İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Lübbey köyü, yaklaşık 30 yıl evvel elektrik ve geniş tarım toprağı olmaması niçiniyle terk edilmeye başlandı. Köyünden ayrılmayanlar ise vakit içerisinde hayatını kaybetti. Uzun bir süre yalnızca 5 ihtiyarın yaşadığı Lübbey’in nüfusu, korona virüs salgını niçiniyle 8’e çıktı.
Issız imajı ile dikkat çeken köy sit alanı ilan edilirken, Lübbey sakinleri köylerinin turizme kazandırılmasını istiyor. Lakin Lübbey sakinlerinin şu sıralar en büyük sorunu, köye gelen Youtuber’ların Lübbey’i lanse ediş biçimi. Bilhassa gece saatlerinde köye gelerek kimi eski meskenlerin içine sprey boya ile çeşitli formlar çizen Youtuber’lar, Lübbey’de paranormal olayların yaşandığı savıyla çeşitli görüntüler çekiyor. Köy sakinlerinden Mehmet Güler, “Gece saatlerinde buraya Youtuber’lar geliyor. Reklamın düzgünü berbatı olmaz ancak köyümüzün perili olduğunu söyleyerek görüntü çekiyorlar. Meskenlerin içine spreyle işaretler yazmışlar. İşleri bitince temizlemeleri gerekiyordu. Biz köyümüzün turizme kazandırılmasını istiyoruz. Köyümüzde şüphesiz kaygı sineması de çekilebilir lakin çekilen görüntülerde köyümüzde paranormal olayların olduğu belirtiliyor. En azından bir altyazı ile ‘Bunların hepsi hayal ürünüdür’ diye bir tabir khalbukilar daha yeterli olur. Biz buraya bol turist bekliyoruz. İnsanların köyümüzden korkmalarını istemiyoruz” diye konuştu.
“YAPILAN ÇALIŞMALAR BOŞA GİTMESİN”
Lübbey köyünde 2013 yılından bu yana birkaç kişinin yaşadığını belirten Güler, “Köy nüfusu 5 bireyden oluşuyordu. Ben de her gün Ödemiş merkezden köye gelerek köy kahvesini açıyordum. Pandemi olunca biz de ailecek buradaki konutumuzda yaşamaya başladık. Hal bu biçimde olunca köy nüfusu 8 bireye çıktı. kimi vakit köyü gezmeye gelen konuklarımız oluyor. Burada onlara çay ve kahve servisi yapıyorum. Burası sit alanı ilan edilmişti. Yer etüdü yapıldı, numaralar güncellendi, köyün haritası çizildi. Lakin çabucak hemen diğer bir gelişme olmadı. Bu tarih yok olmadan mevzunun süratlice ele alınmasını istiyoruz. Köyümüzde epeyce eski, tarihi bir cami var. Hatta tam olarak ne vakit inşa edildiği bile bilinmiyor. O cami yıkılmadan tedbir alınmalı. Ben bir Lübbeyli olarak Lübbey’in turizme kazandırılmasını istiyorum. Yapılan çalışmalar boşa gitmesin. Bu hizmetin devam etmesini istiyoruz” sözlerini kullandı.
“KÖYÜMÜZDE KORKULACAK BİR ŞEY YOK”
Haftanın aşikâr günleri Lübbey’e gelerek gezici bakkallık yapan Mehmet Erden ise “Ben aslen Lübbeyliyim lakin çabucak sonrasında Ödemiş’e yerleştim. Haftanın belirli günleri buraya gelerek gezici bakkallık yapıyorum. Köy halkının muhtaçlığı olan eserleri satıyorum. Bu köyde fazlaca az kişi yaşıyor. Etrafta rastgele bir dükkan yok. Köyde yaşayanların yiyecek gereksinimini gezici bakkallık yaparak karşılamış oluyorum. Lübbey epeyce hoş bir köy. Buranın Birgi üzere turizme kazandırılması lazım. Gece saatlerinde gençler buraya gelip dehşetli görüntüler çekiyor. Birtakım beşerler buraya gelmeye korkuyor fakat köyümüzde korkulacak bir şey yok” kelamlarına yer verdi.
93 YILLIK LÜBBEYLİ
Köy sakinlerinden Ali Öztürk de Lübbey ile ilgili şunları söylemiş oldu: “93 yaşındayım, kendimi bildim bileli bu köyde yaşıyorum. kimi vakit kızımın yanına merkeze gidiyorum. Evvelce bu köyde fazlaca kişi vardı lakin artık kimse kalmadı. Lübbey’i epey seviyorum. Burası benim vatanım. Öbür yerde duramam.”
