- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 3,272
Kalın bağırsağın en sonundaki rektum kısmı haricinde kalan başka alanlarda gelişen kanserlere kalın bağırsak, bir diğer deyişle, ‘kolon kanseri’ deniyor. Dünya Sıhhat Örgütü’nün 2020 yılı datalarına bakılırsa; kolon kanserinin ortasında bulunduğu kolorektal kanserler dünyada erkeklerde ve bayanlarda en sık görülen 3. kanser çeşidi olarak yerine koruyor. 2020 yılında dünyada yaklaşık 2 milyon, ülkemizde de yaklaşık 20 bin kişinin kolorektal kanser tanısı aldığı belirtiliyor. Üstelik son senelerda, kolon kanserinin görülme sıklığının 50 yaş altındaki bireylerde gün geçtikçe arttığı, yapılan istatistiklerle ortaya konmuş. Kolon konserinin artık genç yaş kümesinde daha fazla görülmesine sebep olarak; günümüzde giderek yaygınlaşan “Batı tipi beslenme alışkanlığı”, çağımızın değerli bir sorunu olan “obezite” ve sigara kullanmasındaki artış üzere etkenler gösteriliyor.
Kolon kanseri aslında büyük oranda önlenebilen ve erken teşhis konulduğunda tedaviden çok yüz güldürücü sonuçlar alınabilen bir kanser çeşidi. Zira bu kanserin yüzde 90 üzere büyük bir oranının sebebi polipler oluyor ve nizamlı yapılan kolonoskopi taraması yardımıyla bu lezyonlar kansere dönüşmeden önlenebiliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Buyruk Çapkınoğlu, kolon kanserinden korunmak için hiç bir risk faktörü olmasa bile her insanın 45 yaşından itibaren sistemli olarak kolonoskopi taraması yaptırması gerektiğini belirterek, “Rutin taramalarda; her yıl gaitada bâtın kana bakılması ve 5 yılda bir kolonoskopi açısından değerlendirilmeniz öneriliyor. Lakin tarama sıklığı, risk faktörleriniz ve ek hastalıklarınız üzere biroldukça etkene bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Polipler kolonoskopide tespit edildiği takdirde süreç sırasında çabucak alınabiliyor ve bu biçimdece ondan sonrasında gelişebilecek olan kolon kanseri büyük oranda önleniyor. Ayrıyeten kanser gelişmiş ise erken evrede yakalanması yardımıyla büsbütün güzelleşme sağlanabiliyor” diyor.
bir fazlaca etken sorumlu olsa da…
Kolon kanserinin oluşum sebebi çabucak hemen tam olarak bilinmese de, bir epeyce etkenin sorumlu olabileceği belirtiliyor. Kolon kanserinin oluşum sebepleri; önlenebilir ve önlemez olarak ikiye kümeye ayrılıyor. Önlenemez niçinlerin en değerlisi, ailede kolon kanseri hikayesi bulunması. Ayrıyeten 50 yaşından büyük olmak, kolonda polip varlığı hikayesi, inflamatuar bağırsak hastalığı tanısı almış olmak da önlenemez sebepler içinde gösteriliyor. Sigara, kronik alkol alımı, hareketsiz ömür sürmek ve obezite ise önlenebilir niçinler içinde yer alıyor. bir epeyce etken sorumlu olsa da, bağırsak ortasında yerleşen polipler, kolon kanserinin en sık görülen sebebi olarak birinci sırada yer alıyor. Çabucak herkeste gelişebilen polipler ekseriyetle zararsız oluyorlar. Lakin poliplerden kimileri, 8-10 yıl üzere bir vakit diliminde, ölümcül olabilen kolon kanserine dönüşebiliyor. Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Buyruk Çapkınoğlu, sıklıkla semptom vermedikleri için kolon poliplerinin fakat sistemli yapılan kolonoskopi sistemiyle tespit edildiklerini anlatarak, “Kolon polipleri, 10-15 dakikada tamamlanan kolonoskopi prosedürüyle inançlı bir biçimde ve büsbütün çıkartılabiliyor. ötürüsıyla kolon kanserinden en düzgün korunma yolu, poliplerin sistemli olarak taranması ve çıkartılmasıdır” diyor.
Erken devir belirtilerine dikkat!
