Rize’de geçtiğimiz yıl 6 Ekim’de kızı Fatma Bekar’ın Pazar ilçesindeki konutundan çıkan ve tekrar kendisinden haber alınamayan Dursun Zehir’in (75) kayıp olayında adliyeye sevk edilen 4 şahıstan biri olan Yasin Şanal, işlediği cinayeti itiraf etti. Kendisini cinayete Dursun Zehir’in torunu Kerim Bekar’ın azmettirdiğini söz eden katil zanlısı Yasin Şanal, Zehir’i cebindeki 5 bin lira için öldürdüğünü söylemiş oldu. Olay da ismi geçen taksici Serkan Yoğurtçu ise olayla bir alakası olmadığını, yalnızca Kerim Bekar’a sanal bir internet sitesinde bahis oynayabilmesi için kredi çekmek istediği farklı bir konuda yardımcı olduğunu, bir diğer sanık Enes G. İse olaylardan haberi olmadığını fakat Dursun Zehir’i arkadaşı Yasin Şanal’ın öldürmüş olabildiğini söz etti.
Emniyetteki süreçlerinin akabinde Pazar Adliyesi’ne sevk edilen şahıslardan taksici Serkan Yoğurtçu çıkartıldığı nöbetçi mahkemece hür bırakılırken, Enes G. İse İsimli denetim kuralıyla tutuksuz yargılanmak üzere özgür bırakıldı. Dursun Zehir’i öldürdüğünü itiraf eden Yasin Şanal ve Zehir’in torunu Kerim Bekar da tutuklanarak ceza konutuna gönderildi.
Öte yandan kıyıda iş makinesi, denizde dalgıç polisler ve dalga kıranda kadavra köpeği ile arama çalışmaları devam eden Dursun Zehir’in cesedine çabucak hemen ulaşılamadı.
“Kerim bana ‘Dedemde para var bölüşeceğiz’ dedi”
Dursun Zehir’in torunu olan Kerim’in kendisinden dedesini öldürmesini istediğini, cebinde para olacağını dediğini lisana getiren 24 yaşındaki Yasin Şanal “04.10.2021 günü sabah saatlerinde Kerim Bekar’ı internet kafede gördüm. sonrasındasında dışarıda sigara içerken yanıma geldi. Bana epeyce borcu olduğunu ve ‘Ailemden para istedim lakin bana para vermediler’ dedi. Benden de para istedi bende vermeyince babamdan 50 TL istedi. Babam da vermedi fakat yemek ısmarladı. bir daha internet kafenin önündeyken ‘Dedemden para istedim fakat dedem de vermedi’ dedi. Dedesinin ‘Ne yapacaksın bu parayı’ diye sorduğunu söylemiş oldu. ‘Borcum olduğunu söylemiş oldum, borcunu ben ödeyeyim’ söylemiş olduğini söylemiş oldu. Bana internet kafenin orada dedemi kaldıracağız dedemde para var bölüşeceğiz halinde tabirde bulundu. Hatta biz bu konuları Pazar’da kıyı de konuştuk. Sonraki gün Dursun Zehir ile buluşmak için Naci Atabey Parkı’na gittim. Dursun Zehir’in buraya geleceğini Kerim bana söylemişti. ‘Dedemde para var, onu al bölüşelim’ dedi. ‘Parayı al ve dedemi kaldır, kanıt de bırakma’ dedi. Bende bu sebeple Dursun Zehir ile buluşunca, Kerim internet kafede daha evvel bana fotoğrafını gösterdiği için Dursun Zehir isimli şahsa ‘Dursun amca sen misin?’ diye sordum. O da bana ‘Kerim’in sana mı borcu var?’ dedi. Bende ‘Evet bana borcu var’ dedim. Yanlış hatırlamıyorsam 200 TL civarlarında bir para söylemiş oldum lakin asıl hedefim üstündeki 5 bin TL’yi almaktı. Dursun Zehir’in üzerinde 5 bin TL olduğunu da bana Kerim söylemiş oldu” dedi.
