İzmir’de Deniz Ulu (42) ile evlenip yuva kuran oto elektrikçisi Şaban Ulu (44) birinci bebekleri dünyaya geldiğinde havalara uçuyordu. Lakin daha bebek ve annesi hastanedeyken Şaban Ulu rahatsızlandı. Nefes alamama şikayetiyle gittiği hastanede yüksek tansiyona bağlı böbrek yetmezliği tanısı koyulan Şanlı’ya diyaliz tedavisine başlanacağı söylendi. Baba olma sevincini doyasıya yaşayamadan haftanın üç günü 4’er saat diyalize bağlanmak zorunda kalan Ulu çalışamaz hale geldi, işini bıraktı. Tam 22 yıl bu rutinle hayatını geçiren Ulu tüm umutlarını yitirdiği bir devirde “kutsal bağış” muştusu aldı.
Adını hayli evvelce çeşitli hastanelere, en son ise Kent Sıhhat Grubu’na bağlı Kent Hastanesi’nde kadavradan böbrek bekleme listesine yazdıran Ulu için geçtiğimiz 20 Eylül’de güneş bir daha doğdu. Bir trafik kazası geçirip beyin mevti gerçekleşen 22 yaşındaki bir gencin organları ailesi tarafınca bağışlandı. Gencin böbreklerinden birinin alıcısı Ulu oldu. Nakli Opr. Dr. Işık Has, Opr. Dr. Uğur Saraçoğlu ve Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok’tan oluşan Kent Hastanesi Böbrek Nakli grubu gerçekleştirdi.
“GENÇLİĞİM DİYALİZDE GİTTİ”
22 yıl beklediği bağışın 22 yaşındaki bir gençten gelmesinin fazlaca manalı olduğunu belirten Ulu, “22 yaşındaydım. Evlendim, bir kızımız dünyaya geldi. Fakat daha kızım meskene gelmeden ben hastanelik oldum. Böbrek yetmezliği teşhisiyle diyalize bağlanmam gerektiği söylendi. İşimi kaybettim, merhum annemin meskeninde yaşamaya başladık. Eşim çapraz nakil için istekli oldu, uygun aday çıkmadı. Bir kere kadavradan bağış çıktı, benden daha uyumlu olan bir hastaya nakledildi. Gençliğim diyalizde geçti. Ben de eşim, çocuklarım da bir fazlaca şeyi yaşayamadık. Ben yoksun kaldığım üzere eşimi, çocuklarımı da her şeyden yoksun bıraktım. Ne çocuklarımı alıp gezdirebildim ne eşimi. Üç çocuğum vardı. Birinci çocuğumuz kızımız 4 yaşındayken trafik kazası geçirdi, yatalak oldu. Geçen yıl koronaya yakalandı, 9 ay ağır bakımda kaldı, kaybettik. Acısı epey büyük. yıllarımın diyalizde geçmesi, evladımın kaybı psikolojimi bozdu. Nakildilk evvelki bir ay hayli berbattım. Artık umudum kalmamıştı. Kemiklerim erimeye, damarlarım tıkanmaya başlamıştı. Yolun sonuna geldim, diye düşünüyordum. 1 ay mı, 2 ay mı yaşarım, diyordum. 20 Eylül’de dünyam değişti. Bu bağış beni diyalizden kurtardı. Bundan daha sonra eşim ve çocuklarımla yaşayamadığımız yılları, hekimimin vereceği müsaadeyle telafi etmeye çalışacağız. Hekimlerime epeyce teşekkür ediyorum. Bana hayat veren gencin acılı ailesine minnettarım, sabırlar diliyorum. Hayat kahramanıma her gün dua ediyorum. Şayet yaşayacak, eşime çocuklarıma yaşatacak bir ömrüm var ise o isimsiz kahramanım yardımıyla olacak” diye konuştu.
“ARTIK DİYALİZSİZ BİR ÖMÜR SÜRECEK”
Şaban Şanlı’nın hayli uzun müddettir bağış böbrek beklediğini belirten Kent Hastanesi Böbrek nakli takımından Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok, “Hastamız epeyce uzun yıllar diyalize girmiş bir hasta bulunmasına rağmen nakledilen böbrek çabucak ahenk sağladı. Hastanın bu süreçte kendine düzgün bakmış olması, genel sıhhat durumunun yeterli olması, vericinin genç olması, böbreğin yakın yerden gelmesi ve hiç bekletilmeden süratle ameliyatın yapılması naklin muvaffakiyetinde hayli kıymetliydi. Bunlar sağlandı ve hastamız bir haftada taburcu oldu. Artık diyalizsiz bir ömür sürecek” sözlerini kullandı.
