de kazandırmaz” dedi.
“İHRACATA YARARI YOK SIKINTILARI BÜYÜTÜYOR”
Kur artışının ihracata katkısının birinci başta gözüktüğünü lakin yararının olmadığını söyleyen Hırdavat Endüstrici ve İş Adamları Derneği (HISİAD) Lideri Çetin Tecdelioğlu, stabil kur istediklerini belirtti. Endüstriciler olarak finansman kahrı yaşadıklarını vurgulayan Tecdelioğlu, bankaların yüksek faizli kredi verdiğini kaydetti.
Sözcü