Küçükçekmece, Bağcılar ve Bahçelievler ilçelerinden geçerek, Bakırköy sonları ortasında suları Marmara Denizi’ne dökülen Ayamama Deresi, mavi ve siyah tonlarda akıyor. Etrafında fabrikaların ve yerleşim yerlerinin bulunduğu derenin renk değişiminin dokumacılık atölyelerinden kaynaklandığı sav ediliyor. Dere etrafında İSKİ’nin ıslah çalışmaları da devam ediyor.
YEŞİL VE KIRMIZI AKTIĞI DA OLUYOR
1,5 yıldır derenin yakınında bulunan iş merkezinde çalıştığını belirten etraf sakinlerinden Göktuğ Aktan, “Özellikle son vakit içinderda havaların ısınmasıyla bir arada Ayamama Deresi üzerinde farklı renk değişiklikleri tespit ettik. Bölgede bulunan dokuma firmaları kaynaklı olduğunu düşündüğüm bir renk değişiklikleri yaşanıyor. Yeri geliyor mavi, lacivert, yeşil, kırmızı üzere gün ortasında değişiklikler oluyor. Sonuçta bu dere Marmara Denizi’ne akan bir dere. Bölgede biroldukça iş yeri bulunuyor. Yakın bölgesinde de yerleşim yerleri bulunuyor. Bu bahiste bir rahatsızlık hissettim” tabirlerini kullandı.
PARTİKÜL SOLUYORUZ
Derenin renklerinin değişmesinin yanı sıra bölgedeki dokuma taşlama atölyelerinden etrafa fazlaca fazla duman yayıldığını belirten Aktan, “Bölgedeki dokumacılık taşlama atölyelerinden çok fazla duman yayılımıyla da karşılaşıyoruz. Açık havada epeyce fazla partikül soluduğumuzu düşünüyorum. Burada dumandan karşı taraftaki yolu bile goremeyecek vaziyete geldiğimiz oluyor” dedi.
ISLAH ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR
Ayamama Deresi’nin ıslah çalışmalarına da devam edildiğini belirten Aktan, “Çalışma derenin ıslah çalışması. Dereyi bulunduğu pozisyondan alıp öbür tarafa daha uygun bir vaziyette akmasını sağlamak için yaptıklarını düşünüyorum. Bu çalışma yaklaşık 6-7 aydır var” diye konuştu.
HUZURSUZ EDİYOR
Dereden kaynaklı bir kokuya çabucak hemen maruz kalmadıklarını söyleyen Aktan, “Dereden kaynaklı bir kokuyla çabucak hemen karşılaşmadık. Bacalardan salınan dumanlar epeyce koku yapıyor. Bundan dolayı ağır bir kimyasal kokuya maruz kalıyoruz. Böceklenme, sineklenme üzere bir durumla çabucak hemen karşılaşmadık lakin karşılaşmayacağımız manasına gelmiyor. Bizi de doğal olarak huzursuz ediyor” dedi.
KÜÇÜKÇEKMECE’DE MENEKŞE DERESİ KIRMIZIYA BÜRÜNDÜ
Küçükçekmece’de, Göl ile Marmara Denizini birbirine bağlayan Menekşe Deresinin rengi kırmızıya büründü. Geçtiğimiz senelerda da rengi değişen dere, Marmara Denizi ile Küçükçekmece Gölü içindeki ilişkiyi oluşturuyor. Etrafta oturan vatandaşlar ve balıkçılar her sene rengi değişen dereye tahlil bulunmasını istiyor. Yaklaşık 3 hafta evvel gölde suyun çekildiği görülürken, derede oluşan kırmızı rengi de kaygıya niye oldu. Rengi değişen dere dronla havadan görüntülendi.
“YILLARDIR BİRİKEN PİSLİĞİN kararı”
Dere ve gölde oluşan kirlilikle ilgili konuşan balıkçı Ertan Turan, “senelerın birikimi, pisliklerin birikimi, 1978-1980’lere kadar biz yüzüyorduk. Dere burası, göl daha artta temel pisliğin kaynağı orada. Lodos geldiği vakit temizleniyor biraz lakin poyraz geldiği vakit göldeki yılların birikimi pisliğini, kot fabrikalarının renkliliği sağdan soldan gelen akıntılar, pislikler bu hale getirdi. 40-45 senede bu hale geldi. Büyükşehir rastgele bir çalışma yapmıyor. Boğaz yapılacak diye de bu biçimde kaldı. Koku şimdilik yok lakin yazın epeyce ağırlaştığı vakit oluyor. Bunun üzerinde bitki üzere bir şey oluşuyor bu biçimde koku yapıyor” diye konuştu.
“ESKİDEN BALIK TUTARDIK ANCAK ARTIK CANLI YOK”
Derede evvelce çok balık olduğunu lakin artık kimi vakit içinder haricinde canlı yaşamadığını anlatan Turan, “1980’lere kadar turna balıklarını tutardık. Artık fazlaca ender, deniz basarsa kefal gelebiliyor, öteki canlı yok. Evvelce burada Mersin Balığını bile yakalamışlar. Lakin artık etrafımızı pak tutmuyoruz. Elimizdeki pahalara sahip çıkmıyoruz” sözlerini kullandı.