Kolon kanserinde belirtiler ekseriyetle polipler kanserleşmeye başladıkça ortaya çıkıyor. Çoğunlukla daha sık yahut daha az tuvalete gitme üzere bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikler, karında şişkinlik ve gaitaya kan bulaşması üzere birtakım belirtilerle kendini gösteriyor. Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Buyruk Çapkınoğlu, “Semptomlarını bilmek en azından kolon kanserinin erken evrede yakalanmasına yardımcı oluyor” diyerek, şu biçimde devam ediyor: “Kolon kanserinin en erken belirtisi sıklıkla dışkıya bulaşan bâtın kanama oluyor. Karın ağrısı ve şişkinlik üzere semptomlar ise çoklukla tümör biraz daha büyüyünce ortaya çıkıyor”
Tedavinin muvaffakiyet oranı devasa yükseklikte!
Erken devirde teşhis konulduğunda kolon kanserinin tedavisinde çok başarılı sonuçlar alınabiliyor. O denli ki bilhassa bağırsak duvarına hudutlu biçimde yakalanmış olan erken evre kolon kanserinde 5 yıllık ömür bahtı yüzde 90 üzere yüksek bir oranda seyrediyor. Erken yakalanan kolon kanserinde, çoklukla birinci vakit içinderda cerrahi tekniğe başvuruluyor. Bu yolda tümörlü bölge ile etrafındaki dokular, lenf düğümleriyle birlikte çıkartılıyor. Lenf düğümleri, kanserli hücrelerin kolonun ötesine yayılıp yayılmadıklarının belirlenmesi için mikroskop altında inceleniyor. Kanser hücreleri etrafa yayılmamışsa erken evre kolon kanserinden bahsetmek mümkün oluyor, lakin etrafa yayılım tespit edilirse, ileri evre kolon kanseri olarak bedellendiriliyor.
Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Buyruk Çapkınoğlu, birçok hastada kanserli kısım çıkartıldıktan daha sonra kolonun iki ucunun çabucak bağlanabildiğini belirterek, “Bu sayede hasta günlük yaşantısına daha süratli dönüş yapabiliyor ve hayat kalitesi kaybı yaşanmıyor“ diyor. Kanserin evresine nazaran; ameliyat öncesinde yahut daha sonrasında kemoterapi, nadiren de radyoterapi formülüne başvuruluyor. Dr. Buyruk Çapkınoğlu, uzak organlara yayılmamış olan erken evre kolan kanserlerinde robot ve laparoskopi üzere kapalı tekniklere başvurulduğuna işaret ederek, “Bu metotlar daha az ağrı ve daha az enfeksiyon riski yardımıyla hastaların günlük ömürlerine daha kısa müddette dönmeleri üzere değerli yararlar sağlıyorlar” diyor.
Hibya Haber Ajansı
Kolon kanseri aslında büyük oranda önlenebilen ve erken teşhis konulduğunda tedaviden çok yüz güldürücü sonuçlar alınabilen bir kanser çeşidi. Zira bu kanserin yüzde 90 üzere büyük bir oranının sebebi polipler oluyor ve nizamlı yapılan kolonoskopi taraması yardımıyla bu lezyonlar kansere dönüşmeden önlenebiliyor. Acıbadem Bakırköy Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Buyruk Çapkınoğlu, kolon kanserinden korunmak için hiç bir risk faktörü olmasa bile her insanın 45 yaşından itibaren sistemli olarak kolonoskopi taraması yaptırması gerektiğini belirterek, “Rutin taramalarda; her yıl gaitada bâtın kana bakılması ve 5 yılda bir kolonoskopi açısından değerlendirilmeniz öneriliyor. Lakin tarama sıklığı, risk faktörleriniz ve ek hastalıklarınız üzere biroldukça etkene bağlı olarak değişiklik gösteriyor. Polipler kolonoskopide tespit edildiği takdirde süreç sırasında çabucak alınabiliyor ve bu biçimdece ondan sonrasında gelişebilecek olan kolon kanseri büyük oranda önleniyor. Ayrıyeten kanser gelişmiş ise erken evrede yakalanması yardımıyla büsbütün güzelleşme sağlanabiliyor” diyor.
