- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 2,935
İktisatta son yaşanan gelişmeleri pahalandıran Ekonomist Atilla Yeşilada, gelinen noktada hala faiz artırımını tahlilin haricinde tutmanın akıl dışı bir tavır olduğunu söylemiş oldu.
Faiz artırmamaktaki ısrarın, yanlış siyasetlerin simgesi hale geldiğini söz eden Yeşilada, “Faiz artırımı daveti yaparken tüm bu yapılan yanlışların düzeltebileceği yeni bir iktisat çerçevesinden bahsediyoruz. Bir günde faizi enflasyonun üzerine çekemezsiniz en çok 5 puan artırırsınız. Lakin faiz artırmak akla yakın siyasetlerin geri dönüş sinyali olarak bir ölçü yardımcı olabilir” diye konuştu.
SON KART OYNANIYOR
Dr. Artunç Kocabalkan’ın konuğu olan ekonomist Atilla Yeşilada, iktidara hemen radikal bir iktisat siyaseti değişikliği daveti yaptı.
Yeşilada, “Hükümete şunu söylüyorum: 2022 yılı 2002 olabilir, son kartınızı oynuyorsunuz. Ukrayna savaşı nasıl biterse bitsin, siyasi sisteme format atılabilecek duruma geldik. Artık, bir an evvel yol değişikliği sinyali verirsiniz ya da bu iş sürmez” dedi. Yeşilada, “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan faiz artırımı ve klasik iktisat siyasetlerine ikna edilemediği sürece AKP’nin mümkün muştuları öne çekerek prim yapma muhtaçlığı sürecek. Artık bunlar inandırıcılığını yitirdi. bu biçimde bir ortamda hala faiz artırımını dışarıda tutmak akıl dışı bir durumdur” yorumunu yaptı.
Merkez’de cephane bitti mi?
Atilla Yeşilada dolardaki yükselişe yönelik ise şu yorumu yaptı: “Kafama şu soru geliyor, akılcı bir siyaset olarak ilerdeki yağmurlu günlere kadar cephane kuru mu tutuluyor? Yani ‘savaş bitene kadar doları bırakalım daha sonra bakarız’ mı deniyor. Bu güzel senaryo, makus senaryo ise artık müdahale etmiyorlar değil edemiyorlar oluşu. Bunun karşılığı parasını TL’de tutanları için fazlaca önemli” dedi.
Fırsatçı değil sağlıklı siyasetler
Türkiye’nin Asya tedarik zincirlerinin Avrupa’ya kaymasından hisse aldığına değinen Atilla Yeşilada, “İç siyaset iktisada o kadar makus tesir yapıyor ki dışarıdan gelen olumlu şokların kararınu alamıyoruz” dedi.
Yeşilada, şu değerli bahsin altını çizdi: “Türkiye’yi Karadeniz’de bulunan doğalgaz da, İsrail ile yapılacak boru sınırı da kurtaramaz. Türkiye’yi fırsatçı değil, uzun vadede ülkenin kalkınmasına dayanak verecek siyasetler kurtarabilir.”
Faiz artırmamaktaki ısrarın, yanlış siyasetlerin simgesi hale geldiğini söz eden Yeşilada, “Faiz artırımı daveti yaparken tüm bu yapılan yanlışların düzeltebileceği yeni bir iktisat çerçevesinden bahsediyoruz. Bir günde faizi enflasyonun üzerine çekemezsiniz en çok 5 puan artırırsınız. Lakin faiz artırmak akla yakın siyasetlerin geri dönüş sinyali olarak bir ölçü yardımcı olabilir” diye konuştu.
SON KART OYNANIYOR
Dr. Artunç Kocabalkan’ın konuğu olan ekonomist Atilla Yeşilada, iktidara hemen radikal bir iktisat siyaseti değişikliği daveti yaptı.
Yeşilada, “Hükümete şunu söylüyorum: 2022 yılı 2002 olabilir, son kartınızı oynuyorsunuz. Ukrayna savaşı nasıl biterse bitsin, siyasi sisteme format atılabilecek duruma geldik. Artık, bir an evvel yol değişikliği sinyali verirsiniz ya da bu iş sürmez” dedi. Yeşilada, “Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan faiz artırımı ve klasik iktisat siyasetlerine ikna edilemediği sürece AKP’nin mümkün muştuları öne çekerek prim yapma muhtaçlığı sürecek. Artık bunlar inandırıcılığını yitirdi. bu biçimde bir ortamda hala faiz artırımını dışarıda tutmak akıl dışı bir durumdur” yorumunu yaptı.
Merkez’de cephane bitti mi?
Atilla Yeşilada dolardaki yükselişe yönelik ise şu yorumu yaptı: “Kafama şu soru geliyor, akılcı bir siyaset olarak ilerdeki yağmurlu günlere kadar cephane kuru mu tutuluyor? Yani ‘savaş bitene kadar doları bırakalım daha sonra bakarız’ mı deniyor. Bu güzel senaryo, makus senaryo ise artık müdahale etmiyorlar değil edemiyorlar oluşu. Bunun karşılığı parasını TL’de tutanları için fazlaca önemli” dedi.
Fırsatçı değil sağlıklı siyasetler
Türkiye’nin Asya tedarik zincirlerinin Avrupa’ya kaymasından hisse aldığına değinen Atilla Yeşilada, “İç siyaset iktisada o kadar makus tesir yapıyor ki dışarıdan gelen olumlu şokların kararınu alamıyoruz” dedi.
Yeşilada, şu değerli bahsin altını çizdi: “Türkiye’yi Karadeniz’de bulunan doğalgaz da, İsrail ile yapılacak boru sınırı da kurtaramaz. Türkiye’yi fırsatçı değil, uzun vadede ülkenin kalkınmasına dayanak verecek siyasetler kurtarabilir.”