- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 2,935
Kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Latin Amerika ve gelişmekte olan Avrupa ülkelerindeki bankaların dolarizasyon tesirlerine en ağır maruz kalacak bankalar olacaklarına dikkat çekti.
Moody’s, dün yayımladığı raporda ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faizleri artırmasının büyük ihtimalle gelişmekte olan piyasalara sermaye akışını yavaşlatarak bu ülkelerin para ünitelerinin ve ekonomik büyümelerinin zayıflamasına yol açacağını ve muhtemelen dolarizasyonun fazla olduğu bankalarda kredi risklerini tetikleyeceğini belirtti.
‘TÜRKİYE’NİN DÖVİZ MEVDUATI YÜKSELECEK’
Moody’s analistleri “Bilançolarında büyük ölçüde yabancı para kredileri ve mevduatları olan bankalar mahallî para ünitelerinde sert bedel kaybı durumunda sıkıntılı kredilerde artış yaşanması, kârlılık ve likiditelerinde baskı oluşması ihtimaliyle karşı karşıyalar” diye belirtti.
Raporda yer alan kestirimlere bakılırsa yüksek enflasyonla ve kurdaki paha kaybıyla uğraş eden Türkiye’de de döviz mevduatın toplam mevduata oranının 2022 sonuna kadar %65’e yükselmesi bekleniyor. Türkiye’de döviz mevduatı 2020’nin sonunda %47, geçen yıl %63 düzeyindeydi.
ÜÇ ÜLKEDEN BİRİ TÜRKİYE
Avrupa’da, Türkiye, Azerbaycan ve Belarus en çok dolarizasyonun olduğu üç ülke pozisyonunda.
Moody’s, “Kur riskine karşı müdafaa altında olmayan yabancı para kredilerinin ödenmesi gitgide zorlaşıyor ve mevduat sahipleri fonlarını çekmeye eğimli hale geliyor. Merkez bankalarının, bankaların dolar ziyanlarını kapatmak için kâfi rezervlerinin olmaması durumunda kriz periyodunda yüksek dolarizasyon beraberinde finansal istikrara karşı tehdit oluşturuyor” tabirlerini kullandı.
”TEHDİT OLUŞTURUYOR”
Moody’s, “Kur riskine karşı muhafaza altında olmayan yabancı para kredilerinin ödenmesi gitgide zorlaşıyor ve mevduat sahipleri fonlarını çekmeye eğimli hale geliyor. Merkez bankalarının, bankaların dolar ziyanlarını kapatmak için kâfi rezervlerinin olmaması durumunda kriz devrinde yüksek dolarizasyon bununla birlikte finansal istikrara karşı tehdit oluşturuyor” sözlerini kullandı.
DOLARİZASYON niçinLERİ NELERDİR?
Dolarizasyonun ortaya çıkmasında iki temel ögesi vardır.
Birincisi makroekonomik istikrarsızlık ve ekonomik ünitelerin istikrarsızlığa karşı yabancı para ünitesine yönelerek korunma istekleridir.
İkinci temel öge ise piyasa eksiklikleri ve düzenleyicideki aksaklıklardır.
DOLARİZASYON YÜKSELİRSE NE OLUR?
Dolarizasyon yükselmesinin altında biroldukça niye yatabilir. Fakat en birincil niye iktisada ve lokal paraya karşı inanç kaybıdır.
Öbür etkenler içinde yüksek enflasyon, negatif gerçek faiz, paranın dış pahasının süratle düşmesi…
Dolarizasyonun yükselmesi halinde muhakkak başlı ekonomik düşünceler baş gösterir.
Bunlardan kimileri şu biçimde:
– Ülkenin ekonomik şoklara karşı kırılganlığı artar.
– Ödeme yeteneğine yönelik riskler niçiniyle finansal kesitlerde kırılganlık artar.
– Gelirinin kıymetli kısmı ulusal para cinsinden olan kamunun yabancı para cinsinden borçları niçiniyle borçluluğun sürdürülebirliği konusunda problem yaşanır.
– Döviz kurununun fiyatlara tesiri yüksek olur.
