- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 3,272
Soğuk algınlığı, grip, boğaz enfeksiyonu, norovirüs ishali, akut bronşit, alerjik astım, zatürre ve sinüzit… Her mevsim kendi hastalıklarını birlikteinde getiriyor. En sık da üst ve alt teneffüs yolu enfeksiyonlarında artış görülüyor sonbahar mevsiminde. Sıcak yaz günlerinden serin havalara geçerken bedenimiz bu değişime ahenk sağlamakta zorlanınca, hastalıklar da kapımızı çalmaya başlıyor! Acıbadem Kozyatağı Hastanesi İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya, soğuk havanın bağışıklık sistemimizi baskıladığını ve enfeksiyonlara karşı direncimizi kırdığını belirterek, “Bunun kararında çoğumuz mevsim geçişlerinde bir epey mikrobik hastalığa yakalanıyoruz. Bilhassa viral enfeksiyonlar basitçe bulaşıyor ve bu durum yaşlılar, küçük çocuklar ile bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerde önemli problemler oluşturabiliyor. Sonbaharda artış gösteren hastalıklardan korunmada ise kuvvetli bir bağışıklık sistemi kilit rol üstleniyor” diyor. Hayat alışkanlığımızda yapacağımız sıradan düzenlemelerle sonbahar hastalıklarından büyük oranda korunmamız ise mümkün olabiliyor. İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya, sonbahara mahsus bulaşıcı hastalıklardan korunmak için almamız gereken tedbirleri sıraladı; kıymetli teklifler ve ihtarlarda bulundu.
HAYAT ALANLARI
Maske ve toplumsal uzaklık kural: Virüs ve bakterilerin bulaşmalarını önlemek için kapalı alanlarda maske kullanmaya itina gösterin, öteki beşerlerle aranızdaki 1.5 metre arayı kesinlikle koruyun.
Hijyen hayli değerli: Kirli ortamlarda virüs ve bakterilerin bulaşma riskinin artması niçiniyle hayat alanınız pak ve tertipli olsun.
Odanızı havalandırın: Odayı havalandırmak, ortamdaki oksijen konsantrasyonunu artırarak, anaerob organizmaların, yani oksijen olmayan ortamlarda hücresel teneffüs yapan bakterilerin yok olmasını sağlıyor. ötürüsıyla bulunduğunuz odayı her gün 2 sefer 10 dakika mühletle havalandırın.
Kalabalık ortamlarda bulunmayın: Virüs ve bakteriler basitçe bulaşabildikleri için kalabalık ortamlarda vakit geçirmekten kaçının.
Gözlerinizi ovuşturmayın: Virüs ve bakteriler; ağız, burun ile göz yoluyla bedenimize giriyor. ötürüsıyla bir yere dokunduktan daha sonra ellerinizle; ağız ve burnunuzu ellemeyin, gözlerinizi ovuşturmayın.
FERDÎ HİJYEN
Ellerinizi kesinlikle yıkayın: Ellerinizi dışardan gelir gelmez, tuvaleti kullandıktan daha sonra, yemek yemeden ve yiyecek hazırlamadan evvel, 20 saniye boyunca yeterlice yıkayın.
Sık sık dezenfekte edin: Tuvaletlerinizi sık sık dezenfektanlarla temizleyin. Ayrıyeten kapı kollarını, mutfak tezgahını, giriş kapısındaki antreyi ve başka sık dokunulan yüzeyleri de tertipli olarak dezenfekte edin.
Dışarıdan gelince duş alın: Dışarıda yüzünüze, ellerinize, gövdenize ve saçlarınıza biroldukca mikroorganizma ile artık bulaşıyor. Bu niçinle dışarıda vakit geçirdikten daha sonra, konutunuzda kesinlikle duş alın.
Sıcak – tuzlu suyla gargara yapın: Boğazda biriken makus mukuslar, yani salgılar tıkaçlar oluşturarak ya da uygun konak alanları yaratarak hastalanmamıza niye oluyor. Berbat mukustan kurtulmak için günde 2 kere sıcak-tuzlu suyla gargara yapmanızda yarar var. Hastalandığınızda da tıpkı süreci yinelamanız, çabuk iyileşmenize yardımcı olacaktır.
Tuzlu su spreyi kullanın: Burnumuzun nemi, soluma havasındaki mikroorganizmaları bir tuzak üzere yakalıyor. Tuzlu su spreyleriyle burnunuzu nemli tutun. Bu süreci, sonbahar ve kış mevsimlerinde, her gün, sabah ve akşam yapabilirsiniz.
BESLENME ALIŞKANLIĞI
C vitamini kural: C vitamininin en kıymetli özelliği, bağışıklık sistemini güçlendirmesi. Portakal, limon, mandalina, nar, kuşburnu, yeşilbiber, maydanoz, roka, ıspanak ve karnabahar üzere C vitamininden varlıklı zerzevat ile meyveleri tertipli olarak tüketin.
