- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 2,935
Araştırmalar son 10 yılda Türkiye’nin enflasyonu düşürme konusunda büyük bir başarısızlık sergilediğini ortaya koyarken, kaybedilen TCMB bağımsızlığı ile birlikte tek haneli enflasyon amaçlarının de çıkmaza girdiğine ve enflasyonun çığırından çıktığına işaret ediliyor.
2006 daha sonraSI KISIR DÖNGÜ
Sözcü’den Sayime Başçı’nın haberine göre Koç Üniversitesi-TÜSİAD Ekonomik Araştırmalar Forumu’nun “Türkiye’de Enflasyon Gayeleri niye Tutmadı?” araştırması, 2001 yılından itibaren Türkiye’nin bu alanda uyguladığı siyasetlere ışık tutarken, 2006 yılı daha sonrasında hedeflemelerin kısır döngüye girdiğine dikkat çekti.
“2018’den itibaren TCMB’nin bağımsızlığını fiilen kaybetmesine bağlı olarak enflasyonu düşürme konusunda inandırıcılığı kalmadı, zira fiyat istikrarını sağlamak ve bu biçimdece piyasa faizlerini kalıcı olarak düşürmek için faizleri bir süre yüksek tutmak gerekiyor” sözlerine yer verilen araştırmada, yüksek siyaset faizine kâfi müddet sabır gösterilmeden faizlerin düşürülmesinin, enflasyonun çığırından çıkmasına yol açtığı açıklandı.
Araştırmada, 2011’den beri yüzde 5’te tutulan enflasyon gayesinin 2013 yılı prestijiyle çıpa olma özelliğini kaybettiği vurgulandı.
Gelişmekte olan ülkelerin iki katı
Araştırmada enflasyon hedeflemelerinde Merkez Bankaları’nın geçmiş performansının ve kredibilitesinin belirleyici olduğu söz edilirken, şu tespitlere yer verildi:
“Enflasyonun TCMB…yılsonu varsayımlarının de üzerinde gerçekleşmeye başlaması, kredibilitenin daha fazla zedelenmesine, ötürüsıyla iktisadi ünitelerin fiyatlama ve kontratların de enflasyon amaçlarını temel almaktan kaçınmalarına niye olurak enflasyondaki katılığın çözülmesini de engellemiş üzere görünüyor.”
Araştırmada Türkiye’de enflasyonun öbür gelişmekte olan ülkelerin iki katı kadar olduğu da açıklandı.
3 aylık enflasyon en uygun ihtimalle %16
Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hakan Kara, toplumsal medya hesabından yaptığı gelecek devirlere ait enflasyon iddialarını “Aralık-Ocak-Şubat üç aylık resmi enflasyon en düzgün ihtimalle %16 olacak.
Mevcut risksiz yatırım araçlarının üç aylık getirisi bu oranın yanına bile yaklaşamıyor. Satın alma gücündeki erimeye karşı muhafaza sağlamayan bir nakdî rejim tesirli olabilir mi?” tabirleri ile paylaştı.
2006 daha sonraSI KISIR DÖNGÜ
Sözcü’den Sayime Başçı’nın haberine göre Koç Üniversitesi-TÜSİAD Ekonomik Araştırmalar Forumu’nun “Türkiye’de Enflasyon Gayeleri niye Tutmadı?” araştırması, 2001 yılından itibaren Türkiye’nin bu alanda uyguladığı siyasetlere ışık tutarken, 2006 yılı daha sonrasında hedeflemelerin kısır döngüye girdiğine dikkat çekti.
“2018’den itibaren TCMB’nin bağımsızlığını fiilen kaybetmesine bağlı olarak enflasyonu düşürme konusunda inandırıcılığı kalmadı, zira fiyat istikrarını sağlamak ve bu biçimdece piyasa faizlerini kalıcı olarak düşürmek için faizleri bir süre yüksek tutmak gerekiyor” sözlerine yer verilen araştırmada, yüksek siyaset faizine kâfi müddet sabır gösterilmeden faizlerin düşürülmesinin, enflasyonun çığırından çıkmasına yol açtığı açıklandı.
Araştırmada, 2011’den beri yüzde 5’te tutulan enflasyon gayesinin 2013 yılı prestijiyle çıpa olma özelliğini kaybettiği vurgulandı.
Gelişmekte olan ülkelerin iki katı
Araştırmada enflasyon hedeflemelerinde Merkez Bankaları’nın geçmiş performansının ve kredibilitesinin belirleyici olduğu söz edilirken, şu tespitlere yer verildi:
“Enflasyonun TCMB…yılsonu varsayımlarının de üzerinde gerçekleşmeye başlaması, kredibilitenin daha fazla zedelenmesine, ötürüsıyla iktisadi ünitelerin fiyatlama ve kontratların de enflasyon amaçlarını temel almaktan kaçınmalarına niye olurak enflasyondaki katılığın çözülmesini de engellemiş üzere görünüyor.”
Araştırmada Türkiye’de enflasyonun öbür gelişmekte olan ülkelerin iki katı kadar olduğu da açıklandı.
3 aylık enflasyon en uygun ihtimalle %16
Bilkent Üniversitesi’nden Prof. Dr. Hakan Kara, toplumsal medya hesabından yaptığı gelecek devirlere ait enflasyon iddialarını “Aralık-Ocak-Şubat üç aylık resmi enflasyon en düzgün ihtimalle %16 olacak.
Mevcut risksiz yatırım araçlarının üç aylık getirisi bu oranın yanına bile yaklaşamıyor. Satın alma gücündeki erimeye karşı muhafaza sağlamayan bir nakdî rejim tesirli olabilir mi?” tabirleri ile paylaştı.