- Katılım
- 30 May 2021
- Mesajlar
- 2,935
Hükümetin getirdiği ‘’kura endeksli faiz” sitemi ile bir gecede Yeni İktisat Modeli’nden, Yeni, Yesyeni Türkiye İktisat Modeli’ne geçildiğini söz eden Ekonomist Atilla Yeşilada, doların bahtının 4 Ocak’tan daha sonra muhakkak olacağını söylemiş oldu. Yeşilada, “TL’nin paha kaybetmesini engellesiniz de turpun büyüğü heybede. Şirketler aldıkları malların maliyetinde bu yükselişi gördüler. O yüzden fiyatlar düşmeyecektir” yorumunu yaptı. Youtube kanalında gelişmeleri pahalandıran Yeşilada şunları söylemiş oldu:
YAPAY BİR YARAR VAR
“TL yıl sonuna kadar döviz kuruna karşı kıymet kazanmaya devam edebilir. Zira, dövizden TL’ye dönen vatandaşın kuru TL lehine aşağı itmesiyle, sadece gecelik yarar yahut daha fazla kayıptan kaçınma paniğiyle döviz almaya koşanlar da hayal kırıklığına uğrayıp, dövizlerini bozduracak. Yeni yıla kurda yapay bir istikrarla girmemiz yüksek mümkünlük. Ama dananın kuyruğu 4 Ocak’ta kopar.”
SİSTEMDEN KAÇIŞ OLUR
Pekala, niye 4 Ocak? Yeşilada şu biçimde deklare etti: “3 Ocak’ta TÜİK aralık enflasyonu açıklar. İstatistiklerde hile yapsa da vatandaş kendi enflasyonunu ölçmeye başladı. Şayet TÜFE %27’ye çıkar da, 22 Aralık-3 Ocak içinde döviz yatay seyrederse, döviz muhafazalı mevduata geçenler nasıl bir kazık yediklerini anlayıp, sistemden kaçabilir. Ocakta yabancılar da masalarına dönecek. Çok az sıcak para kaldı, ama CDS primleri ve Euro tahvil faizleri de dolaylı yoldan TL’nin bedelini etkiliyor.”
Enflasyona endeksli mevduata muhtaçlık var
“Her gün yeni bir senaryo yazlıyor ve yeni bir sinema çekiliyor” diyen Atilla Yeşilada, “Reuters’ın aktardığına nazaran hükümetin kur maksadı 9 liraymış. Hâlbuki bir evvelki model TL’nin kıymet kaybetmeye bırakılması ve ihracatın artmasıydı” dedi. Yeşilada, vatandaşın TL’nin dövize karşı bedel kaybından dolayı değil, hayat pahalılığından korunmak için dövize koştuğunu, bu niçinle dövize değil enflasyona endeksli mevduata muhtaçlık olduğunu lisana getirdi. TL’nin son günlerdeki kıymet karında, vatandaşın döviz bozdurmasının etkisinin olmadığını söyleyen Yeşilada, “Büyük ölçüde Berat Albayrak periyoduna geri dönmüşüz. TCMB kamu bankalarına döviz veriyor onlar da bâtın zımnî satıyor” yorumunu yaptı.
YAPAY BİR YARAR VAR
“TL yıl sonuna kadar döviz kuruna karşı kıymet kazanmaya devam edebilir. Zira, dövizden TL’ye dönen vatandaşın kuru TL lehine aşağı itmesiyle, sadece gecelik yarar yahut daha fazla kayıptan kaçınma paniğiyle döviz almaya koşanlar da hayal kırıklığına uğrayıp, dövizlerini bozduracak. Yeni yıla kurda yapay bir istikrarla girmemiz yüksek mümkünlük. Ama dananın kuyruğu 4 Ocak’ta kopar.”
SİSTEMDEN KAÇIŞ OLUR
Pekala, niye 4 Ocak? Yeşilada şu biçimde deklare etti: “3 Ocak’ta TÜİK aralık enflasyonu açıklar. İstatistiklerde hile yapsa da vatandaş kendi enflasyonunu ölçmeye başladı. Şayet TÜFE %27’ye çıkar da, 22 Aralık-3 Ocak içinde döviz yatay seyrederse, döviz muhafazalı mevduata geçenler nasıl bir kazık yediklerini anlayıp, sistemden kaçabilir. Ocakta yabancılar da masalarına dönecek. Çok az sıcak para kaldı, ama CDS primleri ve Euro tahvil faizleri de dolaylı yoldan TL’nin bedelini etkiliyor.”
Enflasyona endeksli mevduata muhtaçlık var
“Her gün yeni bir senaryo yazlıyor ve yeni bir sinema çekiliyor” diyen Atilla Yeşilada, “Reuters’ın aktardığına nazaran hükümetin kur maksadı 9 liraymış. Hâlbuki bir evvelki model TL’nin kıymet kaybetmeye bırakılması ve ihracatın artmasıydı” dedi. Yeşilada, vatandaşın TL’nin dövize karşı bedel kaybından dolayı değil, hayat pahalılığından korunmak için dövize koştuğunu, bu niçinle dövize değil enflasyona endeksli mevduata muhtaçlık olduğunu lisana getirdi. TL’nin son günlerdeki kıymet karında, vatandaşın döviz bozdurmasının etkisinin olmadığını söyleyen Yeşilada, “Büyük ölçüde Berat Albayrak periyoduna geri dönmüşüz. TCMB kamu bankalarına döviz veriyor onlar da bâtın zımnî satıyor” yorumunu yaptı.