Olay, 8 Ocak gecesi Kepez ilçesi Sakarya Bulvarı’ndaki bir kafede meydana geldi. Kafede çalışan ve sevgili olduğu sav edilen Sıla P. ile Sefa Melih Dönmez içinde tartışma çıktı. Tartışma sırasında yanlarına gelen kafe çalışanı Edanur Demir, Sefa Melih Dönmez’in ateşlediği tabancadan çıkan kurşunun başına isabet etmesi kararı yaralandı. Çağırılan ambulansla hastaneye kaldırılan Edanur Demir, kurtarılamadı. Olay daha sonrası kaçan Dönmez, yakalanıp, tutuklandı. Semih Melih Dönmez hakkında Antalya 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Dün görülen birinci duruşmaya, tutuklu sanık Sefa Melih Dönmez, SEGBİS aracılığıyla katıldı. Dönmez’e kaçmasında yardım ettiği öne sürülen tutuksuz sanıklar O.A.K, B.B. ile taraf avukatları ve mağdur yakınları ise duruşma salonunda hazır bulundu.
‘NASIL OLDU ANLAMADIM’
Sefa Melih Dönmez savunmasında, olayın meydana geldiği kafede kız arkadaşının çalıştığını, bu niçinle sık sık gittiğini anlattı. Saat 01.00 sıralarında kafeden çıkmak üzere olan Edanur Demir’e latife emeliyle “02.00’de gidersin, niçin erken gidiyorsun” diyerek takıldığını aktaran Dönmez, “O da ‘Ne olacak, silah mı çekeceksin’ dedi. Ben de silahı çıkardım. Yere hakikat tutmuştum. O sırada Edanur, ‘Ben silahtan korkmam enişte’ diyerek elimden tutarak silahı başına hakikat çekti ve silah ateş aldı. Silah emniyetteydi. Nasıl oldu anlamadım. Silahın ağzına mermiyi ben sürdüm lakin emniyette olduğunu bilerek sürdüm. hadiseden daha sonra panikledim. Taksiyle arkadaşımın konutuna gittim. Oradan da O.A.K. ve B.B. ile Burdur’a gittim” dedi.
Sanık avukatı Abdullah İlkkahraman, İsimli Tıp Kurumu raporuna göre aşağıdan üste yanlışsız bir mermi çıkışı olduğunu aktardı. Bu niçinle silahı ani kaldırmadan dolayı olayın gerçekleştiğini savunan İlkkahraman, ani hareket niçiniyle silahın emniyet iğnesinin bizatihi düşmüş olabileceği üzerinde durulabileceğini belirterek, müvekkili Sefa Melih Dönmez’in bir kastı olmadığını ileri sürdü. Sanık avukatı Damla Erarslan da müvekkilinin öldürme kastı bulunmadığını belirterek, olayın şakalaşma sırasında gerçekleştiğini argüman etti.
‘BENİM YÜREĞİM YANDI’
Edanur Demir’in annesi Pakize Çiftçi, kızının daha 17 yaşında bir çocuk olduğunu belirterek, kızının silahtan korkmadığı argümanının gerçek olmadığını söylemiş oldu. Kızı Edanur Demir’in silah nedir bilmediğini aktaran Çiftçi, “Kasten yaptıklarını düşünüyorum. En ağır ceza ile cezalandırılmalarını istiyorum. Benim yüreğim yandı. hiç bir şey olmamış üzere bu biçimde konuşuyor” dedi.
KARDEŞİNİN TAAMMÜDEN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ İLERİ SÜRDÜ
Edanur Demir’in kardeşi Esra Demir de sanık ile kardeşinin yakın arkadaş olduğu argümanının yanlışsız olmadığını, sanığın silah ticareti yaptığını tez etti. Öteki kardeşi Zehra Demir de kardeşinin taammüden öldürüldüğünü savunarak, sanığın ambulans çağırmadan olay yerinden kaçtığını, bir saat daha sonra ise kola ve cips yiyecek kadar rahat olduğunu öne sürdü.
