- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 2,935
Kur muhafazalı mevduat (KKM), gelire endeksli senet (GES), yeni ticari kredi kaideleri son periyotta bilhassa BDDK aracılığıyla tüketici, ihracatçı ve sanayiciyi elindeki dövizi sattırmaya yönelik kısıtlayıcı siyasetler olarak ortaya çıktı. Fakat iktidarın tüm bu adımları dövizin ateşini düşürmedi. Bu niçinle son günlerde dikkat alımlı art kapı siyasetleri deneniyor.
DÜZGÜN BAĞLANTI YOK
Cumhuriyet’ten Ali Can polat’ın haberine nazaran kimi bankalar döviz mevduatı sahiplerini arayarak “Dolar çakılacak” kelamlarıyla KKM’ye geçmeleri tarafında iknaya çalışırken, tezlere nazaran iktisat idaresi de sanayicilere “elinizde ne kadar döviz olduğunu biliyoruz, satın” formunda baskı yapıyor. Hükümetin “liralaşma” siyasetlerine bir türlü sağlanamayan itimadı ve bu iddaları ekonomistlere sorduk.
“Döviz kurunu bu kadar gündemde tutarsanız dolarizasyon artar, vatandaşı TL’de tutamazsınız” diyen Prof. Dr. Hakan Kara, iktisat idaresinin uzun müddettir düzgün bağlantı yapmayı bıraktığını belirtti. Kara şu biçimde konuştu: “Yapılanların niye yapıldığı, beklenen tesiri pek paylaşılmıyor. Birbiri ile çelişen, bir bütünün kesimi olmayan düzenlemeler görür görmez insanların başı karışıyor. Beşerler aslına bakarsan TL’de kalınca enflasyona karşı eziliyor, dövizi de yapay yere baskılarsanız bu biçimde herkes elindeki nakdi mala dönüştürmeye çalışır. Bu durumda da enflasyon üç hanelere sarfiyat. Mevcut dış açıkla içerideki dolarizasyonu bir arada düşününce işleri denetim etmesi daha da zorlaşabilir.”
Prof. Dr. Erinç Yeldan ise “Vatandaş çaresizlik ortasında dolara yöneliyor ve öbür taraftan da döviz piyasası ya açık şantaj ya da telkin üzere iktisat dışı yollarla siyasi baskılarla şirketlerin döviz talebinin önüne geçmeye çalışılıyor. Bütün bunlar da daha büyük bir güvensizlik, belirsizlik ve paradan kaçış telaşı yaratıyor. Bu da yapışkan enflasyon dediğimiz paradan kaçıp bari alabildiğimiz her şeyi şimdiden alalım fikri üretiyor” dedi.
TL’DE KAYIP SÜRECEK
Yurttaşın, ekonomik bilgileri bankaların telkinlerine kapılmayacak kadar epey yakından takip ettiğini söyleyen Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ise şunlarını vurguladı:
“Enflasyonun tepelere ulaştığı, gerçek TL faizlerin eksilere düştüğü bir konjonktürde döviz bir daha en âlâ korunma aracı görünüyor. aslına bakarsan KKM de mevduatların döviz cinsinden kıymetini müdafaasını sağlıyor. Bu enstrümanın ek bir avantaj sağlaması lakin TL’nin başta dolar olmak üzere dövizler karşısında uygulanan yüzde 14 faizin altında bedel kaybetmesiyle mümkün ki bu da pek muhtemel değil.” Kozanoğlu ayrıyeten, Avrupa ekonomisindeki sakinlik sinyalleri, dış ticaret açığı ve ülke risk primindeki yükselmeyle dolar/TL’de artışın süreceğini de söz etti.
DOLARA ‘TATİL’ YOK
Türkiye’de dokuz günlük resmi tatil sürerken memleketler arası piyasalar yeni haftaya hareketli başladı. Dolar güçlenmeye devam etti.
