Esentepe Mahallesi’nde 8 Ocak’ta yaşanan olay daha sonrasında 4. kattaki balkondan aşağıya düşen mağdur A.Ş. evvel park halinde bulunan bir arabanın üstüne düşmüş, daha sonra da otomobilden sekerek beton tabana düşmüştü. İstanbul Ağır Ceza Mahkemesindeki birinci duruşmaya, baba Haci Ş. tutuklu bulunduğu Silivri 3 Nolu Kapalı Cezaevinden Ses ve Manzara Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla katıldı. Konfeksiyoncu olduğunu söyleyen 3 çocuk babası Haci Ş. savunmasında, “Kendi kızımı atacak bir şey yapmadım. Olay nasıl oldu inanın ben de bilmiyorum. Ben bir babayım, kızımı nasıl atarım. Katiyetle bu biçimde bir şey yoktur. Kızım düştüğünde ambulans çağırmışlar. Benim dizlerimin bağı çözülmüştü, aşağı bile inemedim. Kızımı atlarken görmedim. Üzerime atılı cürümleri kabul etmiyorum” dedi.
“HADİ ATLA DEMEDİM”
Olay gecesinin sorulması üzerine baba Haci Ş. “Gece uyurken saat 22.00-23.00 sıralarında çocukların seslerine uyandım. Çocuklar tartışıyordu. Ben de kızdım. Kızım, küçük kızımla tartışıyordu. Kızımla aramda hiç bir sorun yoktur. Ailemi ve kızımı hayli seviyorum” dedi. Hakimin, “Kızını dövdün mü? Telefonunu kurcaladın mı? ” sorusuna, sanık Haci Ş. “Kızımı dövmedim. Telefonunu alıp kurcalamadım. sonrasındasında gidip tekrar uyudum. daha sonradan kızımın balkondan düştüğünü öğrendim. Elim ayağım birbirine dolandı” diye karşılık verdi. Hakimin, kızının instagram hesabı ve arkadaşları yüzünden tartışma yaşadıklarını sorması üzerine ise sanık Haci Ş. “Kızımın erkek arkadaşlarıyla ilgili ve kızımın instagram hesabıyla ilgili ortamızda bir tartışma geçmedi” diye yanıt verdi. Kızına “Hadi atlasana benim işimi kolaylaştırırsın” dediği de sorulan baba Haci Ş. “böyle kelamlar söylemedim. Suçsuzum” dedi. Sanık Haci Ş. pencerede tespit edilen kan müsaadeden ise bilgisinin olmadığını, eşinin ise banyoda olduğunu tabir ederek tahliyesini ve beraatini talep etti. Sanık avukatı ise müvekkilinin 3 aydır tutuklu olduğunu belirterek “Ailesinin durumu perişandır. Küçük çocukları çalıştırmak zorunda kalıyorlar. İddianamedeki suçlamaları kabul etmiyoruz” diyerek tahliyesini talep etti.
“BABAMDAN ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM”
Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan mağdur A.Ş.’nin tabiri ise psikolog eşliğinde alındı. Mağdur A.Ş.’ye karakolda verdiği tabirinde, “Babam, Instagram’daki erkek arkadaşlarımı gördüğünde bana kızdı. Buradan erkeklerle mi görüşüyorsun diyerek hakaret etti. ondan sonrasında bana vurmaya başladı. Babamın dayağından kaçmak için balkona çıktım. Babam da ‘Atla işimi kolaylaştırırsın’ dedi. Bunun üzerine kendimi balkondan aşağı bıraktım” formundaki kelamları soruldu. Karakolda verdiği sözünü hatırlamadığını belirten mağdur A.Ş., “Balkona hava almak için çıktım, istikrarım kayboldu ve düştüm. Birinci sözümü kabul etmiyorum” dedi. Babasından şikayetçi olmadığını söyleyen A.Ş., “O gece kardeşimle telefon yüzünden tartışıyorduk. Babam, ‘Telefona bakma ders çalış’ diyerek bana kızdı. Babamı seviyorum. Babamın çıkmasını istiyorum” dedi.