‘HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI’
Şikayetçi avukatı Gizem Kaya ise 17 yaşındaki bir çocuğun sakin bir biçimde silahı başına götürmesinin ömrün olağan akışına karşıt olduğunu savunarak, sanığın sözünü kabul etmediklerini aktardı.
‘SİLAHLA LATİFE OLMAZ DİYECEKTİM’
Mahkemede şahit olarak dinlenen E.D. olayın mağdur ile sanık içinde şakalaşırken yaşandığını sav ederek, “Sefa Melih Dönmez silahı belinden çıkardı ve yere yanlışsız tuttu. sonrasındasında Edanur ‘bu biçimde tutulmaz’ diyerek Sefa Melih Dönmez’in kolundan tuttu. Sefa Melih Dönmez’e ‘Silahla latife olmaz’ diyecektim, dememe kalmadan silah patladı. Ateşleme sırasında Edanur’un eli yukarıdaydı” dedi.
‘ÇOCUĞA KARŞI TAAMMÜDEN ÖLDÜRME’
Duruşmada temel hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, Sefa Melih Dönmez’in ‘Çocuğa karşı taammüden öldürme’ cürmünden ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpus, tutuksuz sanıklar O.A.K. ve B.B.’nin ise sanığın kaçmasına yardımcı olmak cürmünden 6 aydan 5 yıla kadar mahpusla cezalandırılmalarını talep etti.
Mütalaanın açıklanmasının akabinde kelam verilen tutuklu sanık Sefa Melih Dönmez, taammüden öldürme kabahatinden cezalandırılma talebini kabul etmediğini söyleyerek “İsteyerek arkadaşımı nasıl öldüreyim? Hala olayın şokundayım. bu biçimde bir şey yaşandığı için epey pişmanım” diye konuştu.
‘O GÜN 1 DEĞİL 3 CAN ALDI’
Edanur Demir’in ablası Esra Demir, ikiz çocuklara gebe olan dayısının eşinin de yaşanan olay niçiniyle çocuklarını kaybettiğini anlatarak, “Türkiye’de bayanlar meskende, işte. Parkta her yerde öldürülüyor. Ben bu ülkede bayan olarak yaşamaktan nefret ettim” dedi. Zehra Demir ise olayın taammüden yapıldığının aşikar olduğunu belirterek, “Sefa Melih Dönmez, o gün bir değil 3 can aldı. Ardına bile bakmadan kaçtı. Vicdanı hiç mi sızlamadı?” dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.
Dün görülen birinci duruşmaya, tutuklu sanık Sefa Melih Dönmez, SEGBİS aracılığıyla katıldı. Dönmez’e kaçmasında yardım ettiği öne sürülen tutuksuz sanıklar O.A.K, B.B. ile taraf avukatları ve mağdur yakınları ise duruşma salonunda hazır bulundu.
‘NASIL OLDU ANLAMADIM’
Sefa Melih Dönmez savunmasında, olayın meydana geldiği kafede kız arkadaşının çalıştığını, bu niçinle sık sık gittiğini anlattı. Saat 01.00 sıralarında kafeden çıkmak üzere olan Edanur Demir’e latife emeliyle “02.00’de gidersin, niçin erken gidiyorsun” diyerek takıldığını aktaran Dönmez, “O da ‘Ne olacak, silah mı çekeceksin’ dedi. Ben de silahı çıkardım. Yere hakikat tutmuştum. O sırada Edanur, ‘Ben silahtan korkmam enişte’ diyerek elimden tutarak silahı başına hakikat çekti ve silah ateş aldı. Silah emniyetteydi. Nasıl oldu anlamadım. Silahın ağzına mermiyi ben sürdüm lakin emniyette olduğunu bilerek sürdüm. hadiseden daha sonra panikledim. Taksiyle arkadaşımın konutuna gittim. Oradan da O.A.K. ve B.B. ile Burdur’a gittim” dedi.