Evvel başına vurdu, daha sonra testereyle 5 modüle böldü
Dursun Zehir’i nasıl öldürdüğünü anlatan Şanal “Dursun amcaya gel seninle şöyleki biraz yürüyelim diyerek kolundan tuttum ve deniz fenerinin oraya gerçek birlikte yürüdük. Giderken ‘niçin buraya geldik’ halinde bir şey demedi. Kerim daima benden para istiyor diye bahsediyordu. Bende deniz fenerinin olduğu yere gelince oradan aldığım bir taşla bayıltma hedefli Dursun Zehir’in başına vurarak bayılttım ve fenerin olduğu kuyuya hakikat çektim. Onu o biçimde orada yine bırakıp testere almak için çalıştığım havalimanı şantiyesine gittim. daha sonra Dursun Zehir’in olduğu yere hakikat gittim. Evvel üzerimi çıkarttım yalnızca pantolon kaldı. çabucak sonrasında Dursun Zehir’in üstündeki ceketi çıkararak sol ön cebindeki 5 bin TL’yi aldım ve sağ cebinden telefonu aldım. daha sonra elimdeki testere ile evvel sol bacağını diz üstünden pantolon ile bir arada kestim. daha sonra sağ bacağını da diz üstünden kestim. Sağ kolunu omuzunun aşağısından kestim. Sol omuzunu da omuzunun aşağısından kestim. Gövdesi ve başını ayırmadım” dedi.
‘vakadan evvel Kerim parka çöp poşeti bıraktı’
Dursun Zehir’in torunu Kerim’in hadiseden 2 gün evvel parkta bulunan çalılıkların içerisine çöp poşeti koyduğunu, kendisinin de o çöp poşetlerine koyduğu cesedi denize attığını tabir eden Şanal “Kerim’in 2 gün evvelinde parktaki çalılıkların altına bıraktığı çöp poşetlerini alarak yeniden geri geldim. 5 poşet biçiminde cesedin kesimlerini poşete koyup ağzından ip kullanmadan taş ile ve teker teker denize attım. Yaklaşık 5-6 dakika poşetlerin yavaş yavaş denizin tabanına çökmesini izledim” sözlerini kullandı.
Paranın yarısını ve dedesinin telefonunu Kerim’e vermiş
Dursun Zehir’in cebinden aldığı paranın yarısını ve telefonunu torunu Kerim’e verdiğini kelamlarına ekleyen Şanal “Olay daha sonrası konuta giderek banyo ettim ve yenidendan Dursun Zehir’in ceketini almak için deniz fenerine gittim. Ceketi aldıktan daha sonra Kerim ile buluşarak Kerim’e 2 bin 500 TL para ile cep telefonunu ve ceketi verdim. Kerim bana ‘Ne yaptın, gerinde delil falan bıraktın mı?’ diye sorunca bende olan biten her şeyi anlattım ve oradan ayrıldık” dedi.
Öldürdüğü Dursun Zehir’in cesedinin bıraktığı yerde olmamasının sebebinin Kerim’in dedesini faklı bir yere gömmek ıstemesinden kaynaklı olabileceğini de söz eden Şanal “Kerim’in azmettirmesiyle Dursun Zehir’deki parayı almak için Dursun Zehir’i öldürdüm. Her ne kadar Dursun Zehir’i parçalayıp denize attığımı söylesem de Kerim Bekar bana ‘Dedem nerede, dedemi Taşlıdere mevkiinde bulunan çay fabrikasının civarındaki meşeliğin oraya gömeceğim’ dedi. Üzerime atılı suçlamayı bu türlü kabul ederim. Olay niçiniyle pişmanım. Dursun Zehir’in telefonun Ankara’dan sinyal vermesi ile ilgili bir bilgim yok. Ben telefonu Kerim’e vermiştim. Ben annem vefat ettikten daha sonra ruhsal problemler niçiniyle Ataköy Ruh ve Hudut Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördüm. Şu anda da ağır bir ruhsal ilaç kullanıyorum. Dün gece emniyette de halüsinasyonlar gördüm” biçiminde konuştu.
