Filyasyon takımındaki başörtülü diş tabibi Tuba Taşkın Öztürk’e “Ama senin kafanda şu şey varken ben sana nasıl güvenebilirim. Beni zehirlemeyeceğini nereden bilebilirim” biçiminde kelamlar söyleyen Bahçelievler Belediyesi CHP’li meclis üyesi İsmail Hakkı Temel’in yargılandığı davada karar belirtildi. Bakırköy 32. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanık İsmail Hakkı Temel ile müşteki Tuba Taşkın Öztürk hazır bulundu. Duruşmaya taraf avukatları da katıldı.
bundan evvelki celse açıklanan mütalaaya karşı savunması sorulan sanık Temel “Ben bir bayana hakaret edecek karakterde birisi değilim. Orada ortamızda geçen diyalog sırasında bir teşbihte bulundum. Bu sözüm yanlış anlaşıldı ise kendisinden özür dilerim. Daha evvel de özür dilemiştim” dedi.
Sanık avukatının da savunmasının akabinde mahkeme sonucunı deklare etti. Mahkeme, sonucunda İsmail Hakkı Temel’in söylemiş olduği kelamların karşı tarafı küçük düşürücü onur, erdem ve saygınlığı amaç alır nitelikte olmadığı belirtti. Temel’in ‘kamu gorevlisine misyonundan ve mensup bulunduğu dine bakılırsa kutsal sayılan bedellerden dolayı alenen hakaret’ hatasından beraatine karar verdi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca hazırlanan iddianamede, 4 Mart’ta meydana gelen olay anlatılmıştı. İddianamede, Tuba Taşkın Öztürk’ün Bahçelievler İlçe Sıhhat Müdürlüğü’nde diş doktoru olarak vazife yaptığı, lakin korona virüs pandemisi niçiniyle filyasyon takımında olduğu aktarılmıştı. 4 Mart günü Bahçelievler Belediyesi Nurettin Topçu Kültür Merkezi’nde Bahçelievler belediye meclis üyelerine toplu olarak korona virüs testi yapıldığı iddianamede belirtilerek, Temel’in müşteki Öztürk’e başörtüsünü kastederek “Ama senin kafanda şu şey varken ben sana nasıl güvenebilirim. Beni zehirlemeyeceğini nereden bilebilirim” formunda kelamlar söylemiş olduği açıklanmıştı. İddianamede Öztürk’ün şikayetçi olmasının akabinde CHP’li meclis üyesi Temel’in sözünün alındığı belirtilmişti. Temel, iddianamede yer verilen tabirinde kullandığı sözlerin latife gayeli olduğunu ve yanlış anlaşıldığını, hakaret kastı ile hakaret etmediğini, kelamlarının yanlış anlaşılması niçiniyle müştekiden özür dilediğini ve hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini beyan etmişti.
İddianamede olay tarihinde aleni ortamda müştekiye söylenen kelamların hakaret hatasını oluştuğu anlatılarak İsmail Hakkı Temel’in ‘kamu gorevlisine bakılırsavinden ve mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan bedellerden dolayı alenen hakaret’ cürmünden 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar mahpusla cezalandırılması talep edilmişti.
bundan evvelki celse açıklanan mütalaaya karşı savunması sorulan sanık Temel “Ben bir bayana hakaret edecek karakterde birisi değilim. Orada ortamızda geçen diyalog sırasında bir teşbihte bulundum. Bu sözüm yanlış anlaşıldı ise kendisinden özür dilerim. Daha evvel de özür dilemiştim” dedi.
Sanık avukatının da savunmasının akabinde mahkeme sonucunı deklare etti. Mahkeme, sonucunda İsmail Hakkı Temel’in söylemiş olduği kelamların karşı tarafı küçük düşürücü onur, erdem ve saygınlığı amaç alır nitelikte olmadığı belirtti. Temel’in ‘kamu gorevlisine misyonundan ve mensup bulunduğu dine bakılırsa kutsal sayılan bedellerden dolayı alenen hakaret’ hatasından beraatine karar verdi.
İDDİANAMEDEN
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca hazırlanan iddianamede, 4 Mart’ta meydana gelen olay anlatılmıştı. İddianamede, Tuba Taşkın Öztürk’ün Bahçelievler İlçe Sıhhat Müdürlüğü’nde diş doktoru olarak vazife yaptığı, lakin korona virüs pandemisi niçiniyle filyasyon takımında olduğu aktarılmıştı. 4 Mart günü Bahçelievler Belediyesi Nurettin Topçu Kültür Merkezi’nde Bahçelievler belediye meclis üyelerine toplu olarak korona virüs testi yapıldığı iddianamede belirtilerek, Temel’in müşteki Öztürk’e başörtüsünü kastederek “Ama senin kafanda şu şey varken ben sana nasıl güvenebilirim. Beni zehirlemeyeceğini nereden bilebilirim” formunda kelamlar söylemiş olduği açıklanmıştı. İddianamede Öztürk’ün şikayetçi olmasının akabinde CHP’li meclis üyesi Temel’in sözünün alındığı belirtilmişti. Temel, iddianamede yer verilen tabirinde kullandığı sözlerin latife gayeli olduğunu ve yanlış anlaşıldığını, hakaret kastı ile hakaret etmediğini, kelamlarının yanlış anlaşılması niçiniyle müştekiden özür dilediğini ve hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini beyan etmişti.
İddianamede olay tarihinde aleni ortamda müştekiye söylenen kelamların hakaret hatasını oluştuğu anlatılarak İsmail Hakkı Temel’in ‘kamu gorevlisine bakılırsavinden ve mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan bedellerden dolayı alenen hakaret’ cürmünden 1 yıl 2 aydan 2 yıl 4 aya kadar mahpusla cezalandırılması talep edilmişti.