Issız imajı ile dikkat çeken köy sit alanı ilan edilirken, Lübbey sakinleri köylerinin turizme kazandırılmasını istiyor. Lakin Lübbey sakinlerinin şu sıralar en büyük sorunu, köye gelen Youtuber’ların Lübbey’i lanse ediş biçimi. Bilhassa gece saatlerinde köye gelerek kimi eski meskenlerin içine sprey boya ile çeşitli formlar çizen Youtuber’lar, Lübbey’de paranormal olayların yaşandığı savıyla çeşitli görüntüler çekiyor. Köy sakinlerinden Mehmet Güler, “Gece saatlerinde buraya Youtuber’lar geliyor. Reklamın düzgünü berbatı olmaz ancak köyümüzün perili olduğunu söyleyerek görüntü çekiyorlar. Meskenlerin içine spreyle işaretler yazmışlar. İşleri bitince temizlemeleri gerekiyordu. Biz köyümüzün turizme kazandırılmasını istiyoruz. Köyümüzde şüphesiz kaygı sineması de çekilebilir lakin çekilen görüntülerde köyümüzde paranormal olayların olduğu belirtiliyor. En azından bir altyazı ile ‘Bunların hepsi hayal ürünüdür’ diye bir tabir khalbukilar daha yeterli olur. Biz buraya bol turist bekliyoruz. İnsanların köyümüzden korkmalarını istemiyoruz” diye konuştu.
“YAPILAN ÇALIŞMALAR BOŞA GİTMESİN”
Lübbey köyünde 2013 yılından bu yana birkaç kişinin yaşadığını belirten Güler, “Köy nüfusu 5 bireyden oluşuyordu. Ben de her gün Ödemiş merkezden köye gelerek köy kahvesini açıyordum. Pandemi olunca biz de ailecek buradaki konutumuzda yaşamaya başladık. Hal bu biçimde olunca köy nüfusu 8 bireye çıktı. kimi vakit köyü gezmeye gelen konuklarımız oluyor. Burada onlara çay ve kahve servisi yapıyorum. Burası sit alanı ilan edilmişti. Yer etüdü yapıldı, numaralar güncellendi, köyün haritası çizildi. Lakin çabucak hemen diğer bir gelişme olmadı. Bu tarih yok olmadan mevzunun süratlice ele alınmasını istiyoruz. Köyümüzde epeyce eski, tarihi bir cami var. Hatta tam olarak ne vakit inşa edildiği bile bilinmiyor. O cami yıkılmadan tedbir alınmalı. Ben bir Lübbeyli olarak Lübbey’in turizme kazandırılmasını istiyorum. Yapılan çalışmalar boşa gitmesin. Bu hizmetin devam etmesini istiyoruz” sözlerini kullandı.
“KÖYÜMÜZDE KORKULACAK BİR ŞEY YOK”
Haftanın aşikâr günleri Lübbey’e gelerek gezici bakkallık yapan Mehmet Erden ise “Ben aslen Lübbeyliyim lakin çabucak sonrasında Ödemiş’e yerleştim. Haftanın belirli günleri buraya gelerek gezici bakkallık yapıyorum. Köy halkının muhtaçlığı olan eserleri satıyorum. Bu köyde fazlaca az kişi yaşıyor. Etrafta rastgele bir dükkan yok. Köyde yaşayanların yiyecek gereksinimini gezici bakkallık yaparak karşılamış oluyorum. Lübbey epeyce hoş bir köy. Buranın Birgi üzere turizme kazandırılması lazım. Gece saatlerinde gençler buraya gelip dehşetli görüntüler çekiyor. Birtakım beşerler buraya gelmeye korkuyor fakat köyümüzde korkulacak bir şey yok” kelamlarına yer verdi.
93 YILLIK LÜBBEYLİ
Köy sakinlerinden Ali Öztürk de Lübbey ile ilgili şunları söylemiş oldu: “93 yaşındayım, kendimi bildim bileli bu köyde yaşıyorum. kimi vakit kızımın yanına merkeze gidiyorum. Evvelce bu köyde fazlaca kişi vardı lakin artık kimse kalmadı. Lübbey’i epey seviyorum. Burası benim vatanım. Öbür yerde duramam.”