‘Yasin benden borç istedi, bende parkta veririm dedim’
Üzerine atılan azmettirme cürmünü kabul etmeyen Dursun Zehir’in torunu Kerim Bekar ise Yasin Şanal’ın tabirinde dediğinin bilakis kendisinden Yasin Şanal’ın para istediğini söz ederek “04.10.2021 günü Pazar ilçesinde bulunan internet kafede 2 yıldır tanışıklığım bulunan Yasin Şanal benden 50 TL para istedi. Bende paramın olmadığını fakat dedemden alırsam verebileceğimi ve Salı günü internet kafede buluştuğumuzda parayı verebileceğimi söylemiş oldum. Lakin internet kafede veremezsem parkta buluşup parayı verebileceğimi söylemiş oldum. O da bu biçimde orada buluşuruz dedi. Olay günü oradan ayrıldık sonraki günü dedemin hastane işleri niçiniyle parka gelemedim. Lakin o gün akşam internet kafeye gittim. Yasin internet kafede olmadığı için ve beni de aramayınca para verme işi kaldı. Bende esasen o gün dedemden 100 TL para ıstemiştim. 50 TL’sini Yasin’e verecektim. O akşam da bir daha ortamızda para konusu oldu. Dedem de bana kızdı” dedi.
“Annem beni arayarak ‘Dedeni bulamıyoruz’ dedi”
Dedesi Dursun Zehir’in kaybolmasıyla alakalı birinci vakit içinderda karakola kendisinin gittiğini de söyleyen Bekar “Dedemi o akşam Yasin isimli arkadaşıma borcum olduğunu bu sebeple parkta borcumu ödeyeceğimi söylemiş oldum. Kendisi bana bu hususu sormadı. Sabah kendisi bana hiç bir şey demeden meskenden ayrılıp gitmiş. Bende dedem meskenden gittikten yarım saat 40 dakika daha sonra üstümü gibir daharek dedemi meskende denetim edip çıktım. Meskenden çıktıktan daha sonra 12.30’a kadar internet kafede oyun oynadım. Annemin arayarak dedemin konutta olmadığını söylemesiyle bende dedemin arkadaşlarının dükkanlarına baktım. Pazar da biraz turladıktan daha sonra dedemi yeniden bulamayınca internet kafeye geri döndüm. Saat 13.30’a kadar oyun oynadıktan daha sonra annem yinedan beni arayarak ‘Dedeni bulamıyoruz, dedeni ara’ deyince internet kafeden çıkarak tekrar birebir arkadaşların dükkanlarına baktık. daha sonra annem bir daha aradı ve polise git dedi. Bende 16:50 üzere karakola gittim. Karakolda bana 1. Dere yakınlarından kimse var mı onlar gelsin deyince bende karakoldan ayrıldım. Anneme bu durumu anlatıp 24 saat geçmesi gerekiyormuş, daha sonrasında gelip kayıp ilanı verebilirsiniz formunda beyanda bulunduklarını söylemiş oldum. Dedemi bulamayınca sonraki gün kayıp ilanı vermek için karakola geldik” tabirlerini kullandı.
“Yasin’in dedemi öldürdüğünü TV programında öğrendim”
Yasin Şanal’ın dedesini öldürdüğünü TV Programında öğrendiğini tabir eden Bekar “Yasin’in dedemi öldürdüğünü aramak için çıktığımız TV programında öğrendim. Bir arkadaşım beni arayarak bu durumu söylemiş oldu. Ben Yasin Şanal isimli şahıs ile hiç kıyı kenarında buluşmadım. Genelde internet kafede akşam üstleri buluşurduk. Yasin’in tezlerini kabul etmiyorum. Yasin bana rastgele bir para, dedeme ilişkin telefon yahut ceket vermedi. Ben parka rastgele bir çöp poşeti bırakmadım. Kendisini de tehdit etmişliğim yoktur. Dedem kaybolduktan daha sonra park olayını anlatmamın niçini Yasin’in bu biçimde bir iş yapacağını düşünmemem ve dedemin bizi terk ettiğini düşündüğümden ötürüdır” biçiminde konuştu.
Torun Kerim Bekar üzerine atılan cürmü kabul etmedi
Yasin Şanal’ın kendisine yönelik ‘Beni azmettirdi’ sözlerini de kabul etmeyen Bekar “vakadan 2 ay daha sonra Yasin bir internet oyunundan 5 bin TL kazandığını çabucak sonrasında valiz ile internet kafeye gelerek ‘Ben İstanbul’a gidiyorum’ halinde beyanlarda bulunduğunu hatırlıyorum. Ayrıyeten irtibat kaydında Enes ile konuştuğum gözükmektedir. Lakin Yasin benim telefonumu ‘Şarjım bitiyor, dakikam yok’ diyerek Enes’e attığını ve Yasin’in benim telefonumdan Enes ile konuştuğunu hatırlıyorum. Benim olaydan daha sonraları taksiye binip otelde konaklayabilmemin niçini de Araklı’da dedemin konutunda bulmuş olduğum 10 bin TL paradır. Lakin bu olayın dedemin öldürülmesi olayı ile alakası yoktur. Enes isimli şahsı da tanımıyorum. Taksici Serkan Yoğurtçu’nun da bu olayla alakası yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Yasin daima iftira atarak bizi bu olayın içerisine çekmeye çalışmaktadır” formunda konuştu.
