Olay, 19 Nisan’da öğlen saatlerinde Çay Mahallesi, Raif Paşa Caddesi’nde meydana geldi. Eşi E.S. ile farklı yaşayan kimya öğretmeni Bahar Sarıbaş’a ulaşamayan yakınları, denetim etmek için konuta geldi. Yedek anahtarla kapıyı açıp içeri giren yakınları, Sarıbaş ile kızını hareketsiz yatarken buldu. İhbarla adrese polis ve sıhhat takımları sevk edildi. Anne ve kızı, birinci müdahalenin akabinde İskenderun Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Annesinin tek bıçak darbesiyle kalbinden yaraladığı belirlenen Elif Eylül Sarıbaş, hekimlerin müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Bedeninde kesikler olan ve asit içtiği tespit edilen Bahar Sarıbaş ise kaldırıldığı ağır bakım servisinde ömrünü kaybetti. Elif Eylül, babasının ailesinin yaşadığı Adana’da, annesi Bahar Sarıbaş ise memleketi Hatay’da toprağa verildi.
SON GÖRÜŞME: BABA ELİF EYLÜL’Ü KESTİM
DHA’ya konuşan Bahar Sarıbaş’ın babası Bilal Sarıbaş (67), kızının evlendiği günden bu yana damadından şiddet gördüğünü ileri sürdü. Kızının damadı ile birinci evliliğinin 3 yıl sürdüğünü, 6 yıl başka kaldıktan daha sonra ortak çocukları Elif Eylül’ün babasız büyümemesi için yeniden evlendiğini belirten Sarıbaş, “Kızım, damadım ve torunum, İstanbul’da yaşıyorlardı. Kızım bir daha şiddet gördü, torunum ile konuttan atıldı. Bunun üzerine kızım, torunumu alıp İskenderun’da kiraladığı konuta döndü. Olay günü, yeniden İstanbul’a eşinin yanına döneceklerdi. Hazırlık yaparken eşi ile telefonda tartışmış. bir süre daha sonra da beni telefonla arayıp, ‘Baba Elif Eylül’ü kestim’ dedi. İş yerimdeydim. Şok halinde meskene gittim, kızım ve torunum kanlar ortasında yerde yatıyordu. Torunuma baktığımda nabzı yoktu. daha sonra polis geldi. Kızım ve torunumun vefatından damadım sorumludur” dedi. Sarıbaş, kızının meskenden atıldıktan daha sonra kapı önündeki eşyaları gösteren görüntü ile torununun babasının kendilerini sevmediğini anlatan imgelerinin de soruşturma evrakına ‘delil’ olarak sunduklarını kaydetti.
‘MİLLETİN YÜZÜNE BAKMAKTAN UTANDIĞINI SÖYLEDİ’
Bahar Sarıbaş’ın annesi Melehat Berberci (65) ise olay günü yaşananları şu biçimde anlattı:
“Olay öncesinde kızımla konuştuğumda niye İstanbul’a gideceğini sordum. İkinci defa evlenip, ayrıldıktan daha sonra döndüğü İskenderun’da milletin yüzüne bakmaktan utandığını söylemiş oldu. Boşanmak için dava açmıştı. Davayı da geri çekeceğini söylemiş oldu. Biz de babasıyla bir arada bunu yapmaması gerektiğini söylemiş oldukten daha sonra meskenden ayrılıp, iş yerimize gitmiştik. Ne olduysa, daha sonra oldu.”
‘ÇOCUĞU ELİNDEN ALMAKLA TEHDİT EDİYORDU’
Kızının bir daha şiddet gördüğü için yeniden boşanma sürecine girdiğini belirten anne Berberci, “Torunum Elif, 6 yaşına kadar benim yanımda büyüdü. Mahkeme sonucu ile polis denetiminde çocuğu 6 ayda bir görüyorlardı. Boşandıktan 6 yıl daha sonrasında damadın anne ve babası ‘Bizim oğlumuz karısını seviyor, bir daha birleştirelim’ diyerek aradılar. Gelip istediler, biz de verdik. Kızımı alıp, götürdüler. Gittikten daha sonra daima hengame ettiler. Kızımı da torunumu da daima dövüyor, bunlardan haberimiz oluyordu. ‘Bir kez yuvası yıkıldı, tekrar yıkılmasın’ diye sessiz kaldık, kimseye bildirmedik. Bunları yaşadık. Kesinlikle bu olayı yapmadan evvel eşi ile konuştu. Eşi, çocuğu elinden almakla tehdit ediyordu. Kızımın cinnet getirmesinin sebebi; kesinlikle budur. Kızım karıncayı bile incitmez. Olay öncesi telefonla bağıra bağıra konuşmuş, duyanlar olmuş. Uzaklaştırma sonucu almıştık, buralarda dolaştığını nazarannlerin şahitliğinde uzaklaştırmalar almıştık. Adalete sığınıyoruz, konunu takipçisi olacağız” dedi.