MAĞDURUN KARDEŞİ DE TABİR VERDİ
A.Ş’nin kardeşi Y.Ş. de psikolog eşliğinde verdiği tabirinde, karakolda ablasına emsal verdiği ifadeyi değiştirdi. Olayı komşulardan ve polislerden duyduğunu söyleyen Y.Ş. “Uyuyordum. Annemin çığlık seslerine uyandım. Tartışmayı görmedim. O gün kardeşim ile komşuya gittik. Komşular, ‘Ablanı babam atmış’ diye anlatıyorlardı. Polisler, otomobilin ortasında olayı anlatmamı istediler. Ben de komşulardan duyduklarımı anlattım. ondan sonrasında olayı annemlerden duyar duymaz çocuk ofise gidip tabirimi değiştirdim” dedi
“OLAYIN EŞİMLE ALAKASI YOK”
Anne Hacer Ş. de olayın eşiyle alakası olmadığını öne sürerek “Kızım istikrarını kaybedip düştü. Eşim kızıma muhakkak vurmadı. Eşim uyuyordu. Yalnızca küçük kızımla telefon yüzünden tartıştığı için eşim uyanıp büyük kızıma kızdı. ondan sonrasında büyük kızım balkona çıkınca istikrarını kaybedip düştü. Kızımın düştüğünü görür görmez balkonda hayli sert bir biçimde elimle yüzüme vurmuştum. Balkonda tespit edilen kan benim kanım olabilir. Kızımın düştüğüne şahsen şahit oldum” dedi. Eşinin kızını itmediğini söyleyen Hacer Ş. “Kızım intihara kalkışmadı. Babası ya da kardeşi tarafınca itilmedi. Kızım balkona hava almak için balkona çıkmış. Sık sık balkona hava almaya çıkıyorduk. Kış mevsimi de olsa vakit zaman balkona hava almaya çıkarız. Eşimden şikayetçi değilim” diye konuştu.
AİLE BAKANLIĞI AVUKATI: “ŞİKAYETÇİYİZ”
Aile Bakanlığı avukatı ise tarafların tabirlerinin çelişkili olduğunu belirterek “Soruşturma kademesindeki beyanlara prestij edilsin. Şikayetçiyiz” dedi.
POLİSLER ŞAHİT OLARAK DİNLENECEK
Mahkeme heyeti, mağdur ve kardeşinin sözleri tarafından psikoloğa raporunu sunması için mühlet verilmesine ve mağdur A.Ş.’nin sözünü alan polis memurlarının şahit olarak dinlenmesine karar verdi. Mağdur A.Ş.’nin İstanbul İsimli Tıp Kurumu’na sevk edilerek meydana gelen olayla ilgili kesin tabip raporunun düzenlenmesinin istenmesine de hükmeden heyet, sanık H.Ş.’nin tahliye talebini kanıtların çabucak hemen toplanmamış olması, karartılması kuşkusu olması, mevcut kanıt durumunu dikkate alarak reddetti. Duruşma ertelendi.
İDDİANAME
İddianamede, 8 Ocak 2022 tarihinde mağdur A.Ş.’nin yüksekten düşerek hastaneye kaldırıldığı, mağdurun polis tarafınca alınan tabirinde, babasının Instagram’dan erkek arkadaşları olduğu için tartıştıklarını, babasının ‘Seni tekrar okula göndermeyeceğim. Yanımda çalışacaksın’ diyerek küfredip başına vurduğunu, ayağıyla da beline vurduğunu, boğazını sıktığını, babasının elinden kaçıp mutfaktaki balkona gittiğini, burada da babasının ‘Atlasana haydi, benim işimi kolaylaştır’ söylemiş olduğini, babasının baskılarına dayanamayarak 4. kattan aşağıya atladığını belirttiği anlatıldı. Mağdurun kardeşi Y.Ş’nin de babasının ablasının telefonundaki iletileri görür görmez ablasını kendi odalarına kadar dövdüğünü, boğazını sıktığını, balkona ittiğini, o sırada annesinin “Kızım düştü” diye bağırdığını anlattığına yer verildi. Sanık babanın ise savunmasında, kızının erkeklerle konuştuğunu görmesi üzerine sonlandığını, kızına tokat attığını, kızının balkona koştuğunu, peşinden gitmediğini, kızının kendisini balkondan attığını, kızına “Atla” demediğini söylemiş olduği açıklandı.
Olay yeri inceleme raporunda, PVC kapı iç açma kolu üzerine kan lekesinin bulunduğu, mağdurun çabucak sonrasında ek tabir vererek “Nasıl düştüğünü hatırlamadığını ve babasından şikayetçi olmadığını” söylemiş olduği kaydedildi. Mağdurun tabirine eşlik eden psikolog ise mağdurun ailesi tarafınca baskı ve tehdide maruz kalabildiği, çocuğun irtibata ve işbirliğine kapalı olduğunu belirttiğine de iddianamede yer verildi.