Sanık avukatı Abdullah İlkkahraman, İsimli Tıp Kurumu raporuna göre aşağıdan üste yanlışsız bir mermi çıkışı olduğunu aktardı. Bu niçinle silahı ani kaldırmadan dolayı olayın gerçekleştiğini savunan İlkkahraman, ani hareket niçiniyle silahın emniyet iğnesinin bizatihi düşmüş olabileceği üzerinde durulabileceğini belirterek, müvekkili Sefa Melih Dönmez’in bir kastı olmadığını ileri sürdü. Sanık avukatı Damla Erarslan da müvekkilinin öldürme kastı bulunmadığını belirterek, olayın şakalaşma sırasında gerçekleştiğini argüman etti.
‘BENİM YÜREĞİM YANDI’
Edanur Demir’in annesi Pakize Çiftçi, kızının daha 17 yaşında bir çocuk olduğunu belirterek, kızının silahtan korkmadığı argümanının gerçek olmadığını söylemiş oldu. Kızı Edanur Demir’in silah nedir bilmediğini aktaran Çiftçi, “Kasten yaptıklarını düşünüyorum. En ağır ceza ile cezalandırılmalarını istiyorum. Benim yüreğim yandı. hiç bir şey olmamış üzere bu biçimde konuşuyor” dedi.
KARDEŞİNİN TAAMMÜDEN ÖLDÜRÜLDÜĞÜNÜ İLERİ SÜRDÜ
Edanur Demir’in kardeşi Esra Demir de sanık ile kardeşinin yakın arkadaş olduğu argümanının yanlışsız olmadığını, sanığın silah ticareti yaptığını tez etti. Öteki kardeşi Zehra Demir de kardeşinin taammüden öldürüldüğünü savunarak, sanığın ambulans çağırmadan olay yerinden kaçtığını, bir saat daha sonra ise kola ve cips yiyecek kadar rahat olduğunu öne sürdü.
‘HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI’
Şikayetçi avukatı Gizem Kaya ise 17 yaşındaki bir çocuğun sakin bir biçimde silahı başına götürmesinin ömrün olağan akışına karşıt olduğunu savunarak, sanığın sözünü kabul etmediklerini aktardı.
‘SİLAHLA LATİFE OLMAZ DİYECEKTİM’
Mahkemede şahit olarak dinlenen E.D. olayın mağdur ile sanık içinde şakalaşırken yaşandığını sav ederek, “Sefa Melih Dönmez silahı belinden çıkardı ve yere yanlışsız tuttu. sonrasındasında Edanur ‘bu biçimde tutulmaz’ diyerek Sefa Melih Dönmez’in kolundan tuttu. Sefa Melih Dönmez’e ‘Silahla latife olmaz’ diyecektim, dememe kalmadan silah patladı. Ateşleme sırasında Edanur’un eli yukarıdaydı” dedi.
‘ÇOCUĞA KARŞI TAAMMÜDEN ÖLDÜRME’
Duruşmada temel hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, Sefa Melih Dönmez’in ‘Çocuğa karşı taammüden öldürme’ cürmünden ağırlaştırılmış ömür uzunluğu mahpus, tutuksuz sanıklar O.A.K. ve B.B.’nin ise sanığın kaçmasına yardımcı olmak cürmünden 6 aydan 5 yıla kadar mahpusla cezalandırılmalarını talep etti.
Mütalaanın açıklanmasının akabinde kelam verilen tutuklu sanık Sefa Melih Dönmez, taammüden öldürme kabahatinden cezalandırılma talebini kabul etmediğini söyleyerek “İsteyerek arkadaşımı nasıl öldüreyim? Hala olayın şokundayım. bu biçimde bir şey yaşandığı için epey pişmanım” diye konuştu.
‘O GÜN 1 DEĞİL 3 CAN ALDI’
Edanur Demir’in ablası Esra Demir, ikiz çocuklara gebe olan dayısının eşinin de yaşanan olay niçiniyle çocuklarını kaybettiğini anlatarak, “Türkiye’de bayanlar meskende, işte. Parkta her yerde öldürülüyor. Ben bu ülkede bayan olarak yaşamaktan nefret ettim” dedi. Zehra Demir ise olayın taammüden yapıldığının aşikar olduğunu belirterek, “Sefa Melih Dönmez, o gün bir değil 3 can aldı. Ardına bile bakmadan kaçtı. Vicdanı hiç mi sızlamadı?” dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı erteledi.