Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde tedavileri süren çocuklarla ilgili açıklama yapan Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Kolu üyesi Prof. Dr. Ali Bülent Cengiz, M.E.’nin sıhhat durumunun ciddiyetini koruduğunu söylemiş oldu. Cengiz, “İlk hadise Sıhhat Bakanlığı aracılığı ile 21 Ekim’de geldi. Okul çıkışında konuta dönerken bir köpek tarafınca ısırılmış, aileye ise bisikletten düştüğünü söylemiş. 19 Ekim’de sağ kolunda uyuşma başlamış. Bitlis’te doktora gdolayıldü, kuduz aşısının birinci dozu yapıldı. Uyuşukluk artınca müşahede altında tutuldu” dedi.
Küçük çocuğun hastaneye geldiğinde şuurunun açık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Cengiz, sıhhat durumuna ait şu ayrıntıları verdi: “Kolunda uyuşma olduğunu, karnının ağrıdığını, sudan korktuğunu söylemiş oldu. Muayene bulguları olağanken birkaç saat ortasında hırçın, anlamsız davranışların görülmesi, kollarını kasması üzere kimi davranışları ortaya çıktı. daha sonrasında ağır bakım ünitesine alındı. Birinci iki tetkiki negatif geldi, yalnız üçüncü meselade tükürükte kuduz virüsünün saptandığı açıklandı. Teşhis katılaştı, hasta sakinleştirilerek uyutuldu. Teneffüs aygıtına bağlı olarak hastamız ağır bakım ünitesinde izleniyor. Sıhhat durumu biraz olumsuz tarafta, arkadaşlarımız tüm ömür dayanağını veriyorlar. Kuduz hastalığı geliştikten daha sonra özel bir tedavisi yok, destekleyici tedavi uygulanıyor. Isıran köpek meyyit olarak bulundu, kuduz virüsünü taşıyan köpekler ısırdıktan 10 gün daha sonra ölür.”
Kuduz hastalığının önlenebilir olduğunu anlatan Cengiz, şu ikazda bulundu: “Kuduz hastalığı önlenebilir. Ailelerin farkındalığı kıymetli. kimi vakit çocuklar, korkuyor, söylemiyor. Kuduz hastalığı gerçekleştikten daha sonra hayatta kalma mümkünlüğü düşük. Kuduz hastalığı geliştikten daha sonra hastalığı durdurmak imkansıza yakın.”
Taş atınca ısırdı…
Prof. Dr. Cengiz, birebir bölgede yaşayan P.E.’nin yavru köpeğe taş atması kararı ısırıldığını belirterek, “Aynı bölgede temaslı hasta taraması yapılırken, küçük köpek tarafınca ısırıldığını söylemiş. Bu hastamız da hastanemize sevk edildi. Köpek canlı olarak bulundu. Çocuğun birinci 3 doz aşısını tamamladık. Kuduz tanısı negatif çıktı, bugün yarın taburcu edeceğiz. Köpeğin kışkırtma, taş atma kararı mu yoksa durduk yere mi ısırdığı bizim için önemli” dedi.
Küçük çocuğun hastaneye geldiğinde şuurunun açık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Cengiz, sıhhat durumuna ait şu ayrıntıları verdi: “Kolunda uyuşma olduğunu, karnının ağrıdığını, sudan korktuğunu söylemiş oldu. Muayene bulguları olağanken birkaç saat ortasında hırçın, anlamsız davranışların görülmesi, kollarını kasması üzere kimi davranışları ortaya çıktı. daha sonrasında ağır bakım ünitesine alındı. Birinci iki tetkiki negatif geldi, yalnız üçüncü meselade tükürükte kuduz virüsünün saptandığı açıklandı. Teşhis katılaştı, hasta sakinleştirilerek uyutuldu. Teneffüs aygıtına bağlı olarak hastamız ağır bakım ünitesinde izleniyor. Sıhhat durumu biraz olumsuz tarafta, arkadaşlarımız tüm ömür dayanağını veriyorlar. Kuduz hastalığı geliştikten daha sonra özel bir tedavisi yok, destekleyici tedavi uygulanıyor. Isıran köpek meyyit olarak bulundu, kuduz virüsünü taşıyan köpekler ısırdıktan 10 gün daha sonra ölür.”
Kuduz hastalığının önlenebilir olduğunu anlatan Cengiz, şu ikazda bulundu: “Kuduz hastalığı önlenebilir. Ailelerin farkındalığı kıymetli. kimi vakit çocuklar, korkuyor, söylemiyor. Kuduz hastalığı gerçekleştikten daha sonra hayatta kalma mümkünlüğü düşük. Kuduz hastalığı geliştikten daha sonra hastalığı durdurmak imkansıza yakın.”
Taş atınca ısırdı…
Prof. Dr. Cengiz, birebir bölgede yaşayan P.E.’nin yavru köpeğe taş atması kararı ısırıldığını belirterek, “Aynı bölgede temaslı hasta taraması yapılırken, küçük köpek tarafınca ısırıldığını söylemiş. Bu hastamız da hastanemize sevk edildi. Köpek canlı olarak bulundu. Çocuğun birinci 3 doz aşısını tamamladık. Kuduz tanısı negatif çıktı, bugün yarın taburcu edeceğiz. Köpeğin kışkırtma, taş atma kararı mu yoksa durduk yere mi ısırdığı bizim için önemli” dedi.