Suyunuz soğuk değil, ılık olsun: Mukoza, teneffüs ile sindirim sisteminin iç yüzeyini döşeyen ve mukus salgılayan zara benzeyen bir yapıdır. Salgıladığı IgA çeşidi antikorlarıyla enfeksiyonlara karşı savaşmak üzere değerli bir fonksiyonu var. Solunum yollarındaki mukozanın direncini düşürdükleri için soğuk su ve meşrubat içmekten kaçının. Sıcak ve ılık sıvılar ise mukozanızın direncini düşürmezler.
Sık sık sıvı tüketin: Solunum yolu mukozasının salgıları, mikroorganizmaların bu alanlara yerleşmelerine mani olan peptit, bir diğer deyişle protein yapıda biroldukça husus salgılıyor. Bu hususların teneffüs yolunda ince bir sinema katman halinde yer almaları, savunma düzeneklerini güçlendiriyor. Lakin, yetersiz sıvı almak peptit yapıdaki hususların kalınlaşmalarına yol açıyor ve bunun kararında mukozanın savunma fonksiyonları bozuluyor. Bu niçinle her gün bol sıvı tüketerek, mesela günde en az 2 litre su içerek, bu bölgelerdeki salgıların ince kalmalarını sağlayın.
Alerjiye dikkat: Alerjiler, önemli bir sıhhat tehdidi olmayan toz ve polen üzere unsurların bağışıklık sistemimizi boş yere meşgul ettiği hastalıklardır. Bağışıklık sisteminizi sahiden tehdit olmayan mevzularla meşgul etmemek için alerjiniz olan yiyecekleri yemekten kaçının.
Balığı yeterlice pişirin: Erişkin ve çocuklarda gelişen ishallerin değerli bir kısmının sorumlusu olan norovirüs 60 santigrat dereceye kadar sıcaklıklarda hayatta kalabiliyor. Bilhassa pişirilmemiş deniz eserleri (sushi gibi) bu virüs için bir konakçı vazifesi nazaranbiliyor. Bu niçinle deniz mamüllerini düzgünce pişirmeye ihtimam gösterin.
BESİN DAYANAKLARI VE VİTAMİNLER
Çayınıza bal koyun: Çayı, içine bal ekleyerek içmek bağışıklığınızı destekliyor ve güç veriyor. Günde bir bardak ballı çay içebilirsiniz. Bir tatlı kaşığı bal 15 kcal içeriyor ve diyabet hastası iseniz ‘gerçek bal’ olması şartıyla, bu ölçüde bal tüketebilirsiniz.
Bitkisel çaylardan faydalanın: Bir fincan sıcak rezene otu bağışıklığınıza yardımcı olabiliyor. Ayrıyeten kuşburnu, kara mürver ve ekinezyanın viral hastalıkları önlemede aktif olduğu tabir ediliyor.
C, D vitamini ve çinko kıymetli: C ve D vitaminleri ile çinko bağışıklığımızı destekledikleri için Covid-19 pandemisi müddetince nizamlı olarak bu üçlüyü almanızda yarar var.
YAŞAM TARZI
Kâfi ve istikrarlı beslenin: Bağışıklık sisteminin kuvvetli olmasında kâfi ve istikrarlı beslenme ‘kilit’ rol üstleniyor.
Gerilimden arının: Bağışıklık sistemimizi zayıflatan kıymetli bir etkenlerden biri olduğu için gerilim düzeyinizi düşük tutun.
Uykuya dikkat: Bağışıklık sisteminin kuvvetli olmasında nizamlı uyku son derece değerli bir role sahip. Yapılan çalışmalara nazaran; günde 6 saatten az uyuyan bireylerin 7 saatten çok uyuyan şahıslara nazaran soğuk algınlığına yakalanma riskleri yaklaşık 4 kat fazla oluyor.
Ortaklaşa kullanmayın: Virüs ve bakterilerin bulaşmalarını önlemek için bilhassa hasta bireylerle içecek, yiyecek ve mutfak eşyanızı paylaşmayın.
Sigarayı çabucak bırakın: Sigaranın ortasındaki unsurlar ve dumanı hava yolundaki hami katmanda hasar oluşturuyor. Bunun kararında da virüs ve bakteriler bu hasarlı yerlerden bedenimize çarçabuk girebiliyor. Sigarayı bırakın, içilen ortamlardan uzak durun.
Çok katlı giyinin: Soğuk havalarda, kalın yahut fazlaca katlı giyinmeye itina gösterin. Tek katlı kalın bir kazağa nazaran, üst üste giyilmiş 2 gömlek soğuk havadan daha fazlaca koruyor. Bunun sebebi ise gömleklerin içinde bulunan havanın epeyce âlâ bir yalıtım sağlaması.