Bu kapsamda yeni haftaya 17.24’ten başlayan dolar/TL, gün ortasında 17.39’a kadar yükseldi. Dolar/Avro paritesi 1.01 düzeyine kadar gerilerken Avro/TL de 17.57 düzeyinde kaldı. Gram altın yeni haftaya 970 TL’den başlarken brent ptrol ise 105 dolar düzeyinde seyretti.
DÜZGÜN BAĞLANTI YOK
Cumhuriyet’ten Ali Can polat’ın haberine nazaran kimi bankalar döviz mevduatı sahiplerini arayarak “Dolar çakılacak” kelamlarıyla KKM’ye geçmeleri tarafında iknaya çalışırken, tezlere nazaran iktisat idaresi de sanayicilere “elinizde ne kadar döviz olduğunu biliyoruz, satın” formunda baskı yapıyor. Hükümetin “liralaşma” siyasetlerine bir türlü sağlanamayan itimadı ve bu iddaları ekonomistlere sorduk.
“Döviz kurunu bu kadar gündemde tutarsanız dolarizasyon artar, vatandaşı TL’de tutamazsınız” diyen Prof. Dr. Hakan Kara, iktisat idaresinin uzun müddettir düzgün bağlantı yapmayı bıraktığını belirtti. Kara şu biçimde konuştu: “Yapılanların niye yapıldığı, beklenen tesiri pek paylaşılmıyor. Birbiri ile çelişen, bir bütünün kesimi olmayan düzenlemeler görür görmez insanların başı karışıyor. Beşerler aslına bakarsan TL’de kalınca enflasyona karşı eziliyor, dövizi de yapay yere baskılarsanız bu biçimde herkes elindeki nakdi mala dönüştürmeye çalışır. Bu durumda da enflasyon üç hanelere sarfiyat. Mevcut dış açıkla içerideki dolarizasyonu bir arada düşününce işleri denetim etmesi daha da zorlaşabilir.”
Prof. Dr. Erinç Yeldan ise “Vatandaş çaresizlik ortasında dolara yöneliyor ve öbür taraftan da döviz piyasası ya açık şantaj ya da telkin üzere iktisat dışı yollarla siyasi baskılarla şirketlerin döviz talebinin önüne geçmeye çalışılıyor. Bütün bunlar da daha büyük bir güvensizlik, belirsizlik ve paradan kaçış telaşı yaratıyor. Bu da yapışkan enflasyon dediğimiz paradan kaçıp bari alabildiğimiz her şeyi şimdiden alalım fikri üretiyor” dedi.
TL’DE KAYIP SÜRECEK
Yurttaşın, ekonomik bilgileri bankaların telkinlerine kapılmayacak kadar epey yakından takip ettiğini söyleyen Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu ise şunlarını vurguladı:
“Enflasyonun tepelere ulaştığı, gerçek TL faizlerin eksilere düştüğü bir konjonktürde döviz bir daha en âlâ korunma aracı görünüyor. aslına bakarsan KKM de mevduatların döviz cinsinden kıymetini müdafaasını sağlıyor. Bu enstrümanın ek bir avantaj sağlaması lakin TL’nin başta dolar olmak üzere dövizler karşısında uygulanan yüzde 14 faizin altında bedel kaybetmesiyle mümkün ki bu da pek muhtemel değil.” Kozanoğlu ayrıyeten, Avrupa ekonomisindeki sakinlik sinyalleri, dış ticaret açığı ve ülke risk primindeki yükselmeyle dolar/TL’de artışın süreceğini de söz etti.
DOLARA ‘TATİL’ YOK
Türkiye’de dokuz günlük resmi tatil sürerken memleketler arası piyasalar yeni haftaya hareketli başladı. Dolar güçlenmeye devam etti.
Bu kapsamda yeni haftaya 17.24’ten başlayan dolar/TL, gün ortasında 17.39’a kadar yükseldi. Dolar/Avro paritesi 1.01 düzeyine kadar gerilerken Avro/TL de 17.57 düzeyinde kaldı. Gram altın yeni haftaya 970 TL’den başlarken brent ptrol ise 105 dolar düzeyinde seyretti.