- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 2,935
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın misyondan aldığı Merkez Bankası eski yöneticisi, son gelişmeleri kıymetlendirdi.
Dövizin TL karşısında bir günde yüzde 15’lere varan oranlarda arttığı günün akşamında konuştuğumuz eski merkez bankacı, “Bu olağanüstü günde ne yapacağı merakla bekleniyordu. Ne yazık ki Merkez Bankası fazlaca şanssız bir açıklamayla oyundan çekildiğini adeta ilan etmiş oldu. Durumu düzelteceğine daha da kötüleştirdi. Yangına bir damla dahi su sıkmayarak piyasaya, ‘ben yokum’ iletisi
verdi” dedi.
Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine nazaran Merkez Bankası açıklamasındaki “Döviz kurları, özgür piyasa dinamiklerince arz ve talep şartlarınca belirlenmektedir. Merkez Bankası belirli şartlar altında kalıcı istikamet gayesi taşımadan yalnızca çok oynaklığa müdahale edebilmektedir” tabirine dikkat çeken eski yönetici şu tespitlerde bulundu:
BU OYNAKLIK DEĞİLSE NE?
“Bu düzeydeki kur hareketleri oynaklık
sayılmayacaksa ne sayılacak? Bu oynaklığın da ötesinde bir durum. Günlük oynaklık o denli yüzde 3-5 değil, yüzde 15’e vardı. Bu düzey oynaklık olarak görülmüyorsa Lider çıksın oynaklığı tanımlasın. Günlük yüzde 15 oynaklıkta ortada olmayacaksanız hangi durumda ‘Ben buradayım’ diyeceksiniz?”
OYUNDA GÖRMÜYORLAR
“Kur artışı karşısında niye sessiz kalındığının kamuoyuna açıklanması gerekir. Bu sorunu uzay boşluğuna bırakamazsınız, yok sayamazsınız. Sanki Merkez Bankası’ndan küçük de olsa bir adım gelebilir mi, diye bekleniyordu. İçi boş açıklamayla, o beklenti de öldürdü. Artık yabancı yatırımcı oyunda bir merkez bankası olduğunu düşünmüyor. İleti alınmış olmalı ki, açıklamadan daha sonra kur düşeceğine daha da üst gitti.”
GERÇEK DALA YANSIDI
“Bugün faizde artışa gidilse çıkış durur mu? Ne yazık ki inanç kayboldu. Faiz arttırılsa bile çabucak yarın tam karşıtı bir atılım gelmeyeceğine kim güvenebilir? Bu noktadan daha sonra merkez bankası para siyasetinin tesirli olacağını zannetmiyorum. Daha da berbatı, birinci sefer finansal piyasalardaki sorunun gerçek kesime yansıdığını görüyorum. Stokların arttığı, üretimin ve fiyatlandırmanın yapılamadığı, siparişlerin bekletildiği bu biçimde bir periyodu 2008’de bile yaşamamıştık.”
KUR DAHA NEREYE SARFİYAT?
Merkez Bankası eski yöneticisine bu günlerde piyasaları büyük bir tedirginlikle izleyen her insanın aklındaki, “Kur daha nereye kadar gidebilir? sorusunu da sorduk, şu cevabı aldık: “Serbest kur rejiminde kur düzeyi, hiç aklımızda olmayan epey afaki sayılara kadar çıkabilir.
Alışılmış çıksa da oralarda tutunamaz, bir süre daha sonra düşmeye başlar. Lakin işte görülen o afaki düzeyler fiyatlama argümanlarını, firmaların bilançolarını daha da bozar. Ayrıyeten yüksek döviz ve altın borçlanmaları niçiniyle devlet bütçesi ağır hasar alır. Kur ondan sonrasında farklı niçinlerle olağana dönse de iktisadın olağana dönmesi uzun bir vakit alır.”
Dövizin TL karşısında bir günde yüzde 15’lere varan oranlarda arttığı günün akşamında konuştuğumuz eski merkez bankacı, “Bu olağanüstü günde ne yapacağı merakla bekleniyordu. Ne yazık ki Merkez Bankası fazlaca şanssız bir açıklamayla oyundan çekildiğini adeta ilan etmiş oldu. Durumu düzelteceğine daha da kötüleştirdi. Yangına bir damla dahi su sıkmayarak piyasaya, ‘ben yokum’ iletisi
verdi” dedi.
Sözcü’den Erdoğan Süzer’in haberine nazaran Merkez Bankası açıklamasındaki “Döviz kurları, özgür piyasa dinamiklerince arz ve talep şartlarınca belirlenmektedir. Merkez Bankası belirli şartlar altında kalıcı istikamet gayesi taşımadan yalnızca çok oynaklığa müdahale edebilmektedir” tabirine dikkat çeken eski yönetici şu tespitlerde bulundu:
BU OYNAKLIK DEĞİLSE NE?
“Bu düzeydeki kur hareketleri oynaklık
sayılmayacaksa ne sayılacak? Bu oynaklığın da ötesinde bir durum. Günlük oynaklık o denli yüzde 3-5 değil, yüzde 15’e vardı. Bu düzey oynaklık olarak görülmüyorsa Lider çıksın oynaklığı tanımlasın. Günlük yüzde 15 oynaklıkta ortada olmayacaksanız hangi durumda ‘Ben buradayım’ diyeceksiniz?”
OYUNDA GÖRMÜYORLAR
“Kur artışı karşısında niye sessiz kalındığının kamuoyuna açıklanması gerekir. Bu sorunu uzay boşluğuna bırakamazsınız, yok sayamazsınız. Sanki Merkez Bankası’ndan küçük de olsa bir adım gelebilir mi, diye bekleniyordu. İçi boş açıklamayla, o beklenti de öldürdü. Artık yabancı yatırımcı oyunda bir merkez bankası olduğunu düşünmüyor. İleti alınmış olmalı ki, açıklamadan daha sonra kur düşeceğine daha da üst gitti.”
GERÇEK DALA YANSIDI
“Bugün faizde artışa gidilse çıkış durur mu? Ne yazık ki inanç kayboldu. Faiz arttırılsa bile çabucak yarın tam karşıtı bir atılım gelmeyeceğine kim güvenebilir? Bu noktadan daha sonra merkez bankası para siyasetinin tesirli olacağını zannetmiyorum. Daha da berbatı, birinci sefer finansal piyasalardaki sorunun gerçek kesime yansıdığını görüyorum. Stokların arttığı, üretimin ve fiyatlandırmanın yapılamadığı, siparişlerin bekletildiği bu biçimde bir periyodu 2008’de bile yaşamamıştık.”
KUR DAHA NEREYE SARFİYAT?
Merkez Bankası eski yöneticisine bu günlerde piyasaları büyük bir tedirginlikle izleyen her insanın aklındaki, “Kur daha nereye kadar gidebilir? sorusunu da sorduk, şu cevabı aldık: “Serbest kur rejiminde kur düzeyi, hiç aklımızda olmayan epey afaki sayılara kadar çıkabilir.
Alışılmış çıksa da oralarda tutunamaz, bir süre daha sonra düşmeye başlar. Lakin işte görülen o afaki düzeyler fiyatlama argümanlarını, firmaların bilançolarını daha da bozar. Ayrıyeten yüksek döviz ve altın borçlanmaları niçiniyle devlet bütçesi ağır hasar alır. Kur ondan sonrasında farklı niçinlerle olağana dönse de iktisadın olağana dönmesi uzun bir vakit alır.”