AŞILAR
İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya, “Aşı, enfeksiyonlar ile salgın hastalıklardan korunmanın en akılcı yoludur. Aşı yaşatır” hatırlatmasında bulunarak, “Mevsimsel grip aşısını ihmal etmeyin. 65 yaşın üzerindeyseniz kesinlikle mevsimsel grip aşısı, 5 yılda bir zatürre aşısı yaptırmalısınız. Covid-19 enfeksiyonundan korunmak için Sıhhat Bakanlığı’nın talimatlarına nazaran aşınızı da kesinlikle yaptırın” diyor.
Hibya Haber Ajansı
HAYAT ALANLARI
Maske ve toplumsal uzaklık kural: Virüs ve bakterilerin bulaşmalarını önlemek için kapalı alanlarda maske kullanmaya itina gösterin, öteki beşerlerle aranızdaki 1.5 metre arayı kesinlikle koruyun.
Hijyen hayli değerli: Kirli ortamlarda virüs ve bakterilerin bulaşma riskinin artması niçiniyle hayat alanınız pak ve tertipli olsun.
Odanızı havalandırın: Odayı havalandırmak, ortamdaki oksijen konsantrasyonunu artırarak, anaerob organizmaların, yani oksijen olmayan ortamlarda hücresel teneffüs yapan bakterilerin yok olmasını sağlıyor. ötürüsıyla bulunduğunuz odayı her gün 2 sefer 10 dakika mühletle havalandırın.
Kalabalık ortamlarda bulunmayın: Virüs ve bakteriler basitçe bulaşabildikleri için kalabalık ortamlarda vakit geçirmekten kaçının.
Gözlerinizi ovuşturmayın: Virüs ve bakteriler; ağız, burun ile göz yoluyla bedenimize giriyor. ötürüsıyla bir yere dokunduktan daha sonra ellerinizle; ağız ve burnunuzu ellemeyin, gözlerinizi ovuşturmayın.
FERDÎ HİJYEN
Ellerinizi kesinlikle yıkayın: Ellerinizi dışardan gelir gelmez, tuvaleti kullandıktan daha sonra, yemek yemeden ve yiyecek hazırlamadan evvel, 20 saniye boyunca yeterlice yıkayın.
Sık sık dezenfekte edin: Tuvaletlerinizi sık sık dezenfektanlarla temizleyin. Ayrıyeten kapı kollarını, mutfak tezgahını, giriş kapısındaki antreyi ve başka sık dokunulan yüzeyleri de tertipli olarak dezenfekte edin.
Dışarıdan gelince duş alın: Dışarıda yüzünüze, ellerinize, gövdenize ve saçlarınıza biroldukca mikroorganizma ile artık bulaşıyor. Bu niçinle dışarıda vakit geçirdikten daha sonra, konutunuzda kesinlikle duş alın.
Sıcak – tuzlu suyla gargara yapın: Boğazda biriken makus mukuslar, yani salgılar tıkaçlar oluşturarak ya da uygun konak alanları yaratarak hastalanmamıza niye oluyor. Berbat mukustan kurtulmak için günde 2 kere sıcak-tuzlu suyla gargara yapmanızda yarar var. Hastalandığınızda da tıpkı süreci yinelamanız, çabuk iyileşmenize yardımcı olacaktır.
Tuzlu su spreyi kullanın: Burnumuzun nemi, soluma havasındaki mikroorganizmaları bir tuzak üzere yakalıyor. Tuzlu su spreyleriyle burnunuzu nemli tutun. Bu süreci, sonbahar ve kış mevsimlerinde, her gün, sabah ve akşam yapabilirsiniz.
BESLENME ALIŞKANLIĞI
C vitamini kural: C vitamininin en kıymetli özelliği, bağışıklık sistemini güçlendirmesi. Portakal, limon, mandalina, nar, kuşburnu, yeşilbiber, maydanoz, roka, ıspanak ve karnabahar üzere C vitamininden varlıklı zerzevat ile meyveleri tertipli olarak tüketin.
Suyunuz soğuk değil, ılık olsun: Mukoza, teneffüs ile sindirim sisteminin iç yüzeyini döşeyen ve mukus salgılayan zara benzeyen bir yapıdır. Salgıladığı IgA çeşidi antikorlarıyla enfeksiyonlara karşı savaşmak üzere değerli bir fonksiyonu var. Solunum yollarındaki mukozanın direncini düşürdükleri için soğuk su ve meşrubat içmekten kaçının. Sıcak ve ılık sıvılar ise mukozanızın direncini düşürmezler.