bir fazlaca etken sorumlu olsa da…
Kolon kanserinin oluşum sebebi çabucak hemen tam olarak bilinmese de, bir epeyce etkenin sorumlu olabileceği belirtiliyor. Kolon kanserinin oluşum sebepleri; önlenebilir ve önlemez olarak ikiye kümeye ayrılıyor. Önlenemez niçinlerin en değerlisi, ailede kolon kanseri hikayesi bulunması. Ayrıyeten 50 yaşından büyük olmak, kolonda polip varlığı hikayesi, inflamatuar bağırsak hastalığı tanısı almış olmak da önlenemez sebepler içinde gösteriliyor. Sigara, kronik alkol alımı, hareketsiz ömür sürmek ve obezite ise önlenebilir niçinler içinde yer alıyor. bir epeyce etken sorumlu olsa da, bağırsak ortasında yerleşen polipler, kolon kanserinin en sık görülen sebebi olarak birinci sırada yer alıyor. Çabucak herkeste gelişebilen polipler ekseriyetle zararsız oluyorlar. Lakin poliplerden kimileri, 8-10 yıl üzere bir vakit diliminde, ölümcül olabilen kolon kanserine dönüşebiliyor. Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Buyruk Çapkınoğlu, sıklıkla semptom vermedikleri için kolon poliplerinin fakat sistemli yapılan kolonoskopi sistemiyle tespit edildiklerini anlatarak, “Kolon polipleri, 10-15 dakikada tamamlanan kolonoskopi prosedürüyle inançlı bir biçimde ve büsbütün çıkartılabiliyor. ötürüsıyla kolon kanserinden en düzgün korunma yolu, poliplerin sistemli olarak taranması ve çıkartılmasıdır” diyor.
Erken devir belirtilerine dikkat!
Kolon kanserinde belirtiler ekseriyetle polipler kanserleşmeye başladıkça ortaya çıkıyor. Çoğunlukla daha sık yahut daha az tuvalete gitme üzere bağırsak alışkanlıklarındaki değişiklikler, karında şişkinlik ve gaitaya kan bulaşması üzere birtakım belirtilerle kendini gösteriyor. Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Buyruk Çapkınoğlu, “Semptomlarını bilmek en azından kolon kanserinin erken evrede yakalanmasına yardımcı oluyor” diyerek, şu biçimde devam ediyor: “Kolon kanserinin en erken belirtisi sıklıkla dışkıya bulaşan bâtın kanama oluyor. Karın ağrısı ve şişkinlik üzere semptomlar ise çoklukla tümör biraz daha büyüyünce ortaya çıkıyor”
Tedavinin muvaffakiyet oranı devasa yükseklikte!
Erken devirde teşhis konulduğunda kolon kanserinin tedavisinde çok başarılı sonuçlar alınabiliyor. O denli ki bilhassa bağırsak duvarına hudutlu biçimde yakalanmış olan erken evre kolon kanserinde 5 yıllık ömür bahtı yüzde 90 üzere yüksek bir oranda seyrediyor. Erken yakalanan kolon kanserinde, çoklukla birinci vakit içinderda cerrahi tekniğe başvuruluyor. Bu yolda tümörlü bölge ile etrafındaki dokular, lenf düğümleriyle birlikte çıkartılıyor. Lenf düğümleri, kanserli hücrelerin kolonun ötesine yayılıp yayılmadıklarının belirlenmesi için mikroskop altında inceleniyor. Kanser hücreleri etrafa yayılmamışsa erken evre kolon kanserinden bahsetmek mümkün oluyor, lakin etrafa yayılım tespit edilirse, ileri evre kolon kanseri olarak bedellendiriliyor.
Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Buyruk Çapkınoğlu, birçok hastada kanserli kısım çıkartıldıktan daha sonra kolonun iki ucunun çabucak bağlanabildiğini belirterek, “Bu sayede hasta günlük yaşantısına daha süratli dönüş yapabiliyor ve hayat kalitesi kaybı yaşanmıyor“ diyor. Kanserin evresine nazaran; ameliyat öncesinde yahut daha sonrasında kemoterapi, nadiren de radyoterapi formülüne başvuruluyor. Dr. Buyruk Çapkınoğlu, uzak organlara yayılmamış olan erken evre kolan kanserlerinde robot ve laparoskopi üzere kapalı tekniklere başvurulduğuna işaret ederek, “Bu metotlar daha az ağrı ve daha az enfeksiyon riski yardımıyla hastaların günlük ömürlerine daha kısa müddette dönmeleri üzere değerli yararlar sağlıyorlar” diyor.
Hibya Haber Ajansı