Emniyetteki süreçlerinin akabinde Pazar Adliyesi’ne sevk edilen şahıslardan taksici Serkan Yoğurtçu çıkartıldığı nöbetçi mahkemece hür bırakılırken, Enes G. İse İsimli denetim kuralıyla tutuksuz yargılanmak üzere özgür bırakıldı. Dursun Zehir’i öldürdüğünü itiraf eden Yasin Şanal ve Zehir’in torunu Kerim Bekar da tutuklanarak ceza konutuna gönderildi.
Öte yandan kıyıda iş makinesi, denizde dalgıç polisler ve dalga kıranda kadavra köpeği ile arama çalışmaları devam eden Dursun Zehir’in cesedine çabucak hemen ulaşılamadı.
“Kerim bana ‘Dedemde para var bölüşeceğiz’ dedi”
Dursun Zehir’in torunu olan Kerim’in kendisinden dedesini öldürmesini istediğini, cebinde para olacağını dediğini lisana getiren 24 yaşındaki Yasin Şanal “04.10.2021 günü sabah saatlerinde Kerim Bekar’ı internet kafede gördüm. sonrasındasında dışarıda sigara içerken yanıma geldi. Bana epeyce borcu olduğunu ve ‘Ailemden para istedim lakin bana para vermediler’ dedi. Benden de para istedi bende vermeyince babamdan 50 TL istedi. Babam da vermedi fakat yemek ısmarladı. bir daha internet kafenin önündeyken ‘Dedemden para istedim fakat dedem de vermedi’ dedi. Dedesinin ‘Ne yapacaksın bu parayı’ diye sorduğunu söylemiş oldu. ‘Borcum olduğunu söylemiş oldum, borcunu ben ödeyeyim’ söylemiş olduğini söylemiş oldu. Bana internet kafenin orada dedemi kaldıracağız dedemde para var bölüşeceğiz halinde tabirde bulundu. Hatta biz bu konuları Pazar’da kıyı de konuştuk. Sonraki gün Dursun Zehir ile buluşmak için Naci Atabey Parkı’na gittim. Dursun Zehir’in buraya geleceğini Kerim bana söylemişti. ‘Dedemde para var, onu al bölüşelim’ dedi. ‘Parayı al ve dedemi kaldır, kanıt de bırakma’ dedi. Bende bu sebeple Dursun Zehir ile buluşunca, Kerim internet kafede daha evvel bana fotoğrafını gösterdiği için Dursun Zehir isimli şahsa ‘Dursun amca sen misin?’ diye sordum. O da bana ‘Kerim’in sana mı borcu var?’ dedi. Bende ‘Evet bana borcu var’ dedim. Yanlış hatırlamıyorsam 200 TL civarlarında bir para söylemiş oldum lakin asıl hedefim üstündeki 5 bin TL’yi almaktı. Dursun Zehir’in üzerinde 5 bin TL olduğunu da bana Kerim söylemiş oldu” dedi.
Evvel başına vurdu, daha sonra testereyle 5 modüle böldü
Dursun Zehir’i nasıl öldürdüğünü anlatan Şanal “Dursun amcaya gel seninle şöyleki biraz yürüyelim diyerek kolundan tuttum ve deniz fenerinin oraya gerçek birlikte yürüdük. Giderken ‘niçin buraya geldik’ halinde bir şey demedi. Kerim daima benden para istiyor diye bahsediyordu. Bende deniz fenerinin olduğu yere gelince oradan aldığım bir taşla bayıltma hedefli Dursun Zehir’in başına vurarak bayılttım ve fenerin olduğu kuyuya hakikat çektim. Onu o biçimde orada yine bırakıp testere almak için çalıştığım havalimanı şantiyesine gittim. daha sonra Dursun Zehir’in olduğu yere hakikat gittim. Evvel üzerimi çıkarttım yalnızca pantolon kaldı. çabucak sonrasında Dursun Zehir’in üstündeki ceketi çıkararak sol ön cebindeki 5 bin TL’yi aldım ve sağ cebinden telefonu aldım. daha sonra elimdeki testere ile evvel sol bacağını diz üstünden pantolon ile bir arada kestim. daha sonra sağ bacağını da diz üstünden kestim. Sağ kolunu omuzunun aşağısından kestim. Sol omuzunu da omuzunun aşağısından kestim. Gövdesi ve başını ayırmadım” dedi.