Sık sık sıvı tüketin: Solunum yolu mukozasının salgıları, mikroorganizmaların bu alanlara yerleşmelerine mani olan peptit, bir diğer deyişle protein yapıda biroldukça husus salgılıyor. Bu hususların teneffüs yolunda ince bir sinema katman halinde yer almaları, savunma düzeneklerini güçlendiriyor. Lakin, yetersiz sıvı almak peptit yapıdaki hususların kalınlaşmalarına yol açıyor ve bunun kararında mukozanın savunma fonksiyonları bozuluyor. Bu niçinle her gün bol sıvı tüketerek, mesela günde en az 2 litre su içerek, bu bölgelerdeki salgıların ince kalmalarını sağlayın.
Alerjiye dikkat: Alerjiler, önemli bir sıhhat tehdidi olmayan toz ve polen üzere unsurların bağışıklık sistemimizi boş yere meşgul ettiği hastalıklardır. Bağışıklık sisteminizi sahiden tehdit olmayan mevzularla meşgul etmemek için alerjiniz olan yiyecekleri yemekten kaçının.
Balığı yeterlice pişirin: Erişkin ve çocuklarda gelişen ishallerin değerli bir kısmının sorumlusu olan norovirüs 60 santigrat dereceye kadar sıcaklıklarda hayatta kalabiliyor. Bilhassa pişirilmemiş deniz eserleri (sushi gibi) bu virüs için bir konakçı vazifesi nazaranbiliyor. Bu niçinle deniz mamüllerini düzgünce pişirmeye ihtimam gösterin.
BESİN DAYANAKLARI VE VİTAMİNLER
Çayınıza bal koyun: Çayı, içine bal ekleyerek içmek bağışıklığınızı destekliyor ve güç veriyor. Günde bir bardak ballı çay içebilirsiniz. Bir tatlı kaşığı bal 15 kcal içeriyor ve diyabet hastası iseniz ‘gerçek bal’ olması şartıyla, bu ölçüde bal tüketebilirsiniz.
Bitkisel çaylardan faydalanın: Bir fincan sıcak rezene otu bağışıklığınıza yardımcı olabiliyor. Ayrıyeten kuşburnu, kara mürver ve ekinezyanın viral hastalıkları önlemede aktif olduğu tabir ediliyor.
C, D vitamini ve çinko kıymetli: C ve D vitaminleri ile çinko bağışıklığımızı destekledikleri için Covid-19 pandemisi müddetince nizamlı olarak bu üçlüyü almanızda yarar var.
YAŞAM TARZI
Kâfi ve istikrarlı beslenin: Bağışıklık sisteminin kuvvetli olmasında kâfi ve istikrarlı beslenme ‘kilit’ rol üstleniyor.
Gerilimden arının: Bağışıklık sistemimizi zayıflatan kıymetli bir etkenlerden biri olduğu için gerilim düzeyinizi düşük tutun.
Uykuya dikkat: Bağışıklık sisteminin kuvvetli olmasında nizamlı uyku son derece değerli bir role sahip. Yapılan çalışmalara nazaran; günde 6 saatten az uyuyan bireylerin 7 saatten çok uyuyan şahıslara nazaran soğuk algınlığına yakalanma riskleri yaklaşık 4 kat fazla oluyor.
Ortaklaşa kullanmayın: Virüs ve bakterilerin bulaşmalarını önlemek için bilhassa hasta bireylerle içecek, yiyecek ve mutfak eşyanızı paylaşmayın.
Sigarayı çabucak bırakın: Sigaranın ortasındaki unsurlar ve dumanı hava yolundaki hami katmanda hasar oluşturuyor. Bunun kararında da virüs ve bakteriler bu hasarlı yerlerden bedenimize çarçabuk girebiliyor. Sigarayı bırakın, içilen ortamlardan uzak durun.
Çok katlı giyinin: Soğuk havalarda, kalın yahut fazlaca katlı giyinmeye itina gösterin. Tek katlı kalın bir kazağa nazaran, üst üste giyilmiş 2 gömlek soğuk havadan daha fazlaca koruyor. Bunun sebebi ise gömleklerin içinde bulunan havanın epeyce âlâ bir yalıtım sağlaması.
AŞILAR
İç Hastalıkları ve Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Tevfik Rıfkı Evrenkaya, “Aşı, enfeksiyonlar ile salgın hastalıklardan korunmanın en akılcı yoludur. Aşı yaşatır” hatırlatmasında bulunarak, “Mevsimsel grip aşısını ihmal etmeyin. 65 yaşın üzerindeyseniz kesinlikle mevsimsel grip aşısı, 5 yılda bir zatürre aşısı yaptırmalısınız. Covid-19 enfeksiyonundan korunmak için Sıhhat Bakanlığı’nın talimatlarına nazaran aşınızı da kesinlikle yaptırın” diyor.
Hibya Haber Ajansı