Adını hayli evvelce çeşitli hastanelere, en son ise Kent Sıhhat Grubu’na bağlı Kent Hastanesi’nde kadavradan böbrek bekleme listesine yazdıran Ulu için geçtiğimiz 20 Eylül’de güneş bir daha doğdu. Bir trafik kazası geçirip beyin mevti gerçekleşen 22 yaşındaki bir gencin organları ailesi tarafınca bağışlandı. Gencin böbreklerinden birinin alıcısı Ulu oldu. Nakli Opr. Dr. Işık Has, Opr. Dr. Uğur Saraçoğlu ve Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok’tan oluşan Kent Hastanesi Böbrek Nakli grubu gerçekleştirdi.
“GENÇLİĞİM DİYALİZDE GİTTİ”
22 yıl beklediği bağışın 22 yaşındaki bir gençten gelmesinin fazlaca manalı olduğunu belirten Ulu, “22 yaşındaydım. Evlendim, bir kızımız dünyaya geldi. Fakat daha kızım meskene gelmeden ben hastanelik oldum. Böbrek yetmezliği teşhisiyle diyalize bağlanmam gerektiği söylendi. İşimi kaybettim, merhum annemin meskeninde yaşamaya başladık. Eşim çapraz nakil için istekli oldu, uygun aday çıkmadı. Bir kere kadavradan bağış çıktı, benden daha uyumlu olan bir hastaya nakledildi. Gençliğim diyalizde geçti. Ben de eşim, çocuklarım da bir fazlaca şeyi yaşayamadık. Ben yoksun kaldığım üzere eşimi, çocuklarımı da her şeyden yoksun bıraktım. Ne çocuklarımı alıp gezdirebildim ne eşimi. Üç çocuğum vardı. Birinci çocuğumuz kızımız 4 yaşındayken trafik kazası geçirdi, yatalak oldu. Geçen yıl koronaya yakalandı, 9 ay ağır bakımda kaldı, kaybettik. Acısı epey büyük. yıllarımın diyalizde geçmesi, evladımın kaybı psikolojimi bozdu. Nakildilk evvelki bir ay hayli berbattım. Artık umudum kalmamıştı. Kemiklerim erimeye, damarlarım tıkanmaya başlamıştı. Yolun sonuna geldim, diye düşünüyordum. 1 ay mı, 2 ay mı yaşarım, diyordum. 20 Eylül’de dünyam değişti. Bu bağış beni diyalizden kurtardı. Bundan daha sonra eşim ve çocuklarımla yaşayamadığımız yılları, hekimimin vereceği müsaadeyle telafi etmeye çalışacağız. Hekimlerime epeyce teşekkür ediyorum. Bana hayat veren gencin acılı ailesine minnettarım, sabırlar diliyorum. Hayat kahramanıma her gün dua ediyorum. Şayet yaşayacak, eşime çocuklarıma yaşatacak bir ömrüm var ise o isimsiz kahramanım yardımıyla olacak” diye konuştu.
“ARTIK DİYALİZSİZ BİR ÖMÜR SÜRECEK”
Şaban Şanlı’nın hayli uzun müddettir bağış böbrek beklediğini belirten Kent Hastanesi Böbrek nakli takımından Nefroloji Uzmanı Doç. Dr. Ebru Sevinç Ok, “Hastamız epeyce uzun yıllar diyalize girmiş bir hasta bulunmasına rağmen nakledilen böbrek çabucak ahenk sağladı. Hastanın bu süreçte kendine düzgün bakmış olması, genel sıhhat durumunun yeterli olması, vericinin genç olması, böbreğin yakın yerden gelmesi ve hiç bekletilmeden süratle ameliyatın yapılması naklin muvaffakiyetinde hayli kıymetliydi. Bunlar sağlandı ve hastamız bir haftada taburcu oldu. Artık diyalizsiz bir ömür sürecek” sözlerini kullandı.