– Dolarizasyon, firmaların bilançolarında kur uyumsuzluklarına niye olarak kırılganlığın artmasına yol açabilmektedir.
Moody’s, dün yayımladığı raporda ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faizleri artırmasının büyük ihtimalle gelişmekte olan piyasalara sermaye akışını yavaşlatarak bu ülkelerin para ünitelerinin ve ekonomik büyümelerinin zayıflamasına yol açacağını ve muhtemelen dolarizasyonun fazla olduğu bankalarda kredi risklerini tetikleyeceğini belirtti.
‘TÜRKİYE’NİN DÖVİZ MEVDUATI YÜKSELECEK’
Moody’s analistleri “Bilançolarında büyük ölçüde yabancı para kredileri ve mevduatları olan bankalar mahallî para ünitelerinde sert bedel kaybı durumunda sıkıntılı kredilerde artış yaşanması, kârlılık ve likiditelerinde baskı oluşması ihtimaliyle karşı karşıyalar” diye belirtti.
Raporda yer alan kestirimlere bakılırsa yüksek enflasyonla ve kurdaki paha kaybıyla uğraş eden Türkiye’de de döviz mevduatın toplam mevduata oranının 2022 sonuna kadar %65’e yükselmesi bekleniyor. Türkiye’de döviz mevduatı 2020’nin sonunda %47, geçen yıl %63 düzeyindeydi.
ÜÇ ÜLKEDEN BİRİ TÜRKİYE
Avrupa’da, Türkiye, Azerbaycan ve Belarus en çok dolarizasyonun olduğu üç ülke pozisyonunda.
Moody’s, “Kur riskine karşı müdafaa altında olmayan yabancı para kredilerinin ödenmesi gitgide zorlaşıyor ve mevduat sahipleri fonlarını çekmeye eğimli hale geliyor. Merkez bankalarının, bankaların dolar ziyanlarını kapatmak için kâfi rezervlerinin olmaması durumunda kriz periyodunda yüksek dolarizasyon beraberinde finansal istikrara karşı tehdit oluşturuyor” tabirlerini kullandı.
”TEHDİT OLUŞTURUYOR”
Moody’s, “Kur riskine karşı muhafaza altında olmayan yabancı para kredilerinin ödenmesi gitgide zorlaşıyor ve mevduat sahipleri fonlarını çekmeye eğimli hale geliyor. Merkez bankalarının, bankaların dolar ziyanlarını kapatmak için kâfi rezervlerinin olmaması durumunda kriz devrinde yüksek dolarizasyon bununla birlikte finansal istikrara karşı tehdit oluşturuyor” sözlerini kullandı.
DOLARİZASYON niçinLERİ NELERDİR?
Dolarizasyonun ortaya çıkmasında iki temel ögesi vardır.
Birincisi makroekonomik istikrarsızlık ve ekonomik ünitelerin istikrarsızlığa karşı yabancı para ünitesine yönelerek korunma istekleridir.
İkinci temel öge ise piyasa eksiklikleri ve düzenleyicideki aksaklıklardır.
DOLARİZASYON YÜKSELİRSE NE OLUR?
Dolarizasyon yükselmesinin altında biroldukça niye yatabilir. Fakat en birincil niye iktisada ve lokal paraya karşı inanç kaybıdır.
Öbür etkenler içinde yüksek enflasyon, negatif gerçek faiz, paranın dış pahasının süratle düşmesi…
Dolarizasyonun yükselmesi halinde muhakkak başlı ekonomik düşünceler baş gösterir.
Bunlardan kimileri şu biçimde:
– Ülkenin ekonomik şoklara karşı kırılganlığı artar.
– Ödeme yeteneğine yönelik riskler niçiniyle finansal kesitlerde kırılganlık artar.
– Gelirinin kıymetli kısmı ulusal para cinsinden olan kamunun yabancı para cinsinden borçları niçiniyle borçluluğun sürdürülebirliği konusunda problem yaşanır.
– Döviz kurununun fiyatlara tesiri yüksek olur.
– Dolarizasyon, firmaların bilançolarında kur uyumsuzluklarına niye olarak kırılganlığın artmasına yol açabilmektedir.