‘vakadan evvel Kerim parka çöp poşeti bıraktı’
Dursun Zehir’in torunu Kerim’in hadiseden 2 gün evvel parkta bulunan çalılıkların içerisine çöp poşeti koyduğunu, kendisinin de o çöp poşetlerine koyduğu cesedi denize attığını tabir eden Şanal “Kerim’in 2 gün evvelinde parktaki çalılıkların altına bıraktığı çöp poşetlerini alarak yeniden geri geldim. 5 poşet biçiminde cesedin kesimlerini poşete koyup ağzından ip kullanmadan taş ile ve teker teker denize attım. Yaklaşık 5-6 dakika poşetlerin yavaş yavaş denizin tabanına çökmesini izledim” sözlerini kullandı.
Paranın yarısını ve dedesinin telefonunu Kerim’e vermiş
Dursun Zehir’in cebinden aldığı paranın yarısını ve telefonunu torunu Kerim’e verdiğini kelamlarına ekleyen Şanal “Olay daha sonrası konuta giderek banyo ettim ve yenidendan Dursun Zehir’in ceketini almak için deniz fenerine gittim. Ceketi aldıktan daha sonra Kerim ile buluşarak Kerim’e 2 bin 500 TL para ile cep telefonunu ve ceketi verdim. Kerim bana ‘Ne yaptın, gerinde delil falan bıraktın mı?’ diye sorunca bende olan biten her şeyi anlattım ve oradan ayrıldık” dedi.
Öldürdüğü Dursun Zehir’in cesedinin bıraktığı yerde olmamasının sebebinin Kerim’in dedesini faklı bir yere gömmek ıstemesinden kaynaklı olabileceğini de söz eden Şanal “Kerim’in azmettirmesiyle Dursun Zehir’deki parayı almak için Dursun Zehir’i öldürdüm. Her ne kadar Dursun Zehir’i parçalayıp denize attığımı söylesem de Kerim Bekar bana ‘Dedem nerede, dedemi Taşlıdere mevkiinde bulunan çay fabrikasının civarındaki meşeliğin oraya gömeceğim’ dedi. Üzerime atılı suçlamayı bu türlü kabul ederim. Olay niçiniyle pişmanım. Dursun Zehir’in telefonun Ankara’dan sinyal vermesi ile ilgili bir bilgim yok. Ben telefonu Kerim’e vermiştim. Ben annem vefat ettikten daha sonra ruhsal problemler niçiniyle Ataköy Ruh ve Hudut Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördüm. Şu anda da ağır bir ruhsal ilaç kullanıyorum. Dün gece emniyette de halüsinasyonlar gördüm” biçiminde konuştu.
‘Yasin benden borç istedi, bende parkta veririm dedim’
Üzerine atılan azmettirme cürmünü kabul etmeyen Dursun Zehir’in torunu Kerim Bekar ise Yasin Şanal’ın tabirinde dediğinin bilakis kendisinden Yasin Şanal’ın para istediğini söz ederek “04.10.2021 günü Pazar ilçesinde bulunan internet kafede 2 yıldır tanışıklığım bulunan Yasin Şanal benden 50 TL para istedi. Bende paramın olmadığını fakat dedemden alırsam verebileceğimi ve Salı günü internet kafede buluştuğumuzda parayı verebileceğimi söylemiş oldum. Lakin internet kafede veremezsem parkta buluşup parayı verebileceğimi söylemiş oldum. O da bu biçimde orada buluşuruz dedi. Olay günü oradan ayrıldık sonraki günü dedemin hastane işleri niçiniyle parka gelemedim. Lakin o gün akşam internet kafeye gittim. Yasin internet kafede olmadığı için ve beni de aramayınca para verme işi kaldı. Bende esasen o gün dedemden 100 TL para ıstemiştim. 50 TL’sini Yasin’e verecektim. O akşam da bir daha ortamızda para konusu oldu. Dedem de bana kızdı” dedi.
