- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 3,272
Yaklaşık iki yıldır tüm dünyayla bir arada ülkemizi de tesiri altına alan Covid-19 pandemisi, bilhassa organ bekleyen hastaları derinden etkiliyor. Hayatları organ nakline bağlı olan hastaların sayısı artarken, buna rağmen pandemi sürecinde gerek canlı vericiden gerek kadavradan yapılan organ bağışının büyük ölçüde azalması hayat talihinin her geçen gün yitirilmesine niye oluyor. Acıbadem International Hastanesi Organ Nakli Merkezi Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Ülkem Çakır ve Acıbadem International Hastanesi Organ Nakli Merkezi Kısım Lideri ve Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Berber, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası kapsamında yaptıkları açıklamada organ bağışının alarm verdiğine dikkat çektiler, değerli ikazlar ve tekliflerde bulundular.
Böbrek, karaciğer, kalp, pankreas, akciğer… Ülkemizde hala 23 bin 919 kişi her an bulunmasını umut ettikleri organla hayata tutunmanın hayalini kuruyor. Fakat ülkemizde bilhassa de kimi yanlış bilgiler niçiniyle kâfi organ bağışı gerçekleştirilemezken, buna bir de yaklaşık iki yıldır devam eden Covid-19 pandemisinin telaşı eklendiğinde, organ bulma talihi süratle düşüyor. Son periyot organ yetmezliklerine bağlı vefatlar giderek artarken, bu tanıyı alan hastaların tek tedavi talihlerinin organ nakilleri ile mümkün olduğunu vurgulayan Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Ülkem Çakır “Buna rağmen ülkemizde 2019 yılında 5.760 organ nakli gerçekleştirilirken, 2020 yılında bu sayı 3.852’ye geriledi. Bu yılın birinci on ayında da 3.714 nakil yapılabildi” diyor. Ülkemizde hala böbrek nakli olmayı bekleyen ileri evre böbrek yetmezliği hastalarının sayısının 21 binle birinci sırada yer aldığını belirten Prof. Dr. Ülkem Çakır, 1.715 karaciğer, 952 kalp, 283 pankreas ve 68 de akciğer nakli bekleyen hasta olduğunu söylüyor.
Nakil ameliyatları inançlı biçimde yapılıyor
Sıhhat Bakanlığı tarafınca belirlenen aktüel kurallara uyulduğunda, hastaların tetkik ve tedavilerinin itimatla yapılabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Ülkem Çakır şöyleki konuşuyor: “Gerek canlı vericiden, gerekse beyin mevti gerçekleşmiş vericilerden yapılan organ nakillerinde rutin testlerin yanı sıra, Covid-19 antijen-antikor testlerinin yapılması, izolasyon tedbirlerine uyulması süreci denetimli hale getirmektedir. Fakat tüm dünyayla bir arada Covid-19 pandemisine ağır biçimde maruz kalan ülkemizde 2020 yılından itibaren hem canlı vericiden tıpkı vakitte kadavradan nakil sayılarında manalı bir düşüş gözlenmiştir. Örneğin; 2019 yılında organ nakillerinin 4.397’sinin canlı vericiden, 1.363’ünün beyin mevti gerçekleşmiş vericiden yapıldığı görülmektedir. Bu yılın birinci 10 ayında ise 3.714’e gerileyen organ naklinin, 3.260’ı canlı vericiden, 454’ü ise beyin mevti gerçekleşmiş vericiden yapılmıştır.”
Organ bağışı en hoş miras!
Türkiye’de organ nakli gereken hastaların sayısının giderek artış gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr. İbrahim Berber de “Özellikle pandemi sürecinde yaşamak zorunda olduğumuz sıkıntı vakit içinder organ bağışının kıymetine yönelik hassasiyetimizi azaltmamalıdır. Unutmayalım ki bırakacağımız en hoş miras hayatta iken yapacağımız organ bağışıdır” diyor. Prof. Dr. İbrahim Berber, Türkiye’nin son senelerda organ nakli cerrahisinde epey süratli ilerleme kaydettiğini, tecrübeli uzman ve ileri teknolojik altyapısı ile nakil muvaffakiyetinde dünyanın önde gelen ülkeleri içinde yer aldığını vurguluyor.
Hibya Haber Ajansı
Böbrek, karaciğer, kalp, pankreas, akciğer… Ülkemizde hala 23 bin 919 kişi her an bulunmasını umut ettikleri organla hayata tutunmanın hayalini kuruyor. Fakat ülkemizde bilhassa de kimi yanlış bilgiler niçiniyle kâfi organ bağışı gerçekleştirilemezken, buna bir de yaklaşık iki yıldır devam eden Covid-19 pandemisinin telaşı eklendiğinde, organ bulma talihi süratle düşüyor. Son periyot organ yetmezliklerine bağlı vefatlar giderek artarken, bu tanıyı alan hastaların tek tedavi talihlerinin organ nakilleri ile mümkün olduğunu vurgulayan Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Ülkem Çakır “Buna rağmen ülkemizde 2019 yılında 5.760 organ nakli gerçekleştirilirken, 2020 yılında bu sayı 3.852’ye geriledi. Bu yılın birinci on ayında da 3.714 nakil yapılabildi” diyor. Ülkemizde hala böbrek nakli olmayı bekleyen ileri evre böbrek yetmezliği hastalarının sayısının 21 binle birinci sırada yer aldığını belirten Prof. Dr. Ülkem Çakır, 1.715 karaciğer, 952 kalp, 283 pankreas ve 68 de akciğer nakli bekleyen hasta olduğunu söylüyor.
Nakil ameliyatları inançlı biçimde yapılıyor
Sıhhat Bakanlığı tarafınca belirlenen aktüel kurallara uyulduğunda, hastaların tetkik ve tedavilerinin itimatla yapılabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Ülkem Çakır şöyleki konuşuyor: “Gerek canlı vericiden, gerekse beyin mevti gerçekleşmiş vericilerden yapılan organ nakillerinde rutin testlerin yanı sıra, Covid-19 antijen-antikor testlerinin yapılması, izolasyon tedbirlerine uyulması süreci denetimli hale getirmektedir. Fakat tüm dünyayla bir arada Covid-19 pandemisine ağır biçimde maruz kalan ülkemizde 2020 yılından itibaren hem canlı vericiden tıpkı vakitte kadavradan nakil sayılarında manalı bir düşüş gözlenmiştir. Örneğin; 2019 yılında organ nakillerinin 4.397’sinin canlı vericiden, 1.363’ünün beyin mevti gerçekleşmiş vericiden yapıldığı görülmektedir. Bu yılın birinci 10 ayında ise 3.714’e gerileyen organ naklinin, 3.260’ı canlı vericiden, 454’ü ise beyin mevti gerçekleşmiş vericiden yapılmıştır.”
Organ bağışı en hoş miras!
Türkiye’de organ nakli gereken hastaların sayısının giderek artış gösterdiğini vurgulayan Prof. Dr. İbrahim Berber de “Özellikle pandemi sürecinde yaşamak zorunda olduğumuz sıkıntı vakit içinder organ bağışının kıymetine yönelik hassasiyetimizi azaltmamalıdır. Unutmayalım ki bırakacağımız en hoş miras hayatta iken yapacağımız organ bağışıdır” diyor. Prof. Dr. İbrahim Berber, Türkiye’nin son senelerda organ nakli cerrahisinde epey süratli ilerleme kaydettiğini, tecrübeli uzman ve ileri teknolojik altyapısı ile nakil muvaffakiyetinde dünyanın önde gelen ülkeleri içinde yer aldığını vurguluyor.
Hibya Haber Ajansı