Kamu diplomasisi literatürüne kültürel diplomasi kapsamında kıymetli bir katkı sunacak ‘Türkiye’nin Yumuşak Güç Enstrümanı Olarak Kültürel Diplomasi ve İletişim’ kitabı, teorik ve uygulama boyutuyla kültürel diplomasiyi kültür, akademi, sivil toplum, medya, eğitim, bilim, insani yardım ağları üzerinden ele alıyor. Kitapta, kültürel diplomasi uygulamalarına ait Türkiye’den ve dünyadan örneklere yer veriliyor. Kitabın takdim yazısını kaleme alan Fahrettin Altun, günümüzde değişen milletlerarası şartlar, dijitalleşme ve koronavirüs salgının da tesiriyle 21’inci yüzyılda kamu diplomasisi anlayışının karar sürdüğünü belirtti. Altun, yazısında şu sözlere yer verdi:
“Ülkelerin yumuşak güç ögeleri, birer bağlantı aracına dönüştürülerek devletler tarafınca yabancı halkların zihninde yer edinmek, farklı ülkelerin kamuoyunda bizatihi gündeme gelmek ve medyada yer almak açısından büyük kıymet taşımaktadır. Bu doğrultuda Türkiye kendi yumuşak gücünü keşfetmekte ve bu gücünü farklı coğrafyalarda devreye sokmaktadır. Kamu diplomasisi çerçevesinde Türkiye, 2002’den itibaren yumuşak gücünü faal hale getirmiş ve bedellerini, gelecek tasavvurunu ve kültürel niteliklerini dünyaya anlatma çalışmalarına sürat kazandırarak imajını daha net biçimde söz etmeye başlamıştır. ötürüsıyla kamu diplomasisi siyasetleri ve yumuşak gücü ile Türkiye birinci sefer kendi imajını kendisi inşa edecek duruma ulaşmıştır. Türkiye’nin son periyotta iktisat, güç, savunma sanayi, üretim ve turizm mevzularında ivme kazanması, Avrupa Birliği, Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri, Balkanlar, Kafkasya ve Afro-Avrasya ile bağlantılarını geliştirmesi, ülkemizin uluslararasılaşmasının önünü açmıştır. Türkiye’nin, yabancı kamuoylarındaki algısında geçmişten günümüze olumlu manada epey değerli farklılıklar görülmektedir.”
‘BÜYÜK BİR FIRSAT’
Türkiye’nin son senelerda milletlerarası seviyede gerçekleştirdiği kamu diplomasisi çalışmalarıyla hakkındaki yanlış, eksik ve aksak algıları restore etme uğraşına girdiğini aktaran Altun, Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Başkanlığı’nın garantörlüğünde Türkiye’nin tüm kamu diplomasisi projeleri ve uygulamalarının ivmelenerek hayata geçirildiğini bildirdi.
Altun, “Türkiye’nin manipülasyonla ve dezenformasyonla uğraşında kültürel diplomasinin yabancı halkları etkileme gücü ülkemiz ismine hayli büyük bir fırsattır. Bu doğrultuda devletimiz tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla kültürel diplomasi faaliyetlerini stratejik akılla sürdürmektedir. Memleketler arası siyasette kendi tariflerimizi kendimiz üretiyor, bizi muhakkak kalıplara sokmak isteyenlere karşı, argümanlarımızı tüm irtibat usul ve tekniklerini kullanarak yabancı kamuoylarına aktarıyoruz. Bu kapsamda kültürel diplomasi en kıymetli enstrümanımızdır. Kültürel diplomasi ve yumuşak güç ögelerimiz yardımıyla diplomatik manada aşamadığımız birtakım duvarları ve manileri yabancı kamuoylarının kalbine girerek aşıyor, kalıp yargıları yıkıyor ve halklar içindeki diyaloğu güçlendiriyoruz” dedi.
“Ülkelerin yumuşak güç ögeleri, birer bağlantı aracına dönüştürülerek devletler tarafınca yabancı halkların zihninde yer edinmek, farklı ülkelerin kamuoyunda bizatihi gündeme gelmek ve medyada yer almak açısından büyük kıymet taşımaktadır. Bu doğrultuda Türkiye kendi yumuşak gücünü keşfetmekte ve bu gücünü farklı coğrafyalarda devreye sokmaktadır. Kamu diplomasisi çerçevesinde Türkiye, 2002’den itibaren yumuşak gücünü faal hale getirmiş ve bedellerini, gelecek tasavvurunu ve kültürel niteliklerini dünyaya anlatma çalışmalarına sürat kazandırarak imajını daha net biçimde söz etmeye başlamıştır. ötürüsıyla kamu diplomasisi siyasetleri ve yumuşak gücü ile Türkiye birinci sefer kendi imajını kendisi inşa edecek duruma ulaşmıştır. Türkiye’nin son periyotta iktisat, güç, savunma sanayi, üretim ve turizm mevzularında ivme kazanması, Avrupa Birliği, Orta Doğu, Türk Cumhuriyetleri, Balkanlar, Kafkasya ve Afro-Avrasya ile bağlantılarını geliştirmesi, ülkemizin uluslararasılaşmasının önünü açmıştır. Türkiye’nin, yabancı kamuoylarındaki algısında geçmişten günümüze olumlu manada epey değerli farklılıklar görülmektedir.”
‘BÜYÜK BİR FIRSAT’
Türkiye’nin son senelerda milletlerarası seviyede gerçekleştirdiği kamu diplomasisi çalışmalarıyla hakkındaki yanlış, eksik ve aksak algıları restore etme uğraşına girdiğini aktaran Altun, Cumhurbaşkanlığı Bağlantı Başkanlığı’nın garantörlüğünde Türkiye’nin tüm kamu diplomasisi projeleri ve uygulamalarının ivmelenerek hayata geçirildiğini bildirdi.
Altun, “Türkiye’nin manipülasyonla ve dezenformasyonla uğraşında kültürel diplomasinin yabancı halkları etkileme gücü ülkemiz ismine hayli büyük bir fırsattır. Bu doğrultuda devletimiz tüm kamu kurum ve kuruluşlarıyla kültürel diplomasi faaliyetlerini stratejik akılla sürdürmektedir. Memleketler arası siyasette kendi tariflerimizi kendimiz üretiyor, bizi muhakkak kalıplara sokmak isteyenlere karşı, argümanlarımızı tüm irtibat usul ve tekniklerini kullanarak yabancı kamuoylarına aktarıyoruz. Bu kapsamda kültürel diplomasi en kıymetli enstrümanımızdır. Kültürel diplomasi ve yumuşak güç ögelerimiz yardımıyla diplomatik manada aşamadığımız birtakım duvarları ve manileri yabancı kamuoylarının kalbine girerek aşıyor, kalıp yargıları yıkıyor ve halklar içindeki diyaloğu güçlendiriyoruz” dedi.