Annesinin tek bıçak darbesiyle kalbinden yaraladığı belirlenen Elif Eylül Sarıbaş, hekimlerin müdahalesine rağmen kurtarılamadı. Bedeninde kesikler olan ve asit içtiği tespit edilen Bahar Sarıbaş ise kaldırıldığı ağır bakım servisinde ömrünü kaybetti. Elif Eylül, babasının ailesinin yaşadığı Adana’da, annesi Bahar Sarıbaş ise memleketi Hatay’da toprağa verildi.
SON GÖRÜŞME: BABA ELİF EYLÜL’Ü KESTİM
DHA’ya konuşan Bahar Sarıbaş’ın babası Bilal Sarıbaş (67), kızının evlendiği günden bu yana damadından şiddet gördüğünü ileri sürdü. Kızının damadı ile birinci evliliğinin 3 yıl sürdüğünü, 6 yıl başka kaldıktan daha sonra ortak çocukları Elif Eylül’ün babasız büyümemesi için yeniden evlendiğini belirten Sarıbaş, “Kızım, damadım ve torunum, İstanbul’da yaşıyorlardı. Kızım bir daha şiddet gördü, torunum ile konuttan atıldı. Bunun üzerine kızım, torunumu alıp İskenderun’da kiraladığı konuta döndü. Olay günü, yeniden İstanbul’a eşinin yanına döneceklerdi. Hazırlık yaparken eşi ile telefonda tartışmış. bir süre daha sonra da beni telefonla arayıp, ‘Baba Elif Eylül’ü kestim’ dedi. İş yerimdeydim. Şok halinde meskene gittim, kızım ve torunum kanlar ortasında yerde yatıyordu. Torunuma baktığımda nabzı yoktu. daha sonra polis geldi. Kızım ve torunumun vefatından damadım sorumludur” dedi. Sarıbaş, kızının meskenden atıldıktan daha sonra kapı önündeki eşyaları gösteren görüntü ile torununun babasının kendilerini sevmediğini anlatan imgelerinin de soruşturma evrakına ‘delil’ olarak sunduklarını kaydetti.
‘MİLLETİN YÜZÜNE BAKMAKTAN UTANDIĞINI SÖYLEDİ’
Bahar Sarıbaş’ın annesi Melehat Berberci (65) ise olay günü yaşananları şu biçimde anlattı:
“Olay öncesinde kızımla konuştuğumda niye İstanbul’a gideceğini sordum. İkinci defa evlenip, ayrıldıktan daha sonra döndüğü İskenderun’da milletin yüzüne bakmaktan utandığını söylemiş oldu. Boşanmak için dava açmıştı. Davayı da geri çekeceğini söylemiş oldu. Biz de babasıyla bir arada bunu yapmaması gerektiğini söylemiş oldukten daha sonra meskenden ayrılıp, iş yerimize gitmiştik. Ne olduysa, daha sonra oldu.”
‘ÇOCUĞU ELİNDEN ALMAKLA TEHDİT EDİYORDU’
Kızının bir daha şiddet gördüğü için yeniden boşanma sürecine girdiğini belirten anne Berberci, “Torunum Elif, 6 yaşına kadar benim yanımda büyüdü. Mahkeme sonucu ile polis denetiminde çocuğu 6 ayda bir görüyorlardı. Boşandıktan 6 yıl daha sonrasında damadın anne ve babası ‘Bizim oğlumuz karısını seviyor, bir daha birleştirelim’ diyerek aradılar. Gelip istediler, biz de verdik. Kızımı alıp, götürdüler. Gittikten daha sonra daima hengame ettiler. Kızımı da torunumu da daima dövüyor, bunlardan haberimiz oluyordu. ‘Bir kez yuvası yıkıldı, tekrar yıkılmasın’ diye sessiz kaldık, kimseye bildirmedik. Bunları yaşadık. Kesinlikle bu olayı yapmadan evvel eşi ile konuştu. Eşi, çocuğu elinden almakla tehdit ediyordu. Kızımın cinnet getirmesinin sebebi; kesinlikle budur. Kızım karıncayı bile incitmez. Olay öncesi telefonla bağıra bağıra konuşmuş, duyanlar olmuş. Uzaklaştırma sonucu almıştık, buralarda dolaştığını nazarannlerin şahitliğinde uzaklaştırmalar almıştık. Adalete sığınıyoruz, konunu takipçisi olacağız” dedi.