Mağdurda kemik kırığı olacak biçimde yaralandığı kaydedilen iddianamede, olay günü şüphelinin kızının Instagram üzerinden erkeklerle konuştuğunu görmesi üzerine sonlanarak mağduru darp ettiği anlatıldı. İddianamede mağdurun babası kendisini darp ederken kardeşinin odasının penceresine çıktığı ve kardeşinin “İn” demesi üzerine indiği, buna karşın şüphelinin mağduru darp etmeye devam ettiği, mağdurun babasının baskılarına dayanamayarak balkondan atladığı ve mağdur atlamadan şüphelinin mağdura “Atla işimi kolaylaştır” diyerek kastını ortaya koyduğu, bu biçimdece şüphelinin “Cebir ve tehdit altında kızını intihara yönlendirerek taammüden öldürmeye teşebbüs” hatasını işlediği kaydedildi. Şüphelinin 13 yıldan 20 yıla kadar mahpusu talep edildi.
“HADİ ATLA DEMEDİM”
Olay gecesinin sorulması üzerine baba Haci Ş. “Gece uyurken saat 22.00-23.00 sıralarında çocukların seslerine uyandım. Çocuklar tartışıyordu. Ben de kızdım. Kızım, küçük kızımla tartışıyordu. Kızımla aramda hiç bir sorun yoktur. Ailemi ve kızımı hayli seviyorum” dedi. Hakimin, “Kızını dövdün mü? Telefonunu kurcaladın mı? ” sorusuna, sanık Haci Ş. “Kızımı dövmedim. Telefonunu alıp kurcalamadım. sonrasındasında gidip tekrar uyudum. daha sonradan kızımın balkondan düştüğünü öğrendim. Elim ayağım birbirine dolandı” diye karşılık verdi. Hakimin, kızının instagram hesabı ve arkadaşları yüzünden tartışma yaşadıklarını sorması üzerine ise sanık Haci Ş. “Kızımın erkek arkadaşlarıyla ilgili ve kızımın instagram hesabıyla ilgili ortamızda bir tartışma geçmedi” diye yanıt verdi. Kızına “Hadi atlasana benim işimi kolaylaştırırsın” dediği de sorulan baba Haci Ş. “böyle kelamlar söylemedim. Suçsuzum” dedi. Sanık Haci Ş. pencerede tespit edilen kan müsaadeden ise bilgisinin olmadığını, eşinin ise banyoda olduğunu tabir ederek tahliyesini ve beraatini talep etti. Sanık avukatı ise müvekkilinin 3 aydır tutuklu olduğunu belirterek “Ailesinin durumu perişandır. Küçük çocukları çalıştırmak zorunda kalıyorlar. İddianamedeki suçlamaları kabul etmiyoruz” diyerek tahliyesini talep etti.
“BABAMDAN ŞİKAYETÇİ DEĞİLİM”
Duruşmaya SEGBİS aracılığıyla katılan mağdur A.Ş.’nin tabiri ise psikolog eşliğinde alındı. Mağdur A.Ş.’ye karakolda verdiği tabirinde, “Babam, Instagram’daki erkek arkadaşlarımı gördüğünde bana kızdı. Buradan erkeklerle mi görüşüyorsun diyerek hakaret etti. ondan sonrasında bana vurmaya başladı. Babamın dayağından kaçmak için balkona çıktım. Babam da ‘Atla işimi kolaylaştırırsın’ dedi. Bunun üzerine kendimi balkondan aşağı bıraktım” formundaki kelamları soruldu. Karakolda verdiği sözünü hatırlamadığını belirten mağdur A.Ş., “Balkona hava almak için çıktım, istikrarım kayboldu ve düştüm. Birinci sözümü kabul etmiyorum” dedi. Babasından şikayetçi olmadığını söyleyen A.Ş., “O gece kardeşimle telefon yüzünden tartışıyorduk. Babam, ‘Telefona bakma ders çalış’ diyerek bana kızdı. Babamı seviyorum. Babamın çıkmasını istiyorum” dedi.
MAĞDURUN KARDEŞİ DE TABİR VERDİ
A.Ş’nin kardeşi Y.Ş. de psikolog eşliğinde verdiği tabirinde, karakolda ablasına emsal verdiği ifadeyi değiştirdi. Olayı komşulardan ve polislerden duyduğunu söyleyen Y.Ş. “Uyuyordum. Annemin çığlık seslerine uyandım. Tartışmayı görmedim. O gün kardeşim ile komşuya gittik. Komşular, ‘Ablanı babam atmış’ diye anlatıyorlardı. Polisler, otomobilin ortasında olayı anlatmamı istediler. Ben de komşulardan duyduklarımı anlattım. ondan sonrasında olayı annemlerden duyar duymaz çocuk ofise gidip tabirimi değiştirdim” dedi
“OLAYIN EŞİMLE ALAKASI YOK”
Anne Hacer Ş. de olayın eşiyle alakası olmadığını öne sürerek “Kızım istikrarını kaybedip düştü. Eşim kızıma muhakkak vurmadı. Eşim uyuyordu. Yalnızca küçük kızımla telefon yüzünden tartıştığı için eşim uyanıp büyük kızıma kızdı. ondan sonrasında büyük kızım balkona çıkınca istikrarını kaybedip düştü. Kızımın düştüğünü görür görmez balkonda hayli sert bir biçimde elimle yüzüme vurmuştum. Balkonda tespit edilen kan benim kanım olabilir. Kızımın düştüğüne şahsen şahit oldum” dedi. Eşinin kızını itmediğini söyleyen Hacer Ş. “Kızım intihara kalkışmadı. Babası ya da kardeşi tarafınca itilmedi. Kızım balkona hava almak için balkona çıkmış. Sık sık balkona hava almaya çıkıyorduk. Kış mevsimi de olsa vakit zaman balkona hava almaya çıkarız. Eşimden şikayetçi değilim” diye konuştu.
