Çankaya ilçesindeki Banga Bandhu Pir Mucibur Rahman Bulvarı’nda 5 Mart’ta meydana gelen hadisede Özgür Öztürk, arabasıyla kırmızı ışıkta geçerek kavşağa girdi. 06 BJ 5854 plakalı arabanın şoförü Boğaçhan Yıldız ise uyarmak için korna çaldı. Öztürk, aracını yolun ortasında bırakıp, bagajdan aldığı çekiçle Yıldız’a saldırdı. Öztürk, kapıyı içeriden kilitleyen Yıldız’a, açık camdan çekiçle vurmaya çalıştı. Etraftakilerin ortaya girmesi üzerine Özgür Öztürk, aracına binerek bölgeden uzaklaştı. Olay anında cep telefonu kamerası ile çekilen manzara toplumsal medyada paylaşılınca Öztürk, polis tarafınca gözaltına alındı. Emniyetteki süreçlerinin akabinde adliyeye sevk edilen Öztürk, çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı.
Özgür Öztürk hakkında ‘mala ziyan verme’, ‘trafik güvenliğini tehlikeye sokmak’, ‘silahlı tehdit’, ‘hakaret’, ‘kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’, ‘yaralamaya teşebbüs’ ve ‘ulaşım aracının alıkonulması’ suçlarından 34 yıl 2 aya kadar mahpus istemiyle dava açıldı.
‘KÜFREDİNCE ÖFKE KONTROLÜMÜ KAYBETTİM’
Özgür Öztürk’ün tutuklu yargılanmasına, Ankara 65’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmada Boğaçhan Yıldız ile taraf avukatları da yer aldı. Mahkeme heyeti, Yıldız’ın şikayetinden vazgeçtiğini belirterek Öztürk’e savunması için yemin etti. Sanık Öztürk, olay günü hasta olan çocuğuna yetişmek için çabuk ettiğini, önündeki araçlar peşinden gittiği için birinci anda kırmızı ışıkta geçtiğinin fark etmediğini belirterek, “Bu sırada bir araç korna çalarak beni uyardı. Ben de camı açıp, ‘Ne yapayım önündekini mi ezeyim’ diye karşılık verdim. Küfredince öfke kontrolümü kaybedip araçtan indim. Aşağı inmesini istediğimde koltuğa hakikat yatınca bir şey aldığını düşündüm. Bunun üzerine araca giderek bagajdan alımlı aldım. yeniden küfredince cama vurdum. bir süre daha sonra olay yerinden ayrıldım. Kimseyi alıkoymadım. Yalnızca camı kırdım. olaydan dolayı hayli pişmanın. Mahkeme huzurunda kendisinden özür diliyorum” dedi.
Boğaçhan Yıldız ise sanığın aile sorunları olduğunu öğrendiği için şikayetinden vazgeçtiğini ancak sav ettiği üzere durup dururken kimseye küfretmediğini, yalnızca edilen küfürlere karşılık verdiğini söylemiş oldu. Yıldız, sanığın kendisine çekiçle vurmaya çalıştığını, araç içine yatarak ayaklarıyla kendini koruduğu için darbe almadığını söylemiş oldu.
Özgür Öztürk ve Boğaçhan Yıldız, mahkeme salonunda izletilen imgelerle ilgili diyecekleri olmadığını da söylemiş oldu.
TAHLİYE TALEBİNE RET
Cumhuriyet savcısı, temel hakkındaki görüşünü açıklamak için mahkemeden mühlet isterken, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Sanık avukatları da müştekinin şikayetinden vazgeçmesi niçiniyle birtakım suçlamalar açısından düşme sonucu verileceğini, ‘trafik güvenliğini tehlikeye sokmak’ ve ‘kişiyi hürriyetinden alıkoymak’ hatalarından da verilebilecek cezanın sanığın tutuklulukta geçirdiği mühlet dikkate alındığında tahliye edilmesi gerektiğini belirtti. Mahkeme heyeti, savcıya mütalaa için müddet verilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.
Özgür Öztürk hakkında ‘mala ziyan verme’, ‘trafik güvenliğini tehlikeye sokmak’, ‘silahlı tehdit’, ‘hakaret’, ‘kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’, ‘yaralamaya teşebbüs’ ve ‘ulaşım aracının alıkonulması’ suçlarından 34 yıl 2 aya kadar mahpus istemiyle dava açıldı.
‘KÜFREDİNCE ÖFKE KONTROLÜMÜ KAYBETTİM’
Özgür Öztürk’ün tutuklu yargılanmasına, Ankara 65’inci Asliye Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmada Boğaçhan Yıldız ile taraf avukatları da yer aldı. Mahkeme heyeti, Yıldız’ın şikayetinden vazgeçtiğini belirterek Öztürk’e savunması için yemin etti. Sanık Öztürk, olay günü hasta olan çocuğuna yetişmek için çabuk ettiğini, önündeki araçlar peşinden gittiği için birinci anda kırmızı ışıkta geçtiğinin fark etmediğini belirterek, “Bu sırada bir araç korna çalarak beni uyardı. Ben de camı açıp, ‘Ne yapayım önündekini mi ezeyim’ diye karşılık verdim. Küfredince öfke kontrolümü kaybedip araçtan indim. Aşağı inmesini istediğimde koltuğa hakikat yatınca bir şey aldığını düşündüm. Bunun üzerine araca giderek bagajdan alımlı aldım. yeniden küfredince cama vurdum. bir süre daha sonra olay yerinden ayrıldım. Kimseyi alıkoymadım. Yalnızca camı kırdım. olaydan dolayı hayli pişmanın. Mahkeme huzurunda kendisinden özür diliyorum” dedi.
Boğaçhan Yıldız ise sanığın aile sorunları olduğunu öğrendiği için şikayetinden vazgeçtiğini ancak sav ettiği üzere durup dururken kimseye küfretmediğini, yalnızca edilen küfürlere karşılık verdiğini söylemiş oldu. Yıldız, sanığın kendisine çekiçle vurmaya çalıştığını, araç içine yatarak ayaklarıyla kendini koruduğu için darbe almadığını söylemiş oldu.
Özgür Öztürk ve Boğaçhan Yıldız, mahkeme salonunda izletilen imgelerle ilgili diyecekleri olmadığını da söylemiş oldu.
TAHLİYE TALEBİNE RET
Cumhuriyet savcısı, temel hakkındaki görüşünü açıklamak için mahkemeden mühlet isterken, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Sanık avukatları da müştekinin şikayetinden vazgeçmesi niçiniyle birtakım suçlamalar açısından düşme sonucu verileceğini, ‘trafik güvenliğini tehlikeye sokmak’ ve ‘kişiyi hürriyetinden alıkoymak’ hatalarından da verilebilecek cezanın sanığın tutuklulukta geçirdiği mühlet dikkate alındığında tahliye edilmesi gerektiğini belirtti. Mahkeme heyeti, savcıya mütalaa için müddet verilmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı erteledi.