“Annem beni arayarak ‘Dedeni bulamıyoruz’ dedi”
Dedesi Dursun Zehir’in kaybolmasıyla alakalı birinci vakit içinderda karakola kendisinin gittiğini de söyleyen Bekar “Dedemi o akşam Yasin isimli arkadaşıma borcum olduğunu bu sebeple parkta borcumu ödeyeceğimi söylemiş oldum. Kendisi bana bu hususu sormadı. Sabah kendisi bana hiç bir şey demeden meskenden ayrılıp gitmiş. Bende dedem meskenden gittikten yarım saat 40 dakika daha sonra üstümü gibir daharek dedemi meskende denetim edip çıktım. Meskenden çıktıktan daha sonra 12.30’a kadar internet kafede oyun oynadım. Annemin arayarak dedemin konutta olmadığını söylemesiyle bende dedemin arkadaşlarının dükkanlarına baktım. Pazar da biraz turladıktan daha sonra dedemi yeniden bulamayınca internet kafeye geri döndüm. Saat 13.30’a kadar oyun oynadıktan daha sonra annem yinedan beni arayarak ‘Dedeni bulamıyoruz, dedeni ara’ deyince internet kafeden çıkarak tekrar birebir arkadaşların dükkanlarına baktık. daha sonra annem bir daha aradı ve polise git dedi. Bende 16:50 üzere karakola gittim. Karakolda bana 1. Dere yakınlarından kimse var mı onlar gelsin deyince bende karakoldan ayrıldım. Anneme bu durumu anlatıp 24 saat geçmesi gerekiyormuş, daha sonrasında gelip kayıp ilanı verebilirsiniz formunda beyanda bulunduklarını söylemiş oldum. Dedemi bulamayınca sonraki gün kayıp ilanı vermek için karakola geldik” tabirlerini kullandı.
“Yasin’in dedemi öldürdüğünü TV programında öğrendim”
Yasin Şanal’ın dedesini öldürdüğünü TV Programında öğrendiğini tabir eden Bekar “Yasin’in dedemi öldürdüğünü aramak için çıktığımız TV programında öğrendim. Bir arkadaşım beni arayarak bu durumu söylemiş oldu. Ben Yasin Şanal isimli şahıs ile hiç kıyı kenarında buluşmadım. Genelde internet kafede akşam üstleri buluşurduk. Yasin’in tezlerini kabul etmiyorum. Yasin bana rastgele bir para, dedeme ilişkin telefon yahut ceket vermedi. Ben parka rastgele bir çöp poşeti bırakmadım. Kendisini de tehdit etmişliğim yoktur. Dedem kaybolduktan daha sonra park olayını anlatmamın niçini Yasin’in bu biçimde bir iş yapacağını düşünmemem ve dedemin bizi terk ettiğini düşündüğümden ötürüdır” biçiminde konuştu.
Torun Kerim Bekar üzerine atılan cürmü kabul etmedi
Yasin Şanal’ın kendisine yönelik ‘Beni azmettirdi’ sözlerini de kabul etmeyen Bekar “vakadan 2 ay daha sonra Yasin bir internet oyunundan 5 bin TL kazandığını çabucak sonrasında valiz ile internet kafeye gelerek ‘Ben İstanbul’a gidiyorum’ halinde beyanlarda bulunduğunu hatırlıyorum. Ayrıyeten irtibat kaydında Enes ile konuştuğum gözükmektedir. Lakin Yasin benim telefonumu ‘Şarjım bitiyor, dakikam yok’ diyerek Enes’e attığını ve Yasin’in benim telefonumdan Enes ile konuştuğunu hatırlıyorum. Benim olaydan daha sonraları taksiye binip otelde konaklayabilmemin niçini de Araklı’da dedemin konutunda bulmuş olduğum 10 bin TL paradır. Lakin bu olayın dedemin öldürülmesi olayı ile alakası yoktur. Enes isimli şahsı da tanımıyorum. Taksici Serkan Yoğurtçu’nun da bu olayla alakası yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum. Yasin daima iftira atarak bizi bu olayın içerisine çekmeye çalışmaktadır” formunda konuştu.