Mardin’de göğüs ağrısı ve öksürük şikayetiyle hastaneye başvuran 2 çocuk annesi Leyla Barış, tabiplerin yaptığı tetkik üzerine kalbinde 4 santim delik olduğu teşhisi konuldu. Barış’ın açık kalp ameliyatı olmasını istememesi üzerine tabipler daha güç olan kapalı kalp ameliyatını başarılı bir biçimde gerçekleştirdi.
Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Celal Yavuz, kapalı kalp ameliyatının olumlu sonuç verdiğini ve hastanın 4 gün içerisinde taburcu edilecek hale geldiğini söylemiş oldu.
Yavuz, “Leyla Hanım kalbinde delik olması hasebiyle bizim hastanemize başvurdu. Bundan dolayı halk içinde iman tahtası denilen sternum dediğimiz göğsünün açılmasını istemiyordu. Birebir biçimde kasıktan da yenidendan açılıp bir süreci de uygun olmadığı için hastamızın sağ göğüs altından küçük insüzyon ile kalbindeki deliği kapattık. Yaklaşık 4 gün evvel gerçekleştirdiğimiz ameliyat olumlu sonuç verdi. Şu anda da kendisi taburcu olacak hale geldi” dedi.
“AMELİYAT SÜRECİ YAKLAŞIK 3 SAAT SÜRDÜ”
Barış’ın kilosunun fazla olması ve kalbindeki deliğin büyük olması sebebiyle ameliyatı zorlayan etkenler olduğunu belirten Yavuz, “Ama bütün bunlara karşın biraz da koşullarımızı zorlayarak hastamızın sağ göğüs altından küçük bir kesi ile kalbindeki deliği muvaffakiyetle kapattık. Ameliyat süreci yaklaşık 3 saat sürdü. Bizim için değerli olan ameliyat mühleti değil de ameliyatın başarısıdır. Bir de kıymetli olan aslında minimaliz yolla yapmak da değildir. Değerli olan hastanın sıhhatine şifa ile ulaşmasıdır” tabirlerini kullandı.
Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesinde kapalı kalp ameliyatının yapıldığını söz eden Yavuz, “Burada kıymetli nokta, kalp delikleri ya da kimi kapak hastalıklarının hepsi evvelce göğüs açılarak yapılan ameliyatlardı. Lakin son vakit içinderda değişen teknolojinin gelişmesiyle birlikte minimaliz dediğimiz formülle bilhassa bayanlarda direkt göğüs altı çizgisiyle birlikte hiç görünmeyecek kesitlerle bu ameliyatlar yapılıyor. Biz Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesi olarak da artık bu tıp ameliyatların şimdi hepsini burada yapıyoruz” diye konuştu.
“İman tahtası ile yaptığımız ameliyatlar aslında biz cerrahlar için kolaylık. niçini ise kalbe neredeyse yüzde 100 hakimiyet sağlıyoruz. Ancak göğüs altı ya da başka insüzyonlarla yaptığımız ameliyatlarda biz kalbin tamamına hakim olamıyoruz ve vakit zaman da zorlanıyoruz” diye konuşmasına devam eden Yavuz, kelamlarını şöyleki tamamladı:
“Hasta için farkı ise iman tahtası ameliyatı dediğimiz güzelleşme süreci ortalama 45 gündür. Bu 45 gün müddeti boyunca hasta yan yatamıyor. Bundan ötürü kimi hastalar önemli kasvetler yaşayabiliyor. Bilhassa de yan yattıkları vakit göğüs kemiklerini kırabilirler. bu biçimdelikle kırılan kemikleri tamir etmek için de farklı bir ameliyat yapılıyor. Göğüs bölgesindeki ameliyat da tehlikeli olduğu için enfeksiyon kapması risk oluşturur. Göğüs altından yapılan cerrahi sürece baktığımız vakit ise kaburgaların ortasına yaklaştığımız için onu kapattığımızda hastanın yan yatmasıyla ilgili bir problem olmuyor. Bu yüzdende hastaların hayatı ve konforu epey artıyor. Düzgünleşme müddeti ve hastaniçin taburcu edilme müddeti hızlanıyor. Bilhassa de hastanın olağan hayata dönme süreci hayli hızlanıyor.”
Daha evvel kalbinde delik olduğunu fark etmediğini belirten 2 çocuk annesi Leyla Barış, ameliyat sürecinin rahat geçtiğini belirtti.
10-15 GÜN EVVEL GÖĞSÜMDE BİR AĞRI VE ÖKSÜRÜK OLUŞTU
İlk evvel göğsünün sağ tarafında damar şişliğinin fark edildiğini tabir eden Barış, “Bundan 10-15 gün evvel göğsümde bir ağrı ve öksürük oluştu. Ben grip sandım. ondan sonrasında Mardin’de hastaneye başvurdum. Beni göğüs tabibine yönlendirdiler. Göğsümün sağ tarafında damar şişkinliği fark edildi. Oradan da hekimler beni kardiyoloji kısmına sev etti ve kalbimde delik olduğu söylenildi. Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesine geldim ve hekimlerin kalbimdeki deliğin büyük olduğunu söylemiş oldu. Ben de açık kalp ameliyatı olmak istemiyorum dedim. ondan sonrasında göğüs altından kapalı ameliyat oldum. Biraz güç oldu lakin bugün 4’üncü günümdeyim. Çok şükür durumum yeterlidir. Güzelleşip biran evvel çocuklarımın yanına gitmek istiyorum” dedi.
Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Celal Yavuz, kapalı kalp ameliyatının olumlu sonuç verdiğini ve hastanın 4 gün içerisinde taburcu edilecek hale geldiğini söylemiş oldu.
Yavuz, “Leyla Hanım kalbinde delik olması hasebiyle bizim hastanemize başvurdu. Bundan dolayı halk içinde iman tahtası denilen sternum dediğimiz göğsünün açılmasını istemiyordu. Birebir biçimde kasıktan da yenidendan açılıp bir süreci de uygun olmadığı için hastamızın sağ göğüs altından küçük insüzyon ile kalbindeki deliği kapattık. Yaklaşık 4 gün evvel gerçekleştirdiğimiz ameliyat olumlu sonuç verdi. Şu anda da kendisi taburcu olacak hale geldi” dedi.
“AMELİYAT SÜRECİ YAKLAŞIK 3 SAAT SÜRDÜ”
Barış’ın kilosunun fazla olması ve kalbindeki deliğin büyük olması sebebiyle ameliyatı zorlayan etkenler olduğunu belirten Yavuz, “Ama bütün bunlara karşın biraz da koşullarımızı zorlayarak hastamızın sağ göğüs altından küçük bir kesi ile kalbindeki deliği muvaffakiyetle kapattık. Ameliyat süreci yaklaşık 3 saat sürdü. Bizim için değerli olan ameliyat mühleti değil de ameliyatın başarısıdır. Bir de kıymetli olan aslında minimaliz yolla yapmak da değildir. Değerli olan hastanın sıhhatine şifa ile ulaşmasıdır” tabirlerini kullandı.
Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesinde kapalı kalp ameliyatının yapıldığını söz eden Yavuz, “Burada kıymetli nokta, kalp delikleri ya da kimi kapak hastalıklarının hepsi evvelce göğüs açılarak yapılan ameliyatlardı. Lakin son vakit içinderda değişen teknolojinin gelişmesiyle birlikte minimaliz dediğimiz formülle bilhassa bayanlarda direkt göğüs altı çizgisiyle birlikte hiç görünmeyecek kesitlerle bu ameliyatlar yapılıyor. Biz Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesi olarak da artık bu tıp ameliyatların şimdi hepsini burada yapıyoruz” diye konuştu.
“İman tahtası ile yaptığımız ameliyatlar aslında biz cerrahlar için kolaylık. niçini ise kalbe neredeyse yüzde 100 hakimiyet sağlıyoruz. Ancak göğüs altı ya da başka insüzyonlarla yaptığımız ameliyatlarda biz kalbin tamamına hakim olamıyoruz ve vakit zaman da zorlanıyoruz” diye konuşmasına devam eden Yavuz, kelamlarını şöyleki tamamladı:
“Hasta için farkı ise iman tahtası ameliyatı dediğimiz güzelleşme süreci ortalama 45 gündür. Bu 45 gün müddeti boyunca hasta yan yatamıyor. Bundan ötürü kimi hastalar önemli kasvetler yaşayabiliyor. Bilhassa de yan yattıkları vakit göğüs kemiklerini kırabilirler. bu biçimdelikle kırılan kemikleri tamir etmek için de farklı bir ameliyat yapılıyor. Göğüs bölgesindeki ameliyat da tehlikeli olduğu için enfeksiyon kapması risk oluşturur. Göğüs altından yapılan cerrahi sürece baktığımız vakit ise kaburgaların ortasına yaklaştığımız için onu kapattığımızda hastanın yan yatmasıyla ilgili bir problem olmuyor. Bu yüzdende hastaların hayatı ve konforu epey artıyor. Düzgünleşme müddeti ve hastaniçin taburcu edilme müddeti hızlanıyor. Bilhassa de hastanın olağan hayata dönme süreci hayli hızlanıyor.”
Daha evvel kalbinde delik olduğunu fark etmediğini belirten 2 çocuk annesi Leyla Barış, ameliyat sürecinin rahat geçtiğini belirtti.
10-15 GÜN EVVEL GÖĞSÜMDE BİR AĞRI VE ÖKSÜRÜK OLUŞTU
İlk evvel göğsünün sağ tarafında damar şişliğinin fark edildiğini tabir eden Barış, “Bundan 10-15 gün evvel göğsümde bir ağrı ve öksürük oluştu. Ben grip sandım. ondan sonrasında Mardin’de hastaneye başvurdum. Beni göğüs tabibine yönlendirdiler. Göğsümün sağ tarafında damar şişkinliği fark edildi. Oradan da hekimler beni kardiyoloji kısmına sev etti ve kalbimde delik olduğu söylenildi. Dicle Üniversitesi Kalp Hastanesine geldim ve hekimlerin kalbimdeki deliğin büyük olduğunu söylemiş oldu. Ben de açık kalp ameliyatı olmak istemiyorum dedim. ondan sonrasında göğüs altından kapalı ameliyat oldum. Biraz güç oldu lakin bugün 4’üncü günümdeyim. Çok şükür durumum yeterlidir. Güzelleşip biran evvel çocuklarımın yanına gitmek istiyorum” dedi.