AİLE BAKANLIĞI AVUKATI: “ŞİKAYETÇİYİZ”
Aile Bakanlığı avukatı ise tarafların tabirlerinin çelişkili olduğunu belirterek “Soruşturma kademesindeki beyanlara prestij edilsin. Şikayetçiyiz” dedi.
POLİSLER ŞAHİT OLARAK DİNLENECEK
Mahkeme heyeti, mağdur ve kardeşinin sözleri tarafından psikoloğa raporunu sunması için mühlet verilmesine ve mağdur A.Ş.’nin sözünü alan polis memurlarının şahit olarak dinlenmesine karar verdi. Mağdur A.Ş.’nin İstanbul İsimli Tıp Kurumu’na sevk edilerek meydana gelen olayla ilgili kesin tabip raporunun düzenlenmesinin istenmesine de hükmeden heyet, sanık H.Ş.’nin tahliye talebini kanıtların çabucak hemen toplanmamış olması, karartılması kuşkusu olması, mevcut kanıt durumunu dikkate alarak reddetti. Duruşma ertelendi.
İDDİANAME
İddianamede, 8 Ocak 2022 tarihinde mağdur A.Ş.’nin yüksekten düşerek hastaneye kaldırıldığı, mağdurun polis tarafınca alınan tabirinde, babasının Instagram’dan erkek arkadaşları olduğu için tartıştıklarını, babasının ‘Seni tekrar okula göndermeyeceğim. Yanımda çalışacaksın’ diyerek küfredip başına vurduğunu, ayağıyla da beline vurduğunu, boğazını sıktığını, babasının elinden kaçıp mutfaktaki balkona gittiğini, burada da babasının ‘Atlasana haydi, benim işimi kolaylaştır’ söylemiş olduğini, babasının baskılarına dayanamayarak 4. kattan aşağıya atladığını belirttiği anlatıldı. Mağdurun kardeşi Y.Ş’nin de babasının ablasının telefonundaki iletileri görür görmez ablasını kendi odalarına kadar dövdüğünü, boğazını sıktığını, balkona ittiğini, o sırada annesinin “Kızım düştü” diye bağırdığını anlattığına yer verildi. Sanık babanın ise savunmasında, kızının erkeklerle konuştuğunu görmesi üzerine sonlandığını, kızına tokat attığını, kızının balkona koştuğunu, peşinden gitmediğini, kızının kendisini balkondan attığını, kızına “Atla” demediğini söylemiş olduği açıklandı.
Olay yeri inceleme raporunda, PVC kapı iç açma kolu üzerine kan lekesinin bulunduğu, mağdurun çabucak sonrasında ek tabir vererek “Nasıl düştüğünü hatırlamadığını ve babasından şikayetçi olmadığını” söylemiş olduği kaydedildi. Mağdurun tabirine eşlik eden psikolog ise mağdurun ailesi tarafınca baskı ve tehdide maruz kalabildiği, çocuğun irtibata ve işbirliğine kapalı olduğunu belirttiğine de iddianamede yer verildi.
Mağdurda kemik kırığı olacak biçimde yaralandığı kaydedilen iddianamede, olay günü şüphelinin kızının Instagram üzerinden erkeklerle konuştuğunu görmesi üzerine sonlanarak mağduru darp ettiği anlatıldı. İddianamede mağdurun babası kendisini darp ederken kardeşinin odasının penceresine çıktığı ve kardeşinin “İn” demesi üzerine indiği, buna karşın şüphelinin mağduru darp etmeye devam ettiği, mağdurun babasının baskılarına dayanamayarak balkondan atladığı ve mağdur atlamadan şüphelinin mağdura “Atla işimi kolaylaştır” diyerek kastını ortaya koyduğu, bu biçimdece şüphelinin “Cebir ve tehdit altında kızını intihara yönlendirerek taammüden öldürmeye teşebbüs” hatasını işlediği kaydedildi. Şüphelinin 13 yıldan 20 yıla kadar mahpusu talep edildi.