YEŞİL VE KIRMIZI AKTIĞI DA OLUYOR
1,5 yıldır derenin yakınında bulunan iş merkezinde çalıştığını belirten etraf sakinlerinden Göktuğ Aktan, “Özellikle son vakit içinderda havaların ısınmasıyla bir arada Ayamama Deresi üzerinde farklı renk değişiklikleri tespit ettik. Bölgede bulunan dokuma firmaları kaynaklı olduğunu düşündüğüm bir renk değişiklikleri yaşanıyor. Yeri geliyor mavi, lacivert, yeşil, kırmızı üzere gün ortasında değişiklikler oluyor. Sonuçta bu dere Marmara Denizi’ne akan bir dere. Bölgede biroldukça iş yeri bulunuyor. Yakın bölgesinde de yerleşim yerleri bulunuyor. Bu bahiste bir rahatsızlık hissettim” tabirlerini kullandı.
PARTİKÜL SOLUYORUZ
Derenin renklerinin değişmesinin yanı sıra bölgedeki dokuma taşlama atölyelerinden etrafa fazlaca fazla duman yayıldığını belirten Aktan, “Bölgedeki dokumacılık taşlama atölyelerinden çok fazla duman yayılımıyla da karşılaşıyoruz. Açık havada epeyce fazla partikül soluduğumuzu düşünüyorum. Burada dumandan karşı taraftaki yolu bile goremeyecek vaziyete geldiğimiz oluyor” dedi.
ISLAH ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR
Ayamama Deresi’nin ıslah çalışmalarına da devam edildiğini belirten Aktan, “Çalışma derenin ıslah çalışması. Dereyi bulunduğu pozisyondan alıp öbür tarafa daha uygun bir vaziyette akmasını sağlamak için yaptıklarını düşünüyorum. Bu çalışma yaklaşık 6-7 aydır var” diye konuştu.
HUZURSUZ EDİYOR
Dereden kaynaklı bir kokuya çabucak hemen maruz kalmadıklarını söyleyen Aktan, “Dereden kaynaklı bir kokuyla çabucak hemen karşılaşmadık. Bacalardan salınan dumanlar epeyce koku yapıyor. Bundan dolayı ağır bir kimyasal kokuya maruz kalıyoruz. Böceklenme, sineklenme üzere bir durumla çabucak hemen karşılaşmadık lakin karşılaşmayacağımız manasına gelmiyor. Bizi de doğal olarak huzursuz ediyor” dedi.
KÜÇÜKÇEKMECE’DE MENEKŞE DERESİ KIRMIZIYA BÜRÜNDÜ
Küçükçekmece’de, Göl ile Marmara Denizini birbirine bağlayan Menekşe Deresinin rengi kırmızıya büründü. Geçtiğimiz senelerda da rengi değişen dere, Marmara Denizi ile Küçükçekmece Gölü içindeki ilişkiyi oluşturuyor. Etrafta oturan vatandaşlar ve balıkçılar her sene rengi değişen dereye tahlil bulunmasını istiyor. Yaklaşık 3 hafta evvel gölde suyun çekildiği görülürken, derede oluşan kırmızı rengi de kaygıya niye oldu. Rengi değişen dere dronla havadan görüntülendi.
“YILLARDIR BİRİKEN PİSLİĞİN kararı”
Dere ve gölde oluşan kirlilikle ilgili konuşan balıkçı Ertan Turan, “senelerın birikimi, pisliklerin birikimi, 1978-1980’lere kadar biz yüzüyorduk. Dere burası, göl daha artta temel pisliğin kaynağı orada. Lodos geldiği vakit temizleniyor biraz lakin poyraz geldiği vakit göldeki yılların birikimi pisliğini, kot fabrikalarının renkliliği sağdan soldan gelen akıntılar, pislikler bu hale getirdi. 40-45 senede bu hale geldi. Büyükşehir rastgele bir çalışma yapmıyor. Boğaz yapılacak diye de bu biçimde kaldı. Koku şimdilik yok lakin yazın epeyce ağırlaştığı vakit oluyor. Bunun üzerinde bitki üzere bir şey oluşuyor bu biçimde koku yapıyor” diye konuştu.
“ESKİDEN BALIK TUTARDIK ANCAK ARTIK CANLI YOK”
Derede evvelce çok balık olduğunu lakin artık kimi vakit içinder haricinde canlı yaşamadığını anlatan Turan, “1980’lere kadar turna balıklarını tutardık. Artık fazlaca ender, deniz basarsa kefal gelebiliyor, öteki canlı yok. Evvelce burada Mersin Balığını bile yakalamışlar. Lakin artık etrafımızı pak tutmuyoruz. Elimizdeki pahalara sahip çıkmıyoruz” sözlerini kullandı.