Mert İnan – Pandemi periyodunda dert ve depresyonda yaşanan artışa dikkat çeken Bipolar Bozukluklar Derneği İdare Şurası Lideri Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sibel Çakır, önümüzdeki devirde bipolar bozukluk sorunu yaşayanların sayısında önemli artış görülebileceği ikazında bulundu.
Ünlü ressam Vincent Van Gogh’un doğum günü, tüm dünyada ve Türkiye’de bipolar bozukluk farkındalık ve anma günü olarak kabul ediliyor. Türkiye’de 2 milyondan fazla bipolar bozukluk şikâyeti yaşayan kişi bulunurken, bu bireylerin pandemi devrinde en epeyce sorun yaşayan kümelerin başında geldiği açıklandı. Bipolar Ömür Derneği kurucularından Prof. Dr. Sibel Çakır, Türkiye’de bipolar sorunu yaşayan bireylere yönelik ‘damgalamanın’ hala ağır halde devam ettiği ikazında bulundu.
Yüzde 50’ye yaklaşıyor
Prof. Dr. Çakır, “Pandemi periyoduyla bir arada depresyon ve korku bozukluğu yaşayanların oranının toplum genelinde yüzde 50’ye yaklaştığını gösteren araştırma bilgileri kelam konusu. Depresyona giren biroldukça kişinin altta yatan bipolar bozukluk sorunu olabilir yahut bipolar bozukluk bu şahıslarda tetiklenebilir. Bu niçinle önümüzdeki devirde bipolar bozukluk sorunu yaşayanların sayısında önemli artış gorebiliriz. Bipolar Bozukluklar Derneği öncülüğünde, pandemi devrinde ülke genelindeki 40 psikiyatri uzmanına bipolar bozukluk tedavisine yönelik uzmanlık daha sonrası ileri seviye eğitimler verildi ve veriliyor. Lakin bipolar bozukluk sorunu yaşayanların bu ileri seviye tedavilerine karşın, toplumda damgalanma korkusunu hissetmeleri, yaşamaları tedavi faydasını azaltıp, tedaviye erişimi maalesef azaltmaktadır” dedi.
Türkiye’de damgalanma korkusu niçiniyle biroldukca kişinin, hastalığını saklama ve tedaviden kaçınma davranışı gösterdiğini de söyleyen Çakır, “Pandeminin niye olduğu toplumsal izolasyon sürecinde de önemli olarak tedaviye erişim problemi yaşayan şahıslar oldu. halbuki ki, hastalık uzmanların teklif ve nezaretinde kullanılan ilaçlarla denetim altına alınabildiği üzere, bipolar bozukluk yaşayan fazlaca sayıda üretken meslek sahibi, iş insanı, sanatçı ve ünlü isim bulunuyor” diye konuştu.
‘Tek niye değil’
Prof. Dr. Çakır, bipolar bozuklukta görülen depresyonun hayati, önemli riskleri olan, kesinlikle ilaçla tedavi edilmesi gereken, psikoterapilerle desteklenmesi gereken bir tablo olduğunu lisana getirirken, hastalığın bilhassa 18-22 yaş ortası devirde tetiklendiğini belirtti. Çakır, “Genetik geçiş hastalığın kıymetli fakat tek sebebi değil. Uykusuzluk, ağır gerilim, çok kahve-çay tüketimi, uyuşturucu husus kullanması, gece uyumamak da yatkınlığı olan şahıslarda hastalığı tetikleyebiliyor. Hastalık çoklukla depresyon tablosuyla ortaya çıkarken, bir süre daha sonra çok güç, epey konuşma, kendine inançta çok artış, fikirlerin hızlanması üzere haftalarca süren bir devir oluyor.”
Ünlü ressam Vincent Van Gogh’un doğum günü, tüm dünyada ve Türkiye’de bipolar bozukluk farkındalık ve anma günü olarak kabul ediliyor. Türkiye’de 2 milyondan fazla bipolar bozukluk şikâyeti yaşayan kişi bulunurken, bu bireylerin pandemi devrinde en epeyce sorun yaşayan kümelerin başında geldiği açıklandı. Bipolar Ömür Derneği kurucularından Prof. Dr. Sibel Çakır, Türkiye’de bipolar sorunu yaşayan bireylere yönelik ‘damgalamanın’ hala ağır halde devam ettiği ikazında bulundu.
Yüzde 50’ye yaklaşıyor
Prof. Dr. Çakır, “Pandemi periyoduyla bir arada depresyon ve korku bozukluğu yaşayanların oranının toplum genelinde yüzde 50’ye yaklaştığını gösteren araştırma bilgileri kelam konusu. Depresyona giren biroldukça kişinin altta yatan bipolar bozukluk sorunu olabilir yahut bipolar bozukluk bu şahıslarda tetiklenebilir. Bu niçinle önümüzdeki devirde bipolar bozukluk sorunu yaşayanların sayısında önemli artış gorebiliriz. Bipolar Bozukluklar Derneği öncülüğünde, pandemi devrinde ülke genelindeki 40 psikiyatri uzmanına bipolar bozukluk tedavisine yönelik uzmanlık daha sonrası ileri seviye eğitimler verildi ve veriliyor. Lakin bipolar bozukluk sorunu yaşayanların bu ileri seviye tedavilerine karşın, toplumda damgalanma korkusunu hissetmeleri, yaşamaları tedavi faydasını azaltıp, tedaviye erişimi maalesef azaltmaktadır” dedi.
Türkiye’de damgalanma korkusu niçiniyle biroldukca kişinin, hastalığını saklama ve tedaviden kaçınma davranışı gösterdiğini de söyleyen Çakır, “Pandeminin niye olduğu toplumsal izolasyon sürecinde de önemli olarak tedaviye erişim problemi yaşayan şahıslar oldu. halbuki ki, hastalık uzmanların teklif ve nezaretinde kullanılan ilaçlarla denetim altına alınabildiği üzere, bipolar bozukluk yaşayan fazlaca sayıda üretken meslek sahibi, iş insanı, sanatçı ve ünlü isim bulunuyor” diye konuştu.
‘Tek niye değil’
Prof. Dr. Çakır, bipolar bozuklukta görülen depresyonun hayati, önemli riskleri olan, kesinlikle ilaçla tedavi edilmesi gereken, psikoterapilerle desteklenmesi gereken bir tablo olduğunu lisana getirirken, hastalığın bilhassa 18-22 yaş ortası devirde tetiklendiğini belirtti. Çakır, “Genetik geçiş hastalığın kıymetli fakat tek sebebi değil. Uykusuzluk, ağır gerilim, çok kahve-çay tüketimi, uyuşturucu husus kullanması, gece uyumamak da yatkınlığı olan şahıslarda hastalığı tetikleyebiliyor. Hastalık çoklukla depresyon tablosuyla ortaya çıkarken, bir süre daha sonra çok güç, epey konuşma, kendine inançta çok artış, fikirlerin hızlanması üzere haftalarca süren bir devir oluyor.”