Daha evvel de yaşadığı bir rahatsızlıktan dolayı hekimlerin ‘Ameliyat olursan ölürsün’ söylemiş olduğini lakin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisine sahip çıkarak Ankara’da ameliyat ettirdiğini ve sıhhatine kavuşturduğunu anlatan 67 yaşındaki Keziban Ege; kemik erimesi, mide yarası, kemik kırıkları ve kollarında başlayan morluklarla çaba ediyor. Manisa’da gitmediği hastane ve tabip kalmadığını belirten yaşlı bayan, sabahlara kadar ağrıdan yatamadığını ve artık çektiği acıların son bulmasını istediğini söylemiş oldu.
“GİTMEDİĞİM TABİP KALMADI”
Eşini yıllar evvel kaybeden ve hayatta yalnızca bir oğlu olduğunu, onun da kendisiyle ilgilenmediğini söyleyen Keziban Ege, “Kalçam, ayaklarım, belim, kollarım, midemde yanmalar var. Midemdeki ağrı karnıma vuruyor. Doktora gittim, o da ‘karına vurur ağrı’ dedi. Kollarımda kemikler çıktı. Ağrılarım hayli. Manisa’daki bütün hastanelerin ortopedi, beyin cerrahi, fizik tedavi tabiplerine gittim. Bana dediler ki ‘Sen iyileşemezsin. Sen de kemik erimesi var, kemiklerin kırılmış, belde kırık var, hudut sıkışması ve kireçlenme var, sen ameliyat olmazsın’ dediler. Bana bir ağrı kesici ve vitamin verdiler, gittim. Başka hastaneler de birebirini söylemiş oldu. Sabaha kadar yatamıyorum, midem kaynıyor, ağrım oluyor. Belim tutmuyor. Yalnız yaşıyorum bir oğlum var o da başka bana bakmıyor. Oğlumu aradım, ‘hastayım, beni konutuna al’ dedim. Bana, ‘Evime götüremem, acile git’ dedi. Gitmediğim tabip kalmadı. Hepsi de ‘İyileşemezsin, bu biçimde yönetim edeceksin’ dediler. Ayakta duramıyorum. Belediye yemek getiriyor. O tabakları alıp da yıkayamıyorum. Koyuyorum kenara, biraz yıkayıp geri koyuyorum. Bir bardak çay yapıp da içemiyorum. Belim tutmuyor ayakta duramıyorum.” dedi.
“TEK İSTEĞİM GÜZELLEŞİP KENDİ İŞİMİ GÖREBİLMEK”
Tek isteğinin sıhhatine kavuşarak kendi işlerini yapabilmek olduğunu anlatan Keziban Ege, gözyaşları ortasında şunları söylemiş oldu:
“Tedavi olayım, ayakta durayım, âlâ olayım kâfi bana. Güzelleşmek istiyorum. İşimi goremiyorum. Pazara dahi gidemiyorum, hiç bir yere gidemiyorum. Komşulara söylüyorum onlar ilgileniyorlar. Oğlum bir telefon açıp da ‘Anne nasılsın’ demiyor bile. Telefonlardan da engellemiş aslına bakarsan.”
“GİTMEDİĞİM TABİP KALMADI”
Eşini yıllar evvel kaybeden ve hayatta yalnızca bir oğlu olduğunu, onun da kendisiyle ilgilenmediğini söyleyen Keziban Ege, “Kalçam, ayaklarım, belim, kollarım, midemde yanmalar var. Midemdeki ağrı karnıma vuruyor. Doktora gittim, o da ‘karına vurur ağrı’ dedi. Kollarımda kemikler çıktı. Ağrılarım hayli. Manisa’daki bütün hastanelerin ortopedi, beyin cerrahi, fizik tedavi tabiplerine gittim. Bana dediler ki ‘Sen iyileşemezsin. Sen de kemik erimesi var, kemiklerin kırılmış, belde kırık var, hudut sıkışması ve kireçlenme var, sen ameliyat olmazsın’ dediler. Bana bir ağrı kesici ve vitamin verdiler, gittim. Başka hastaneler de birebirini söylemiş oldu. Sabaha kadar yatamıyorum, midem kaynıyor, ağrım oluyor. Belim tutmuyor. Yalnız yaşıyorum bir oğlum var o da başka bana bakmıyor. Oğlumu aradım, ‘hastayım, beni konutuna al’ dedim. Bana, ‘Evime götüremem, acile git’ dedi. Gitmediğim tabip kalmadı. Hepsi de ‘İyileşemezsin, bu biçimde yönetim edeceksin’ dediler. Ayakta duramıyorum. Belediye yemek getiriyor. O tabakları alıp da yıkayamıyorum. Koyuyorum kenara, biraz yıkayıp geri koyuyorum. Bir bardak çay yapıp da içemiyorum. Belim tutmuyor ayakta duramıyorum.” dedi.
“TEK İSTEĞİM GÜZELLEŞİP KENDİ İŞİMİ GÖREBİLMEK”
Tek isteğinin sıhhatine kavuşarak kendi işlerini yapabilmek olduğunu anlatan Keziban Ege, gözyaşları ortasında şunları söylemiş oldu:
“Tedavi olayım, ayakta durayım, âlâ olayım kâfi bana. Güzelleşmek istiyorum. İşimi goremiyorum. Pazara dahi gidemiyorum, hiç bir yere gidemiyorum. Komşulara söylüyorum onlar ilgileniyorlar. Oğlum bir telefon açıp da ‘Anne nasılsın’ demiyor bile. Telefonlardan da engellemiş aslına bakarsan.”