- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 2,935
Kurun ateşini söndürmek üzere devreye alınan Kur Muhafazalı Mevduat (KKM) hesaplarıyla bir arada toplam döviz ve dövize endeksli mevduat toplamı 258 milyar dolara ulaşırken, bireylere ilişkin yaklaşık 1 trilyon lira (985.6 milyar TL) bankaların vadeli mevduatlarına park etmiş durumda.
Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk’ün haberine bakılırsa iktidarın negatif faiz üzerine kurduğu iktisat modelinde Merkez Bankası, yüzde 54.4 enflasyona karşın bankaları yüzde 14 faizle fonlarken, bankalar ise yüzde 17 ile mevduat toplayıp vatandaşı yüzde 27’den borçlandırıyor. Üstelik, enflasyonu hesaba kattığımızda parasını TL vadelide tutan vatandaşın yüzde 38.1’lik getiri kaybı var.
7 AYDA TABANA İNDİ
Ekonomistlere göre negatif gerçek faiz üzerine şurası iktisat modelinden geri adım atılmadıkça, TL’nin istikrar kazanması hayli sıkıntı.
Üstelik TL mevduat faizlerinin enflasyonun epey altında kalması tasarrufları artırırmadığı üzere harcamayı körüklüyor.
TCMB’nin Eylül 2021 prestijiyle gerçekleştirdiği seri faiz indirimleri ile siyaset faizi enflasyonun altında kaldı.
Gerçek faiz -40’la rekor kırdı
Ağustos 2021’de yüzde 0.05 olan gerçek faiz süratle gerileyerek 7 ayda eksi yüzde 40.4’e kadar geriledi. Bu yeni modelde Merkez Bankası 2022 para siyasetini Liralaşma üzerine kurduğu için yıl sonuna kadar bir faiz değişikliği beklenmiyor. Bu da gerçek faizin negatif bölgede daha da derinleşeceği manasına geliyor.
Bir anda bilakis dönerse ziyanı Hazine’ye çıkacak
Liralaşmanın kur üstündeki baskıları azaltması, siyaset faiz oranlarının gerçek faiz alanına taşınmasıyla kalıcı hale gelebileceğine söyleyen JCR Eurasia Eski Lideri Orhan Ökmen, “Aksi takdirde, negatif faizin artarak devam etmesi liralaşmanın bir anda bilakis dönmesine ve büyük Hazine zararlarına yol açacağı yakında görülebilir” yorumunu yaptı.
Ökmen, “TL’nin kıymet kayıplarının enflasyonda sebep olduğu artış ölçüsü, güç maliyetlerindeki global artışın enflasyonda sebep olduğu artıştan daha büyük. ötürüsıyla, kur üzerinde
giderek biriken baskının bertaraf edilmesi faiz artırımını kural kılıyor” dedi.
Sözcü’den Mehtap Özcan Ertürk’ün haberine bakılırsa iktidarın negatif faiz üzerine kurduğu iktisat modelinde Merkez Bankası, yüzde 54.4 enflasyona karşın bankaları yüzde 14 faizle fonlarken, bankalar ise yüzde 17 ile mevduat toplayıp vatandaşı yüzde 27’den borçlandırıyor. Üstelik, enflasyonu hesaba kattığımızda parasını TL vadelide tutan vatandaşın yüzde 38.1’lik getiri kaybı var.
7 AYDA TABANA İNDİ
Ekonomistlere göre negatif gerçek faiz üzerine şurası iktisat modelinden geri adım atılmadıkça, TL’nin istikrar kazanması hayli sıkıntı.
Üstelik TL mevduat faizlerinin enflasyonun epey altında kalması tasarrufları artırırmadığı üzere harcamayı körüklüyor.
TCMB’nin Eylül 2021 prestijiyle gerçekleştirdiği seri faiz indirimleri ile siyaset faizi enflasyonun altında kaldı.
Gerçek faiz -40’la rekor kırdı
Ağustos 2021’de yüzde 0.05 olan gerçek faiz süratle gerileyerek 7 ayda eksi yüzde 40.4’e kadar geriledi. Bu yeni modelde Merkez Bankası 2022 para siyasetini Liralaşma üzerine kurduğu için yıl sonuna kadar bir faiz değişikliği beklenmiyor. Bu da gerçek faizin negatif bölgede daha da derinleşeceği manasına geliyor.
Bir anda bilakis dönerse ziyanı Hazine’ye çıkacak
Liralaşmanın kur üstündeki baskıları azaltması, siyaset faiz oranlarının gerçek faiz alanına taşınmasıyla kalıcı hale gelebileceğine söyleyen JCR Eurasia Eski Lideri Orhan Ökmen, “Aksi takdirde, negatif faizin artarak devam etmesi liralaşmanın bir anda bilakis dönmesine ve büyük Hazine zararlarına yol açacağı yakında görülebilir” yorumunu yaptı.
Ökmen, “TL’nin kıymet kayıplarının enflasyonda sebep olduğu artış ölçüsü, güç maliyetlerindeki global artışın enflasyonda sebep olduğu artıştan daha büyük. ötürüsıyla, kur üzerinde
giderek biriken baskının bertaraf edilmesi faiz artırımını kural kılıyor” dedi.